Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Ekim '18

 
Kategori
Edebiyat
 

Maldivler'de Tatil

MALDİVLER'DE TATİL YAPTIM

Bu yaz değişik bir yere gideyim dedim. Okyanus göreyim hemde.

İstanbul'un taşı, toprağı, görüntüsü çok yordu. Maldivleri seçtim. İyiki de seçmişim. Cennete düştüm galiba dedim. Limonata gibi bir hava, beyaz kumlar, mavinin her tonunda deniz, yeşilin her rengi denize nazire yapıyor. Renkler yarışıyorlar sanki aralarında. Kumlar beyaz elenmiş un gibi. Tencereye alıp helva gibi kavurasın var. 

Denize dalmana gerek yok akvaryum gibi şeffaf. renk renk balıklar. Ellerimle topladım hepsini yengeç sepetine doldurdum. yengeçler kıpır kıpır sepet kavgasındalar. Mavi yengeç en güzeli. Ziyafet var her öğün. Şarapları çok güzel ama onada gerek yok. Dinginlik seni alışmadığın bir sakinliğe sarhoş ediyor. 

İrili ufaklı adalar.

Kısa aralıklı bu adalara yüzerek gidiyorum. O  geldiğim adadan kendi adama el sallıyorum. El sallayanlar var tabii. Kutluyorlar beni. Sonra başka bir adaya turlayıp kendi adama dönüyorum.

Orada kaldığımdan benim diyorum. Ada sahipleri de olunur tabii. Hiç yorulmuyorum. Bu arada çeşit çeşit tanımadığım meyveler yiyor onlar beni çok güzelleştiriyorlar. İksirli meyvelermiş.

Her denize girdiğimde su kıpırtısız dümdüz kuştüyü döşek saanki. Çok hafif bir esinti hamakta sallıyor beni.

Her adaya dönüşümde otelden bir grup bir deemet kolye takıyorlar boynuma. ALOHA diyorlar.

Hoşbuldum tabii. Çok hoş insanlarsınız. Yanık tenli  hafif kakaolu çikulata gibit atlısınız diyorum Bu iltifatlar hoşlarına gidiyor.

Bu arada deniz giysimi anlatmadım. Tavus kuşunun her renginde. Kabarıp kabarıp duruyorum.

Bu arada telefonumu İstanbulda unutmuşum. Kopmuşum dünyanın bir ucundan yeniden doğmuşum başka bir ucuna. saat, program, iş, herşey çok uzaklarda kalmış. Bizi yönetenleri bile unutmuşum. Bir sevinç dalgası ki sormayın. Bu arada yaşım yarıya inmiş enlem boylamlar burada indirim yapıyorlarmış. Sırf bunun için tercih edilir  bu yerler inanın.

Sonra bir binada buluyorum kendimi kimin yönlendirdiğini bilmiyorum dedim ya sihirli adalar.

"Beni bu ülkede daim konuk edermisiniz?" diyorum yetkililere Bize türlü çeşit insanlar gelirdi. ben bir başımayım. Sorum çıkarmam yani biraz dinleneyim sonra size marifetlerimi gösteririm  fahri tanıtım elçiniz olurum uygun görürseniz minnettar olurum. Fahriden durum olacak mesela.

Bakacaklarmış.

Ehh ben bir taş attım yine kumsala gideyim. Kocaman bir şapkam var. O kadar büyük ki ayrıca güneş için şemsiye gerekmiyor.

Haa anlatmadan geçmiyeyim. Öyle bir zengin bitki örtüsü var ki şaşarsınız.

Bizim gib kesp yakmıyorlar. Doğa da onlara küsmüyor.

Keresteleri çakmışlar çardak yapmışlar. Bildiğiniz iki ucu kesik kereste ama onlardan bile yapraklar fışkırmış. şaştım kaldım.

Şimdi bir deneye giriştim. Parmağımı ektim toprağa bakalım yeşerecek mi?

Deneyime sponsor oldular. herşey bedava. Bizim ülkemizde de hayat çok rahattır dedim. Sadece sizleri, buraları merak ettim.

Ben orada kök salarken kulağında çiçek genç bir kız kat kat renkli içecek bardağı genç bir delikaanlıda tuttuğum balıkları pişirmiş tepside bana ikram ediyorlar. Servis yapıyorlar.

Hele bir kök salayım meyveeleri size yollayacağım söz.

Sizlerde mutlaka buralaar geliniz.

Bakalım ne cevap gelecek?

Şimdilik durum böyle.

 

RÜYAMI TABİR EDER MİSİNİZ YOKSA ....

5.10.2018 MİŞ

Cahide Yormaz Öz

 

 
Toplam blog
: 53
: 117
Kayıt tarihi
: 18.10.14
 
 

Gazi Eğitim Enstitüsü İngilizce bölümü ve Dil ve tarih Coğrafya Fakültesi Mezunuyum. MTA da Jeomo..