Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Şubat '14

 
Kategori
Turizm
 

Lulianne Moore ve turizm sorunsalı

Lulianne Moore ve turizm sorunsalı
 

Turizm ve Kültür Bakanı Ömer Çelik geçen günlerde "Türkiye'nin tanıtımı için bir Hoollywood yıldızı ile anlaştık" dedi. Tanıtım yüzü Dünyaca ünlü İngiliz asıllı aktrist Julianne Moore olacakmış. Tanıtım filmi çekimlerinin son bölümünün halen Los Angeles'ta yapılmakta olduğu ve çok kısa bir süre içerisinde tamamlanacağını belirtiliyor.

Julianne Moore’un Türkiye’nin tanıtım yüzü olmasına şahsen bir anlam veremedim.  Bir eşleştirme yaratııp Julianne Moore deyince Türkiye akla gelecek ise onu görüp Türkiye’ye gelen hayal kırıklığı yaşayacak demektir. Kaç tane kızıl saçlıyız biz? En dar açıdan bakıldığında Türk’e de benzemiyor. Kızıl saçlı mavi gözlü tipik bir İngiliz.

Anadolu Kadını deyine benim aklıma ressamımız  Nuri İyem'in resimlerindeki kadın tiplemesi (blog resmindeki) geliyor. Anadolu kadını denildiğinde akla kara kaşlı, kocaman kara gözlü, ince belli, basenlerine doğru biraz dolgun, pembe yanaklı bir kadın tipi geliyor. Sadece şaka yapıyorum. Türk kadınını çağrıştırdığından değil elbette, bilindik bir yüzün tanıtımda daha etkili olacağını düşündükleri belli.

Ama mesele ülkece epey bir kafamızı yordu. MHP’li Genel Başkan Yardımcısı Ruhsar Demirel’den de Mecliste konuya başka açıdan bir serzeniş geldi.

“Bu tür isimlerle, bu tür kadınların bedeni üzerinden Türkiye’yi tanıtmak size ne kadar akılcı geliyor? Bir kadın olarak, Türkiye tanıtımında bir Hollywood yıldızına avuç dolusu paralar verilip, Türkiye’yi sanki 19’uncu yüzyılda tanıtıyormuşuz gibi böyle bir figür üzerinden tanıtmayı nasıl buluyorsunuz?” diye sormuş.

Tanıtımda Moore’u görüp “Haydi Türkiye’ye gidelim biz” diyen olacak mıdır? Moore’un seçilme nedeni bilinilirliğine rağmen epeydir film çevirmeyen bir aktrist oluşundan mıdır? Mesela neden Julia Roberts değil? Bu tanıtım filmleri işe yarar mı? Tanıtım filmi kaça mal olmuştur? Akla birçok soru geliyor. Ama asıl olan bir şey var ki; bir ülkeye turist çeken en başlıca unsur güvenliktir. Doğal ve tarihi güzelliklerimizi zaten söylemeye gerek yok. Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Organizasyonu (UN-WTO) verilerine göre dünyanın en çok ziyaret edilen ülkeleri şöyle:

 

Türkiye Turizm verileri : (Tabloyu UNWTO verilerinden derledim)

 

Tabloda görüldüğü gibi ülkemizi ziyaret eden turist sayısı giderek artmakta iken turizmin reel getirisi aynı derecede artmıyor. 

Turizm yatırımları artıyor, mantar gibi oteller açılıyor Ancak pastadan yatırımcıya düşen pay ve ülkeye gelen yabancıların harcama tutarları açısından bakıldığında o kadar da iyi bir yerde değiliz. Otellerdeki “All Inclusive” “Herşey Dahil” sistemi turizmcinin diğer sektörlerde olmadığı kadar maliyet muhasebesi konusunda uzmanlaşmasına neden oluyor. Bence kaliteyi de karlılığı da azaltıyor. Konuk sayısı artıyorsa da  getiri aynı oranda artmıyor.

Sürdürülebilirlik kavramı önemli. Bu da ülkeye gelen misafirlerin tekrar gelmelerini ve Türkiye seyahatlerini çevrelerine önermelerini sağlamakla mümkün.

Ziyaret edilen ülke sıralamasında dünya 6.ncısıyız. Bir turizm ülkesi sayılan ülkemizde turizmin, sadece yatırımcıların gayretleriyle olmayacağını bilmek lazım. Havaalanından konaklayacağı tesise götüren sürücü, hastalandığında başına gelenler, gittiği şehrin belediyecilik hizmetleri, tükettiği yiyeceklerin yada aldığı bir hediyenin kalitesi, girdiği bir dükkanda yerli alıcı ile yabancı turiste farklı fiyatlar teklif edilmesi… Say say bitmez. Turizmde gerçek başarı, turistin havaalanına gelişinden, ülkeden ayrılışına kadar geçen bütün yaşaığı deneyimleri, iletişimlerini mutluluğa dönüştürebilmekle mmkün. Bu da herkesi kapsayacak bir bilinç düzeyine ulaşılması ile olacaktır. Sadece turizm sektörü çalışanını değil herkesi kapsayan bir bilinç.  

O bilinç ne kadar var? Sarah Siera cinayeti, tecavüze uğrayan Japon turistler, gelinlikli bisikletinin başına gelenler, yılbaşı kutlamalarında yaşanan sokak tacizleri benzeri çirkin ve acı olaylar Türkiye’nin tanıtımına yapacağını yapmaktadır. Türkiye’ye turist olarak gelmiş, bir ilaç firmasında üst düzey yöneticilik yapan bir İspanyol bayan ile tanışmıştım. Kuşadası’nda sokakta kendisine el ile sarkıntılık yapıldığını anlattığında ciddi şekilde utanmıştım. Bir daha Türkiye’ye geldi mi, bir bayana önerdi mi? Bilmiyorum.

Turizm ülkesi olmak sadece şık tesisler inşa etmek ile bitmiyor. İşin gerek kültürel, gerek ekonomik, gerekse siyasal bir çok boyutu var. Dibimizdeki savaş nedeniyle güvenlik kaygıları, yabancılara bakış açımız,  ülkenin muhalif seslere yaklaşım biçimi gibi bir çok unsur dışarda olumsuz intiba uyandırabilmekte.

Umarız ki Lulianne Moore turizm sektörüne hayırlı olur ama bu iş bir reklamla olacak bir iş değil. Ne yazık ki genel bir bilinç ve sahiplenme olmadığı sürece ülkeye gelen gidenler olacak ancak birçok avantajlarımız olduğu halde ulaşabileceğimiz en iyi yere gelemeyeceğiz. 

Aslında çok da zor değil. Turizmin başarısı;  bir insan bir başka ülkeye neden gider? sorusunun cevabında yatıyor. "Geriye dönüp hatırlanacak mutlu anlar yaşamak" 

 

 
Toplam blog
: 9
: 537
Kayıt tarihi
: 23.09.13
 
 

"Yazmak benim için tek taraflı bir eylem gibi görünse de derininde öyle olmadığını itiraf etmeliy..