- Kategori
- Mizah
Manda yuva yapmış feysbuk dalına
Bir facebook çılgınlığıdır gidiyor. Doğru mudur? Doğrudur. Koca koca adamlar minimini birler gruplar kurup, oyunlar oynuyorlarmış. Kenan’ın grubu Helin’in grubunu dövermiş. Ebesini kaybedenler Ali Sami'yi arayanlar varmış. Hatta ve hatta dahi anlamındaki de ve da yı ayıranları sevenler, nikahına beni de çağır sevgilim diyen gruplar bile varmış. (Eski bir vakit Sabah'da okumuştum bunları) Ve fekat bunun yanında ilkokul arkadaşlarını, çelik çomak arkadaşlarını hatta beşik kertmelerini bulanlar bile varmış. (Bunu ben uydurdum.) “Kelli felli gazatacılar” işlerini köşelerini bırakıp “feysbuk” yazar olmuşlar falan.
Aslında bu tür cümbür cemaat hücum edilen ortamlara her daim ağır yaklaşmışımdır. Hatta çoğunun yanından geçmemişimdir. Hayır hayır protest bir tavırla alakası yoktur. Valla bak. Kalıtsal ya da duygusal özür olarak bakalım buna lütfen. Misal, yüzyılın filmi gelse sinemaya öyle sıraya falan girip saatlerce bekleyemem ben arkadaş. Herkesler ilk iki hafta filmi seyreder hevesini alır, günler sonra gider gerekirse tek başıma seyrederim o filmi. (Hiç unutmam vakti zamanında Eşkıya'yı üç kişi seyretmiştik "karuzelde". Tamam
Neyse uzatmayalım bu "feysbuk"a da nedense pek ilgi duymadım bi feyz alamadım ilk zamanlar. Yonca gonca misali bişey dediler etraftan (hoş yoncam da olmadı ya benim) üye olana altın da vermediklerine göre elbet bir gün rastlaşırız edasıyla açıkçası sallamadım pek bugune değin.
Lakin asker arkadaşım Teo bir sabah, Osmanlı’yı savaşa sokan Alman Donanması timsali hotmailime sığınıp “invite facebook” deyince feysbuka girmek kaçınılmaz oldu. Zaten eninde sonunda girecektik. E madem girdik eşe dosta, toruna torbaya anlatacak bir şeyimiz olsun hesabı İsviçreli Bilimadamları tadında incelemeye koyulduk. Netekim torunlara anlatacak bir kaç anı ile döndük hanemize.
Ah evladım siz bilmezsiniz şimdi sizin ışınlayarak ensesinden tutup yanınıza aldığınız çocukluk arkadaşlarımızı biz feysbuk denen internet yortusu ile buluyorduk. Tabi siz şimdiki gençler çok şanslısınız çoook. Sizin gibi lazer ışığı nerdeeee bembeyaz gözümüzün içine giren floresan lambalar ışığında ders çalışıyorduk biz eskiden. Hem şimdiki gibi duruma göre kendini ısıtan yahut serinleten elbiselerimiz de yoktu bizim. Avrupa Yakasını sunan Baymak Kombi ilen ısınıp Aliye’yi sunan “Alarko kerıyır” ile serinlerdik biz. Hem sonra vakti zamanında buralar hep dutluktu ve çok yokluk çektik evladım biz çook.
Hey gidi günler heey. Tey tey tey.