Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Mayıs '08

 
Kategori
Haber
 

Leyla Gencer’e Veda

Leyla Gencer’e Veda
 

"Bütün zamanların en duyarlı sopranosuydu... O, son kraliçeydi. Ve ölümüyle opera tarihinde bir dönem kapandı." La Scala Operası resmi internet sitesi.

Yeryüzünde Maria Callas’la kıyaslanan tek diva!..

Yaşayan en büyük sopranoydu... Ve bugün...

Leyla Gencer’in külleri, Dolmabahçe Sarayı yakınındaki alanda bugün düzenlenecek törenle Boğazın sularına dökülecek.

“La Diva Turca” küllerini taşıyan teknede, Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürü Rengim Gökmen’in yapacağı veda konuşmasıyla uğurlanacak. İDOB Orkestra ve Korosu Mozart’ın Requiem’inden ve A.Adnan Saygun’un Yunus Emre Oratoryosu’ndan bölümler seslendirecek.

***

Ahmet Makal; “Gönüllerin ve CD’lerin kraliçesi” (*)

“Leyla Gencer’in 1920’li yıllarda, İstandbul’da Safranbolu kökenli bir Türk baba ile, Polonya asıllı bir annenin çocuğu olarak dünyaya geldiği kesin olmakla birlikte, doğum tarihiyle ilgili rivayetler çeşitlidir..."

"...Müzik eğitimine İstanbul Belediye Konsevatuvarı’nda başlayan genç Gencer, İstanbul’da tanıştığı ünlü İtalyan soprano Giannina Arangi-Lombardi’nin önerisiyle, ondan ders alabilmek için Ankara’ya taşındı. Ünlü sanat adamı Muhsin Ertuğrul’un başında bulunduğu ve o dönemde operayı da kapsayan Ankara Devlet Tiyatrosu’nda korist olarak göreve başladı....1953 yılı Gencer’in müzik yaşamının en önemli dönüm noktası oldu. Bir bursla İtalya’ya giden sanatçı, burada geçireceği parlak, ama uzun ve zorlu sanat yaşamına ilk adımını attı...”

“...1957 de Viyana Devlet Operası’nda Karajan yönetiminde La Traviata’da söyleyen sanatçı, 1958’de Philadelpia’da, 1960’ta Bolşoy’da, ve Kirov’da, 1961’de Colon’da sahneye çıktı....Gencer’in dönemi, aynı zamanda Callas’ın dönemiydi ve kim ne derse desin, dönemin bütün sanatçıları Callas’ın opera dünyası üzerindeki egemenliğinden nasiplerini aldılar..”

“...Caballe’de hak ettiği ilgiyi görmek için Callas’ın sahneleri bırakmasını beklemek zorunda kalmıştı. Kuşkusuz, Callas faktörü tüm diğer sanatçılar gibi Gencer’i de olumsuz yönde etkileyecekti. ...Gencer’in, önce Callas’ın ve Tebaldi’nin, daha sonra da Cabelle’nin ve Sutherland’ın hüküm sürdüğü dönemlerde kendini kabul ettirebilmesi, gerçekten büyük bir başarıdır...”

“Gencer opera sahnelerine 1983 yılında La Fenice’de Francesco Gnecco’nun La Prova di un’opera seria operasının temsiliyle veda etti. Buna karşılık 1992 yılına kadar resitallerini sürdürdü. “

“Leyla Gencer’in repertuvarında 70’i aşkın opera bulunuyordu. Callas’ın repertuvarında 40 kadar opera bulunduğunu hatırlatırsak, Gencer’in repertuvarının genişliği daha iyi anlaşılır. “

Makal, bu yazısındaki devamda, Gencer’in kayıt sevmediğini ancak korsan kayıtlarla da olsa, onun bile kraliçesi olduğunu anlatmakta.

***

Leyla Gencer için Evin İlyasoğlu(Cumhuriyet) neler yazmış;

“La Scala'nın tarihinde en uzun süre hizmet vermiş sanatçı.. Şarkı söyleme kültürünü bilen en son Diva.. Diva, "tanrıça" anlamına gelir. Bir opera evinin divası olmak kusursuzluğun simgesidir. Yeteneği ve saygınlığıyla ünlenmiş başkadın oyuncudur...”

“...Leyla Gencer, dağarcığına sığdırdığı yetmişten fazla opera yapıtıyla tarihte eşine pek rastlanmayan bir soprano. Daha sahneye adım atar atmaz duruşu, o görkemli lirik soprano sesiyle tiyatro yapabilen, onu sahnede gözünüzle izlemeseniz de sesini kullanmasındaki hüneriyle oynadığı rolü dinleyenin gözü önüne sergileyebilen bir sanatçı. Pianossimoları, ara nefeslerle uzun şarkı tümcelerini bağlı (legato) söyleyebilmedeki başarısı, onun büyük ustalığıydı. Ayrıca dile çok önem verdiğini biliriz. Kendisi de dört dilde kusursuz opera söyleyebilen ender sanatçılardandı...”

