Ludwig Van Beethoven’in, yaşam serüveni üzerine düşüncelerimiz

Bölüm.1 de; 

Ludwig Van Beethoven’in, yaşam serüveni üzerine düşüncelerimiz. 

Bölüm. 2 de;  

Ludwig Van Beethoven’in, yaşam serüveninin yer aldığı asıl metinlerden ve çevirilerden esinlerle seçmeli ders notlarımdan aktarımlar. 

BLOG YAZARININ SUNUM NOTU: 

Ludwig Van Beethoven’in müzik dehası olmasına onun, 10. Senfoniye geliş sürecindeki perdeyi aralamaya çalışmak arzusuyla çıktığımız yolda, 10 Nisan 2011 tarihinden bu yana sürekli dizlerimiz üzerine, arkamızdan itenler vasıtasıyla düştüğümüzü fark ettik. 

Esas itibarıyla bizim yapmak istediğimiz önce Ludwig Van Beethoven’in yaşam kesitini orijinal tercümesinden yola çıkarak sizlere köşemizden sunabilmek sonrasında da şimdi yaptıklarımızı sayfamıza aktarmaktı. 

Fakat “Milliyet Blog” sayfa yönetiminde bulunan bizden daha bilgili ve görgülü arkadaşlarımızın (!.. / ?..) kulak çekmeleri bağlamında, üç dört gündür hocalığımızı ve benzeri akademik unvanlarımızı da öteleyerek “Yazımızın Red Gerekçesi” istenilen bağlamında olması için maalesef tersten başladık. 

“Mütevazi ol ki Utandır” diyen bilgelerin söylemleri ışığında olmaktır desturumuz. 

Yaşamı hakkında çeşit çeşit söylemler üretilen, hatta birçoğumuzun, duymadığı için kulaklarını kesmiş, şeklinde yanlış bilgilendirildiğimiz müzik dehasını tanıtabilmeye, çalışmaya çalıştık. 

Birde önemli bir hususu bugün itibarıyla kavramış bulunuyoruz.. 

Türkiye’de yazar ve çizerler, aydınlar, gazeteciler üzerinde oynanan oyunları oynayanlar kesinlikle siyasiler değildir… 

Bu siyasilerin akıl fikir hocalıklarını, danışmanlıklarını yapan karşı görüşteki diğer, yazar ve çizerler, aydınlar, gazetecilerdir. 

Onlar söylüyor, siyasilerde karşı taarruza geçiyorlar… 

Ludwig Van Beethoven’i birçoğumuz, belki çok iyi bilir belki de hiç bilmez, belki dinlemiş belki de hiç dinlememişizdir, ama “Beethoven” adını duymuşuzdur. 

İşte şimdi bizde bu otlakta otlanan ve bu kapıdan girecek bu kapıdan çıkacaksın diyenlerimize saygıda kusur etmemek üzere, sağ kulağımızı sol elimiz ile göstererek, Ludwig Van Beethoven’i yazmaktaki kararlılığımızla karşınızdayız. 

Aynı zamanda “OBJEKTİVİST KARAKTERİMİZİN” sizlerin Türkiye’de söylediği bir tür “Tekzip Hakkı” olarak varsayalım… 

Sürçü lisanımız olmuş ise af ola!… 

Prof.Dr.Muhammed Rahmani 

10. 04. 2011 Illinois – ABD 

TEKSAS - ABD 

e-posta: muhammedrahmani@hotmail.com 

http://blog.milliyet.com.tr/Blogger.aspx?UyeNo=2291978 

Ludwig Van Beethoven büyük besteci mi, bir deli mi, bir müzik dahisi mi?... 

Bölüm.1; 

LUDWİG VAN BEETHOVEN (16 ARALIK 1770 - 26 MART 1827)  

“Bu çocuğa iyi bakın, bir gün tüm dünya onu tanıyacak." Mozart 

10 yaşındaki Beethoven' ı tanıyabildiği kısa zaman içinde böyle demiş ve zaman gerçekten Mozart’ın yanılmadığını göstermiştir. 

Ludwig Van Beethoven, ilk piyano derslerini henüz dört yaşındayken babasından almıştır.  

Bir süre Mozart'tan ders almıştır. Ludwig Van Beethoven'in kabiliyetini keşfeden ilk müzik öğretmeni de Mozart'tır.  

Haydn, genç Ludwig Van Beethoven’e rehber olmak sorumluluğunu üzerine almıştır. Onun asıl hocası, füg tekniğiyle anılan “Albrechtsberger” olmuştur.  

Ludwig Van Beethoven’e bestecilik öğretmekte olan Albrechtsberger, Beethoven bana gelinceye kadar bir şey öğrenememiş demiştir.  

Ludwig Van Beethoven daha sonra yaptığı bestelerle klasik müziğin 19. yüzyılın sonuna kadar yaşayan tüm müzisyenlerini etkilemeyi becerebilmiştir.  

