- Kategori
- Deneme
Malum değiliz biz, olamayız
Çıkıyorsun, epey çıkıyorsun, orada bir yerde.
İşe gidiyordum. Dalmıştım içime. Ben neredeyim, diye sordu yanımdan bir ses. Sese döndüm. Yaşı yetmişlerde bir adam. Bana bakıyor ve soruyordu, bu nereye gider? Uçakların kalkıp indiği yere gider dedim. Ama ben oraya değil, eve gitmeyi istiyorum.
Yanlış bindiniz galiba, burada inip geri dönebilirsiniz.
Yalnızım, dedi. Nasıl dönülür bilmem ki! Hem ben sizin yanınıza nasıl geldim, siz kimsiniz, burası ve neden ben?
Ben, ben uçaklara komşu bir çalışanım, yaz siz, siz ne edersiniz? Gelene geçene bu sıralar küfür ediyorum, halimize baktıkça, ah nerelerde kaldı benim gençliğim diyorum. Ah o yıllar başkaydı ya, inan heyecandan yerimizde duramazdık, çok canlı ve hareketliydik, yaşam doluyduk bee!
Adresinizi söylerseniz yardımcı olabilirim, bu kente yeni mi geldiniz, hani yabancı olma durumu?
Sana bir şey söyleyeyim mi, hatta çok; bazen adımı bile unutuyorum, ne yaşadığımı; bırakıyorum kendimi o muhteşem akışa, yolumu bir şekilde buluyorum, onun için sen beni boş ver, işine gücüne bak; ha bu arada, işler güçler nasıl, ev, hayat, ülke, dünya, ay ve evren?
Ben, ben uçakların kalkıp inmesini seyrediyorum saatlerce, günlerce, haftalarca, aylarca, yıllarca ve galiba ben böyle böyle ben olup, yaşlanıp elvedamı ortaya koyacağım, iyi değil mi?
1. Not: Onlar konuşmaya devam ediyorlardı, ben ise tam karşılarında oturmuş düşünüyordum hayatı, hayatları, hayatlarımızı.
2. Not:
Karışıklık var hayatta
hayatlarımızda
koyamıyoruz bizi bir yere
boşluk var
boşluk var diye bağırıyor satıcı
ne sattığı malum
malum değiliz biz
olamayız.
Ş.Y.