Libya'da uçaklar halkın üzerine ateş açarken...

Süheyl Batum’un ordu için söylediği “Kâğıttan Kaplan” benzetmesi, meğer Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkeleri için geçerliymiş. 

Ortadoğu ve Kuzey Afrikalı diktatörler, hep bana, lüp bana diyerek, sadece ceplerini düşünmüşler. Böyle basit bir ayaklanma karşısında, ‘kâğıttan kaplan’ misali, bir bir saltanatlarını yitiriyorlar. 

İşte Tunus Devlet Başkanı Bin Ali… 

Al sana Mısır Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek… 

Ya Libya Lideri Albay Muammer Kaddafi? 

Örneğin; Eski Tunus Lideri Bin Ali, kendisine kucak açan Suudi Arabistan’ın kollarında, yaşamına kaldığı yerden devam ediyor. 

Bir gün aynı ayaklanmanın orada da olabileceğini düşünmüyor. Eğer orada öyle bir ayaklanma olursa, sağ kalabilir mi? 

Evet, Ortadoğu’nun, Kuzey Afrika’nın diktatör kaleleri bir bir çöküyor. 

Halkın isyan bayrağını açıp, sokağa dökülmesi yetti. 

Meğer hepsi kâğıttan kaplanmış! 

En sonunda Albay Kaddafi kendi halkı üzerine savaş uçakları ile ateş açarak, zorbalıkta nasıl sınır tanımadığını, diktatörlüğünü korumak için neyi göze aldığını tüm dünyaya gösterdi! 

Aslında şöyle düşünmek gerek, halka bunca zaman işkence eden, astığı astık, kestiği kestik olan bu diktatörlerin, bu kadar basit bir fiske ile yıkılmaları? 

Sahi iş bu kadar kolay mı? 

Bu yiyici diktatörlerin nesli tükenir mi? 

Bence hiçbir dönemde, yiyicilerin nesli tükenmez. 

Bu diktatörleri ABD bugüne kadar kullanacağı kadar kullandı… 

Şimdi sırada yeni diktatörler var... 

Önce halkın ağzına bir parmak bal çalıp, yeni diktatörleri şirin gösterip, sonra kendi istediği rejimi dayatmak… 

Bu diktatörler ne yapmıştı? 

Medyayı, parlamentoyu, muhalefeti susturmuşlardı… 

Kendi taraftarlarına, yandaşlarına birinci sınıf insan muamelesi yaparken, muhalefete tahammül edemememişlerdi… 

Bu zamana kadar yapılanlara göz yumanlar, artık iktidarların değişme zamanı geldiğine hükmederek, fakir halk yığınlarına, “bir parmak özgürlük” vermek için düğmeye bastılar… 

Fakat ilginç olan Türkiye’de, Mısır, Tunus, Yemen, Ürdün, isyanına destek verenler, isyancı halklara övgüler düzenler, ülkemizde benzer protestolara, eleştirilere hiç mi hiç tahammül edemiyorlar. 

Mısır’da halk ayaklanmasının sonucunda Mübarek’in yerine kim geldi? 

Ordu! 

Türkiye’de ordunun şu andaki durumu ne? 

İsyan bölgelerindeki halk ne istiyor? 

Ekmek, aş, iş, para, eğitim, demokratik hak, daha insanca bir yaşam, gelir dağılımının daha adil olmasını, eşit üleşim… 

Bizim halkımız ne istiyor? 

Hatırlayın; parasız üniversite, üniversite harçlarının düşürülmesini isteyen öğrencilere yapılanları… 

Torba yasayla işçi-memur haklarının gasp edilmesini protesto edenlere yapılanları… 

Geçen yıl Tekel işçilerine yapılanları… 

İsyan bölgelerindeki halkın taleplerini haklı bulanlar, ülkemizde niye tersini uygularlar? 

Hatırlayın, Bakana yumurta atan, Başbakana pankart açanlara istenilen hapis cezalarını… 

İsyan bölgelerindeki medyaya ve halka özgürlük isteyenlerin neyi kast ettiklerini anlayan var mı? 

Ya bizde? 

Muhaliflere neler yapıldığı malum. 

En son örneği Oda Tv. Sahibi Soner Yalçın ve arkadaşları… 

Buralarda, aleyhte yazmak, hükümeti eleştirmek, yanlışı ortaya koymak suç! 

Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkelerinde halk ne istiyor? 

Demokrasi! 

Ya bizde? 

Bizimki ‘İleri Demokrasi!’ 

Demokrasi elden mi gidiyor? 

Mısır, Tunus, Ürdün, Yemen, Cezayir, Suriye, Fas, Libya adım adım demokrasiye… 

Biz nereye?