Bu durum, Ludwig Van Beethoven’in gerçek anlamda müzik alanındaki ilerlemesini sağlayacak şekilde önünün açılmasının gerçek işaretidir.  

Ludwig Van Beethoven, sürekli yalnızlığın ve ıstırabın peşinde koşmuştur.  

Gerçekten de bestecinin dehasını geliştirebilmesi için yalnızlığa ihtiyacı var mıydı?  

Gerçekten yalnız yaşamalı mıydı?  

Bu yalnızlığında , Ludwig Van Beethoven yaşam serüveninde ıstırap çekmeli miydi? 

Tüm bunlar olursa, Ludwig Van Beethoven muhteşem eserleri yaratabilecek miydi? 

Ludwig Van Beethoven’in bu dönemlerdeki söylemi; “Ben dünyaya mutlu, kaygısız bir hayat sürmek için değil, büyük eserler yaratmak için gelmişim” dir. 

Arkadaşlarının ona cesaret vermemeleri Beethoven'i ümitsizliğe düşürmemiştir. O dehasının er geç anlaşılacağından emindir. 

Nitekim 1800 de tamamladığı, “Birinci Senfonisi”, Beethoven'in ilerde bir şeyler yapabileceğini müjdelemesi bakımından önemli bir atağıdır. 

Bu senfoninin Largetto temposundaki ikinci bölümünde orkestranın çeşitli sazları bir melodiyi karşılıklı tekrarlayarak bir nevi notalı dedikodu yapmaktadırlar. İki ayrı grubun aynı melodileri karşılıklı tekrarlanmasından sonra üçüncü bir grup araya karışmaktadır.  

Bestecinin kendisinden önce yaşamış olan bestecilerin eserlerinin etkisinde kaldığı söylenmiş olsa da, bu eseri yine de ileriye doğru atılmış bir adım sayılır. 

Ludwig Van Beethoven, öz benliği ile isyankar, bunalımlı ve içine kapanık anti sosyal bir kişiliğin tipik belirtilerini taşımakla kalmayıp aynı zamanda da, tanımlamamızı mazur görmeniz gerekirse aşarı düzeyde nankör bir kişidir. 

Yıllarca kendisini himaye eden, Prens Carl Lichnowski’ye yazdığı mektubuna: "Prens" diye hitapla başlamış, devamında ise;  

"Sen bugünkü halini, doğuşuna ve talihine borçlusun. Ben ise kendi kendimi yetiştirdim. Bugüne kadar binlerce prens geldi geçti, bundan sonra da binlercesi yaşayacak. Fakat yeryüzünde yalnız bir tek Beethoven vardır." diyebilmiştir. Bu yüksek yüreklilik düzeyi midir, yoksa yüksek ölçüde nankörlüğün dışa vurumu mudur, pek de belirgin değildir. 

Sağırlığının her gün biraz daha artmasına karşılık bestelediği eserlerin sayıları da günden güne artmaktadır.  

Ludwig Van Beethoven, dördüncü senfonisini neşeli bir aşk senfonisi olarak bestelemiştir. Bestecinin üçüncü ve beşinci senfonilerinin yanında dördüncü senfoni biraz sönük kalmaktadır.  

Ludwig Van Beethoven, 'in hayatının en önemli olaylarından biri de onun ünlü şair Goethe ile tanışmasıdır.  

Çeşitli sıkıntılar ve artan sağırlık Ludwig Van Beethoven'in gerektiği kadar fazla çalışmasına imkan tanımamaktadır. 

Dokuzuncu senfoniyi dinleyenler kulaklarına inanamamışlardır. 

Bu muazzam eser, ilk defa 7 Mayıs 1824 tarihinde Viyana Kraliyet Tiyatrosunda çalınmıştır.  

Kulakları artık adam akıllı sağırlaştığı halde besteci eserinin idaresini başkasına bırakmak istememiştir.  

Besteci şef, değneğini (baget) eline aldıktan sonra konseri başından sonuna kadar hiçbir aksaklığa sebep olmadan idare etmiştir.  

O artık Beethoven’dir.  

Beethoven’in dokuz senfonisi, beş piyano konçertosu, bir keman konçertosu, bir piyano, keman ve çello için üçlü konçerto, otuz iki piyano sonatı ve birçok oda müziği eseri bulunmaktadır. 1817’de tamamen sağır olmuştur. Bu dönemden sonra sağırlığı müzik yaşamını hiçbir şekilde etkilememiştir. Hatta hepimizin çok iyi bildiği 9. senfoniyi sağırlık döneminde bestelemiştir. 

Beethoven ömrü boyunca birkaç kadını sevmesine rağmen hiç evlenmemiştir. Evlenmeye en çok yaklaştığı ve en çok sevdiği Ölümsüz Aşık’ tır. Kim olduğu kesin olarak bilinmemekle birlikte bu kadının,  

Frankfurtlu bir tüccarın karısı olan Antonie Brentano olduğu sanılmaktadır. Sevdiği kişiye kendini bütünüyle veren Beethoven, Diabelli Varyasyonları’nı Ölümsüz Aşkı’na adamıştır. 