***

Ülkemizdeki Gencer’e en yakın isimlerden Zeynep Oral(Cumhuriyet):

"Yeryüzünün bir ucundan ötekine dünyanın sayısız sahnesinde alkışlandı; kimi ülkeler, her seferinde geri çevireceği “vatandaşlık” teklifinde bulundu; kent anahtarları ona teslim edildi… Ülkeden ülkeye, başarıdan başarıya koşarken “İnsanın tek pasaportu olur” diyerek, İtalyan pasaportunu reddedip yalnızca Türk pasaportu taşıdı…"

"Yaşamının sonuna dek “Benim misyonum” dediği işini, görevini sürdürdü. Taa en baştan inanmıştı ki ona bir misyon biçilmiştir: Müzik tutkusunu yaymak… Daha güzel bir dünya için, daha iyi insan yetiştirmek için, “cemiyete yararlı olmak için” müzik sevgisini yaymak… Birkaç ay öncesine dek seminerler, konferanslar ve La Scala Akademisi’nde öğretim üyeliği, yöneticilik…"

"Sevgili Okurlar, şu anda Karadeniz’de Ordu’dayım. Ve nesnel olmaya çalışıyorum ama faydasız… Ah’lar ondan… Ordu’da sahne dekorunu andıran denizin muhteşem maviliği ile dimdik yamaçların yeşili arasında asılı kalmış kartal yuvasını andıran bir otel odasında haberi aldığımda onun soprano sesini duyuyordum sanki: “Sonunda ülkem beni hatırladı değil mi?” diyordu…

Hatırladı Leyla Hanım, hatırladı… Hepimiz size şükran borçluyuz…”

***

İtalya’daki cenaze törenine Türkiye’den Zeynep Oral, Suat Arıkan, Rengim Gökmen’le birlikte birkaç kişi daha katıldı... NTV’de Zeynep Oral’ı haykırırken gördüm; “Ülkemin Turizm Bakanı nerede, katılamaz mıydı bu cenaze törenine? Yeryüzünde bir Leyla Gencer daha yok!”

***

Bu da Leyla Gencer’e başka bir bakış açısı; Bugün Gazetesi’nden Nuh Gönültaş (özellikle Zeynep Oral'ın yazdıklarıyla kıyaslamak için),

“...Laikci Türk Basını, büyük soprano, büyük opera sanatçısı öldü diye verdi haberi...”

“...Safranbolulu bir aileden gelen Leyla Gencer'in annesi katolik Polonyalı. Hiçbir zaman Müslüman olduğunu hiçbir yerde deklare etmedi...”

“...Felsefi hayat görüşüyle kendi cenazesini yakma yolunu seçti.

Kendi'ni Jesus'a yendiden veren bu kimlik küllerini Ortaköy'e saçtırıyor. Madem öyle külleriniz de İtalya'da kalsın, niye kirletiyorsunuz suyumuzu?...”

(Ne desem, ne yazsam düşünüyorum... Nezaket içinde kalamayacağımı anladığımdan görüşümü belirtmiyorum)

(*) Andante 16. sayı

***

Gencer'in vefatı sonrası TRT-3 (Radyo 3)'ün önemli yapımcıları, özellikle canlı yayınlananlar; Müzikli Söyleşiler'de Vefa Çiftçioğlu, Gençlere'de Neşe Tartanoğlu bu haftaki programlarının hemen tamamını Leyla Gencer'e ayırdılar. Cumartesi Pazar günü 09.00-11.00 saatleri arasında NTV Radyo'da da Serhan Bali'nin en az bir programını Gencer'e ayıracağını umut ediyorum.

Not:

Leyla Gencer İtalya’ya gittikten sonra da Ankara Devlet Operası’ndaki kadrosunu korumuş ve çağrıldığında gelerek temsillerde rol almaktaydı. 1959 yılında, dönemin Maarif Vekili’nin isteği üzerine Opera Müdürü N.Kazım Akses tarafından son verildi.(A.Makal)

İlgilenenler için not:

Cumhuriyet Gazetesi’nde Zeynep Oral bugün, “Leyla Gencer-La Diva Turca” adlı bir dizi yayınlamaya başladı.


Fotoğraf:

http://www.bianet.org/bianet/kategori/bianet/106882/opera-sanatcisi-leyla-gencer-yasamini-yitirdi

 
Toplam blog
: 355
: 1099
Kayıt tarihi
: 16.05.07
 
 

1960 Ankara doğumlu bir Çankırılıyım. İşimin burada olması nedeniyle, Antalya'da yaşamaktayım. Ti..