Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Ağustos '09

 
Kategori
Futbol
 

Mağluptur bu yolda galip !

Mağluptur bu yolda galip !
 

Daum şaşırttı...


Daum maçtan önce hepimizi kandırdı galiba; "En iyi oyuncularımızla maça çıkacağız"... Daum'un en iyi oyuncuları böyleyse vay Fenerbahçe'nin haline...

İftar sonrası bu sıcak Ağustos akşamında bol gollü bir Kadıköy gecesi yaşamaya gelmiştik ki mabede, bizi futboldan uzak, gamsız, donuk, silik ve uyuşuk bir takım karşıladı... Maçın daha başında Dos Santos'un golüyle öne geçince şov başlıyor sandık ama hepimiz yanılmışız...

Bir ara orta alanda Selçuk ile Cristian'ın topun canını çıkartıp, eveleyip geveleyip sakız gibi çiğnediklerini görünce aklıma Josico ve Maldonado'lu geçen sene geldi. Bu akşam topu ileriye dürtemeyen, sıklıkla yan toplar yapan (hatta onuda kaptıran) takım aynı geçen senenin Aragones Fenerbahçe'sini andırmaktaydı... Bir tane doğru düzgün organize atağı yoktu Fenerbahçe'nin... Bulduğu pozisyonlar rakibin hatalarındandı çoğunlukla...

Daha öncede söylemiştim. Fenerbahçe'nin derhal Alex'siz bir B planına geçiş yapması şart. Bırakın Alex'i Emre'de olmayınca takımda, herkes ne yapacağını şaşırmış bir görüntüdeydi... Dos Santos tek başına çırpınmaya çalıştı ama gece de kimsenin ona eşlik edecek hali yoktu... Sanki tüm oyuncuları iftar sofrasından kaldırıp maça getirmişlerdi...

Önceki yazılarımda Daum'un Uğur'u bu kadar kenarda oturtmasına sitem ediyordum. Sanırım bu gece özür dilemem gerekiyor Daum'dan... O Uğur'un hali neydi öyle... Bırak top sürmeyi, adam geçmeyi, ne koşabildi ne de bir orta yapabildi... Uğur oynarken ben acı çektim tribünde... Yürüyecek hali kalmamıştı... Belli ki Dos Santos'un gelişi psijkolojik olarak onu bitirmiş... Türk futbolcusu böyle işte, hemen pes ediyor...

Selçuk da keza öyle... İkinci yarı biraz toparlanmış gibi olsa da ilk yarı tam bir felaketti... Hele Cristian'la müthiş uyumsuz gözüktüler... Saha içinde devamlı konuşup durdular. Belli ki anlaşamıyorlar... Cristian-Selçuk,Boral ve Kâzım'lı orta alan kabus gibiydi... Ne bir topa basabildiler ne de oyunu yönlendirip dikine çıkış yapıp, organize olabildiler...

Bu kadar maç trafiğinde rotasyonlar kaçınılmaz oluyor kabul ama elin oğlu da rotasyona gidiyor ama sahaya çıkan yedek oyuncuları çıkıp aslanlar gibi mücadele edebiliyorlar ve biz buna profesyonellik diyoruz... Fenerbahçe'li futbolculara bakıyoruz hiçbirinde koşacak hal kalmamış... Hiçbiri formayı kapmak için uğraşmıyor.
Diyarbakır maçından belli ki çok etkilenmişler ve hiçbiri bu maça konsantre olmamış... Birde maçın başında öne geçince de bu iş bitti dediler... Ama futbol bu işte biranlık gaflet oyunu 1-2'ye getiriverir. Sonra bir bakmışsın elenmişsin...

Diyarbakır maçında övdüğümüz Gökhan, Semih ve Kazım'da Diyarbakırda kalmışlar hâlâ...

Maçın tekniği falan yok, özrü de...

Kazanan her zaman haklımıdır gerçekten ? Kaç maçtır Fenerbahçe'nin eksikleri var deyip duruyoruz ama bakıyoruz medya Fener'i yere göğe sığdıramıyor... Futbol bir takım oyunudur. Takımlarda 11 kişiden oluşmaz... Yaklaşık 25 kişilik bir kadro vardır ve her futbolcu da devamlı kendini hazır tutmalıdır...

Demek ki, sakatlıklarda cezalılarda takımın diğer oyuncularına güvenemeyeceğiz...

Fenerbahçe'nin geçen seneden iyi olması demek, "iyi bir takım oldu" demek değildir.

Bu karıştırılmamalı ve eksikliklerin üstü örtülmemelidir...

Avrupa'nın şakası yoktur...

Ahmet ÇELİKSÜNGÜ
27 Ağustos 2009

Bu blog Canlı Maç Anlatımı sayfamızda da yayınlanmaktadır

 
Toplam blog
: 252
: 936
Kayıt tarihi
: 17.03.08
 
 

74'ün İstanbulunda, Sultan şehri Üsküdar'ın, kız çocuklarına "Zeynep" erkeklerine "Kamil" adı kon..