1826’ da kardeşi Carl ile Gneixendorf’ ta yaptığı tatilin ardından Viyana’ ya dönüşünde, siroz hastalığı iyice ilerlemiş, yataktan kalkamaz olmuştur.  

26 Mart 1827’ de hava iyice bozmuş, durmadan yağmur yağmaktadır. O sırada çakan büyük bir şimşekle Beethoven’ in odası aydınlanır.  

Aynı anda, yumruğunu havaya kaldıran Beethoven’ in gözleri birkaç saniyeliğine hayata meydan okurcasına açılır ve ardından bir daha açılmamak üzere kapanır.  

56 yaşındayken dünyaca tanınan bir besteci olarak ölen Beethoven yaklaşık 30.000 kişinin katıldığı bir cenaze töreninin ardından Wahring mezarlığına defnedilmiştir. Mezarı, 1888’ de ise naaşı Viyana Merkez Mezarlığı’ na Schubert’ in mezarının yanındadır. 

Bilindiği gibi Ludwig Van Beethoven sadece dokuz senfoni yazmıştır.  

Ancak 10. senfonisi ilk kez 1988 yılında seslendirilmiştir. 1980`lerden önce Beethoven`in 10. senfonisi var olmayan bir eser olarak kabul edilmekteydi.  

Sieghard 9. senfoni üzerine yaptığı bir araştırma sırasında, Cooper ise yazacağı bir kitap için yaptığı araştırmalar sırasında, tesadüfen taslakları bulmuşlardır. 

Beethoven, ölüm tarihi Mart 1827 tarihine kadar ise sadece birinci bölümün detayları üzerinde çalışmıştır. 

Cooper, Beethoven’in besteleme tekniğini, tematik materyallerini ve diğer eserlerini derinlemesine incelemiş birisi olarak taslakların boşluklarını doldurabilmiştir.  

Kimine göre materyaller 10. senfoni için yazılmamış, kimine göre ise 9. senfoniden alınmış veya bestecinin 9. senfoniden kullanmayıp, çıkarttığı taslaklardır.  

Beethoven’in 10. senfonisinin ilk bölümü uluslararası ses getirmesine rağmen, ne yazık ki fazla ilgi çekici olmayan bir eser olarak kalmıştır. 

Ludwig Van Beethoven’in (16 Aralık 1770 - 26 Mart 1827) tarihleri arasındaki yaşam sürecine sığdırdığı çok önemli Piano trioları, Piano sonatları, sring quintedleri, clarinet trioları, quintetleri, songları, rondları, concertoları, ariaları, ariettas and a duetleri sıralamaya çalışırsak, yazımızın son kısmındaki Beethoven eserleri op sıralı listesi oldukça önem taşırlar.  

“LUDWİG VAN BEETHOVEN” SENFONİLERİNDE YAŞATILMAKTADIR 

56 yaşındayken dünyaca tanınan bir besteci olarak ölen Beethoven yaklaşık 30.000 kişinin katıldığı bir cenaze töreninin ardından Wahring mezarlığına defnedilmiş olsa da, ardında çok bilineni 150 civarında, tahmini olarak 400 üzerinde olduğu sanılan ve yaşayan senfoni ve operanın bestecisi olarak tarihe geçebilmiş eşliği olmayan ender bir müzik dehasıdır.  

Viyana merkez mezarlığındaki, Schubert’ in mezarının yanındaki mezarının olduğu yerden, her yılın 16 Aralık ila - 26 Mart tarihleri arasında, esen rüzgarın eşliğinde ağaçların çıkardıkları sesler ile, 10. senfonisinin yükselen sesinin duyulduğuna dair söylentilerin devamında, hayranları da her yıl o senfoniyi sıcak şarap içerek ve onu dinleyerek yaşatmaktadırlar. 

Onun yaşam serüveninin öyküsünü ve eserlerini ise yazımızın ikinci bölümünü içeren, çevirinin ve seçmeli ders notunun içeriklerinin yer aldığı kısımda okuma şansınız olacaktır. 

Umarım sizleri bilgilendirebilmişimdir. 

Türkiye’ye Sevgilerimle. 

….. 

… 

.. 

Muhammed RAHMANİ 

10. 04. 2011 Illinois – ABD 

TEKSAS - ABD 

Kaynakca:  

1* Ludwig van Beethoven (16 Décembre 1770 au 26 Mars 1827) était un compositeur de musique classique allemande. World classique musiciens d'origine des documents d'archives, la bibliothèque du Palais de Versailles, les fidèles du texte, fidèle au texte de M. traduit en turc par Öner Samanli 1983 à Paris. 

2* M.Rahmani, Ludwig van Beethoven (16 December 1770-26 March 1827) was a German classical music composer. Special notes 

e-posta: muhammedrahmani@hotmail.com 

http://blog.milliyet.com.tr/Blogger.aspx?UyeNo=2291978