Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Eylül '07

 
Kategori
Tarih
 

Liberalizm ve kaos

Geçen hafta iki gün arayla, biri sol cenahtan, biri sağ cenahtan iki kişiyle program dışı tartışmak durumunda kaldım. Her iki tarafın da ortak öngörüsü liberalizm, globalizm, ABD’nin tekkutupluluğu, her ne denirse densin, halihazırdaki durumun dünyayı bir kaos ortamına sürüklediği idi.

Sol cenahtan kişi, Türkiye’de bu duruma karşı direnecek yeterince kişi olduğunu savunurken, sağ cenahtan kişi alaturka oligarkların global oligarklarla işbirliği yapıp zaten onların denetiminde olduklarını (ve hiç kimsenin elinden hiçbir şey gelmeyeceğini) savundu.

Öyle mi, değil mi?

Öncelikle, her iki kişiyle söyleşim ertesinde bana egemen olan duyguyu yazayım: Yazık (hayıflanma).

Dünya, ne Cengiz Han gibileri ilk kez görüyor, ne de ilk Orta Çağ’ını yaşıyor. Beni üzen şey şu: Her iki tarafın da aslında duruma üzülüyormuş gibi yapıp, durumdan nemalanma artniyetinin sırıtması. Bunlar bu ülkenin arda kalan son akil kişileri.

Liberalizmin ve kapitalizmin savaş, kaos, kargaşa, darbe, iç savaş türü her tür olguyu yarattığını 250 yıllık tarihten biliyoruz. Üstüne üstlük, bunu olumlayan Malthus’unkinden Smith’inkine dek, epeyi eserler de yazılmış. Ancak şu unutuluyor: Bizim Sun Tzu’muz ve Neçayef’imiz vardı. Şimdi de 11 Eylül’ümüz ve internetimiz var. Elimiz de armut toplamadı. Düşüncesel panzehir olarak, ‘Kapitalizm-Reel Sosyalizm Diyalektiksizliği’ ve ‘Türkiye Özelinde Diya-Kuadralektik’ boşuna yazılmadı. Her iki metnin de notları, o kişilerle söyleşmeden önce alınmıştı. Notlarımızda kayıtlı ve kanıtlıdır.

Yani: Ortada aşılamayacak bir duvar veya yürünemeyen bir yol yok. Yalnızca, öğretilmek, alışkanlık kılınmak ve zorbaca empoze edilmek istenen bir çaresizlik var ki kimse isyan edemesin. (Sol cenahın getirdiği çaresizlik, kaç kere becerememiş birilerinin, hala ortada dolanıp hak istemesinden dolayıdır.) Asal yalnızlar kimseyi iplemiyor, ipleyenler sisteme angaje olup, üstüne bir de savaşıp yenilenleri aşağılayanlar.

Liberalizm, bu kez bir daha dünyaya ve Türkiye’ye kaos ve zulüm getirdi bile. Eğer, şu an gidişat şak diye durdurulsa, durumu temizlemek en az 30 yıl alır.

Olsun: Biz bozmadık ki biz düzeltelim. Bizim yapacağımız, tikel eksoduslar ve diasaporalardır. Yol özgürlüğün ve gerçeğin çölüne çıkabilir ama firavunların altın kafes zulmünü yeğleyenler, zaten köle zincirlerini çıkarmadı bile, oralarda efendilerine şakıyıp duruyorlar.

Kaos orada. Bilgi burada.

Kırmızı hap mı, yeşil hap mı?

 
Toplam blog
: 2216
: 514
Kayıt tarihi
: 16.08.06
 
 

Serbest yazarım. 1960 doğumluyum. BÜ İşletme mezunuyum. ..