Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Nisan '07

 
Kategori
Haber
 

Maksat linç olsun

Maksat linç olsun
 

Geçen Pazar günü Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesinde enteresan bir linç girişim yaşandı. Artık ülkemizde “linç” normal ve sıradan bir eylem haline geldiği için buna “enteresan” deme gereği duydum. Emperyalizme Karşı Yurtseverler Cephesi üyesi birkaç genç “ABD’den Korkma” konulu bir imza kampanyası için stant açmış. Bunu gören Ülkücüler hemen gençlere saldırıp stantı dağıtmış. Ancak bununla da yetinmeyip “hadi elimiz değmiş, bunlar da ayağımıza kadar gelmişken şunları bir de linç ediverelim bari” demişler. Linç görüntüleri dün akşam televizyon haberlerinde yer aldı. Kaçıranlar ve izlemek isteyenler o görüntüleri http://www.milliyet.com.tr/2007/04/02/son/sontur10.asp adresinde izleyebilir.

Görüntüler normal bir ülkede yaşayan insanlar için tüyler ürperticiydi; ama normal bir ülkede; bizim için değil... Eli sopalı onlarca kişi, bir binaya sığınmış birkaç genci öldüresiye dövüyor, polis ise acz içinde olan bitene sözüm ona müdahale etmeye çalışıyor. Ülkücü linç kalabalığı gençleri dövmekle de yetinmiyor onların götürüldükleri karakolu kuşatıp “onlar burdan çıkmayacak”, “onları bize verin” naralarıyla yarım kalmış eylemlerini tamamlamaya -sanırım gençleri parçalayarak öldürmeye- çalışıyorlardı. Neyse ki sağolsun polisimiz linç eylemcilerini güzel nasihatlerle yatıştırıp evlerine gönderdi. Tabii grup dağılırken bu tür olaylarda mutat olduğu üzere bayrak açıp İstiklal Marşı okumayı da ihmal etmedi.

Linçlere alıştık ama bu son olay yine de birkaç soru getiriyor insanın aklına.

Şimdi bu gençler, “ABD’den Korkma” başlıklı bir metin hazırlayıp vatandaşlardan Amerikan saldırganlığına karşı imza toplamaya çalışmışlar. Bildiğim kadarıyla bu tür kampanyalar en başta ABD’de olmak üzere bütün dünyada düzenleniyor. Asker oğlu Irak’ta öldükten sonra başkan Bush’un çiftliğinin kapısına çadır kuran Cindy Sheehan’ın protesto eylemini hatırlayalım. Olaydan anladığımız kadarıyla galiba bu konuda tek istisna Türkiye’nin bazı il ve ilçeleri... Acaba bu ABD’ye laf söyletmeyenler çok muhafazakâr bir Amerikan eyaletinin vatandaşları mı? Eğer öyle değilse bu içerikte bir kampanyaya imza vermek yerine niçin o gençleri linç etmeye çalışıyorlar?

Yukarıdaki paragrafı kara mizah olarak değerlendirip olayın başka bir yönüne geçelim. Acaba linç girişimcileri o metni alıp okuma gereği duydular mı hiç? İki ihtimal var: Ya okuyup içeriğine katılmadıkları için saldırdılar ya da hiç okumadan, orada ne yazıldığına bakmadan, sırf “böyle imza kampanyasıymış, protesto eylemiymiş bize ters” deyip lince kalkıştılar. İki durum da birbirinden berbat. Ya bazı vatandaşlarımızın aslında emperyalist bir devletin gönüllü destekçileri olduğunu kabul edeceğiz ya da bu gün kimi, hangi bahaneyle linç edelim diye ortalarda dolaşan kimseler olduklarını... Seç beğen al.

Olayın dikkat çeken bir başka yönü: Hani biz mert bir ulustuk. Eğer öyleysek bunlar kendilerine milliyetçi dedikleri ve bununla övündüklerine göre ulusun mertlik gibi erdemlerinin temsilcisi olmaları gerekmez mi? Mertlik, kavga ettiğin adamla az çok eşit şartlarda, eşit silahlarla, bire bir karşılaşmak değil midir? Eli sopalı, satırlı yüz kişinin silahsız sopasız topu topu sekiz kişiye saldırması ne zaman mertlik oldu? Yoksa mertliğin tanımı değişti de bize mi haber vermediler?

Bir başka nokta: Milliyetçilliğin temel savlarından biri, ülkede devlet otoritesinin hakim olmasıdır. Şimdi bu adamlar, bir yandan ona buna saldırıp ülkede can ve mal güvenliğini tehdit eder, devletin karakolunu basmaya yeltenirken en başta kendileri o devlet otoritesini sarsmaya kalkışmış olmuyorlar mı? Bu tür olayların defalarca tekrarlanmasına göz yuman, linççiyi sanık olarak tutup adalete teslim edeceğine nasihatle yatıştırıp evine gönderen güvenlik yetkilileri acaba kendi varlıklarını gereksiz hale getirmiş olmuyorlar mı? Birileri kafasına göre ona bunu ceza verecekse polise, yargıya, hapishaneye falan ne gerek var ki?

Eğer bu ülkede yasalar süs olsun diye, keyfi biçimde ya da kişiye göre uygulanmıyorsa şimdiye kadar meydana gelen bu türden linç olaylarında kaç kişi yargı önüne çıkarılmıştır? Benim bildiğim hüküm giyen kimse yok. Öyleyse bazı kişilerin suç işleme özgürlüğü mü vardır? Ya da ülkemizde linç ederek adam yaralama/ öldürme suç kapsamında değil midir?

Yine normal bir ülkede bu tür hak ihlallerine ve linç gibi iğrençliklere karşı en büyük tepkiyi sol, sosyal demokrat partiler verir. Seçim zamanı solcu ve demokratlardan oy isteyen CHP’nin genel başkanı sayın Baykal MHP ve BBP'yle milliyetçilik yarışından başını kaldırıp da bir gün olsun o dehşetengiz hitabet yeteneğini bu sorunu gündeme getirmek ve Hükümetten bu konuda hesap sormak için kullanacak mıdır?

Dün akşam haberlerde İngiltere’den de ilginç bir haber vardı. İngiliz biliminsanları kök hücreden kalp kapakçığı üretmeyi başarmışlar. On yıl içinde de aynı teknikle kalp üretmeyi planlıyorlarmış. Dünyaya bizden yansıyan haberlerle bu haberi kıyaslayıp biraz düşünelim. Acaba aralarında ters ya da doğru orantılı bir ilişki var mıdır?

Foto: http://www.ntvmsnbc.com/news/245210.jpg

 
Toplam blog
: 431
: 3853
Kayıt tarihi
: 30.06.06
 
 

Anahtar kelimeler: Antep, İstanbul, Haziran, İkizler, Beşiktaş, MÜ İletişim Fakültesi, Gazetecilik. ..