Lider olmak mı, erdemli insan olmak mı?

Bazı insanlar diğer insanlardan farklı becerilere sahiptir. Fiziksel, zihinsel, sezgisel vs. farklılıkları yani üstünlükleri vardır. Bu avantajlarını etkili kullanan insanlar, diğer insanlar üzerinde etki bırakır veya baskı oluşturur. Lider dediğimiz insanlar genellikler böyle insanlardır. Diğer insanlara göre daha atak, daha iyi konuşan, daha güçlü, daha becerikli ve daha zeki olan insanlardır. Fakat bu dahalar bazen olumsuz özellikler içinde geçerlidir. Bazen lider denilen bu ayrıcalıklı insanlar diğer insanlardan daha sinsi, daha kurnaz, daha hileci, daha hırslı, daha entrikacı daha acımasız olabiliyor. Bu sebeple lider olmak her zaman erdemli insan olmak anlamına gelmiyor.

Erdemli insan ahlaklı prensipler edinmiş, hiçbir şart ve menfaati uğruna doğrularından vazgeçmeyen, hırsları olmayan, makamda mevkide gözü olmayan, dürüst bir şekilde dimdik duran, entrikalardan anlamayan, olduğu gibi görünen göründüğü gibi olan insandır. Erdemli insanlar insanları kullanmaz, zaaflarından faydalanmaz. Hiçbir çıkar insanların incitmemekten daha ulvi değildir. Bu sebeple her erdemli insan lider olamaz, her liderin erdemli insan olamayacağı gibi…

Hem erdemli olunup, hem lider olunamaz mı? Belki olunur. Bilemiyorum. Tarihçi değilim neticede. Ki tarihçi de olsak bunu nasıl test edip anlayabiliriz ki. Kim kendisini dışarıya yansıtırken veya anlatırken erdemli bir insan görüntüsü çizmez. Buna rağmen tarih kitaplarında okuduğumuz birçok liderin yaptıklarına bakarak buna az çok karar verebilir. Her ne kadar yorumu birçok kişiye göre farklılaşsa da. Malum, günümüzde herkesin kendi gerçeği var. Herkes leyleğe bakıyor ama birisi iki ayaklı sürahi diyor, birisi baston…

Liderleri toplumlar oluşturur. Çünkü toplum merdivenini tırmanan insan lider olabilir. Yani lider ayağının altında başkalarının teriyle yürür. Fakat erdemli insan tamamen kendi kişiliğiyle ve inançlarıyla ayaktadır. Onu taşıyan yüreğidir. O yüreğinin ve ideallerinin üzerinde yükselir. Yani yeri bulutların üstüdür. Buna rağmen liderler kral muamelesi görürken erdemli insanlar çoğu zaman toplumdan baskı görür veya bizzat liderler tarafından dışlanır. Buna rağmen onlar belki bir sokak köşesinde, belki bir fabrika tezgâhının arkasında, belki bir kara tahta karşısında olabilir. Liderler bu dünyanın nimetleriyle ödüllenir, erdemli insanlar ise iç huzuruyla. Ki birinci ödül ikinci ödülün yanında sönük kalır.