Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Nisan '12

 
Kategori
Tekstil / Giyim
 

Lütfen Başbakan bu konuya bir el atın..

Lütfen Başbakan bu konuya bir el atın..
 

Yeni değişen dünya düzeninde ülkelerin gücü artık soğuk savaş dönemlerindeki gibi askeri ve silah gücüyle değil ekonomi gücüyle yani rakamsal güçlerle belirleniyor.

Ülkelerin ekonomi gelişimleri ise markalaşmaya bağlı olduğunu söylememiz gerekir. Gelişimde, bir ülkenin kendi içinde üretmiş olduğu ürünlerin dünya markaları arasında yer alması dışında o ülkenin kendine özgü, kendisine ait bir ürün ile kendini diğer ülkelere tanıtmalıdır diye düşünüyorum. Dolayısıyla bir ürün ile dünya pazarında söz sahibi olması veya alternatif ülke olarak kendini tanıtması, o ülkenin ekonomik yapısının olumlu etkilenmesi ve ekonominin gelişmesi anlamına gelecektir..

Farz-i misal Japonya teknoloji ürünleriyle, Rusya doğalgazıyla, Brezilya kahve üretimiyle dünya pazarında tanınırken, Türkiye de tekstil alanında tanınmalı dır..Yani ülke tekstil alanında marka olmalıdır ki, ekonomik anlamda gelişme sağlanabilsin, dünya piyasalarında rekabet edebilsin.

Emlak ve montaj otomobil üretimini saymazsak, ülkede konuşulacak tek sektör "tekstil sektörü" dür.

Tekstil sektörüdür, çünkü sadece ürün üretimi ile sınırlı olmayıp, ipliğinden-pamuğundan-kumaşından hatta topraktan tekstil ülkesiyiz. Demem şu ki, pamuk üretiminden başlayıp kumaş dokumasından, konfeksiyon ürün üretimine kadar, giyinmeye hazır şekline kadar adından söz ettirebilecek bir tekstil ülkesiyiz.

Durum böyle iken, ülkemizi hala dünya piyasalarında tanıtamadık, "tekstilde bir numarayız" diyemedik.. 

Oysa, Türkiye, eşittir "tekstil" olmalı.

Bunca alt yapıları hazır bir sektörde kendimizi geliştiremememizin elbette bir çok nedeni vardır. Örneğin eğitim düzeyimizin düzeysizliği gibi, burokrasi işlevlerin istenildiği düzeylere gelememesi gibi. (Gerçi son yıllarda eskilere oranla bürokrasimizde iyileşmeler görüyoruz ama yeterli bulmuyorum)

Tekstil sektörümüz ağırlıklı olarak Rusya pazarında gelişimini hızlandırmaya çalışıyor ancak nakliye gibi çok önemli bir sorunla karşı karşıya kaldığımızı görmekteyim.. Dolayısıyla tekstil ülkesi olarak dünyada tescillenmemizi engellediğini düşünüyorum..

Durum şu; İstanbul'dan Rusya'ya 2-3 nakliye şirketi, kargo sistemi şeklinde hizmet vermektedir. Şaşıracaksınız ama 1 kilogram tekstil ürünü 12 dolar karşılığında Rusya'ya ulaşmaktadır. Bu rakam yüksek değil, çok yüksek bir rakam dır tekstil ürünleri için.

Yüksek maliyetli ürünlerin yurt dışında rekabet edebilme şansının çok düşük olabileceği gibi, tekstil sektörümüzün gelişimini olumsuz yönde etkilediğini tekstil piyasasının içinde olan biri olarak gözlemlemekteyim.

Peki ne yapılmalı dır?

Hükümet olarak gündemde olan Suriye meselesi kadar tekstil sektörünün önemsenmesi gerektiğini düşünüyorum..

Türkiye-Rusya devletleri olarak nakliye ücretlerini asgariye indirmeleri gerekiyor..

Sanayi Bakanlığı-Dışişleri Bakanlığı-Ulaştırma Bakanlığı-Maliye Bakanlığı bu konuya acilen el atmalı gerektiğini ısrarla vurgulamak istiyorum..

Adeta "tek el" gibi çalışmakta olan kargo şirketleri, serbest piyasa ekonomisi kuralları gereğince rekabet oluşturacak yeni kargo şirketlerin açılabilmesine destek vermeleri gerektiğini düşünüyorum.. 

Lütfen Başbakan, ülke ekonomisinin gelişimi için bu konuya bir el atın..

Demek isterim ki, Türkiye tekstil sektörüyle dünya piyasalarında marka olmalıdır..

 
Toplam blog
: 2327
: 450
Kayıt tarihi
: 03.07.07
 
 

25.05.1960 doğumlu. Üniversite terk. Müzik, seyahat ve tiyatro sever. Antalya Devlet Tiyatrosu'nd..