Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Eylül '07

 
Kategori
Dünya
 

Marjinal demokrasi

Gelişmiş ülkelerdeki demokrasinin karşılaşabileceği sorunlar.

Demokrasi halkın kendi kendini yönetmesi. Ülkeyi yönetmekle görevli temsil edenlerin temel görevi uzlaşma kültürü demek olan demokrasi ortamında üllke insanlarının ve kurumlarının tüm ihtiyaçlarının karşılanma ve geliştirme yeteneğinin sağlanması ve korunmasını sağlarken, insanlığın tarihten günümüze sahip olduğu evrensel değerlere sahip çıkarak uyum içinde çalışmasıdır.

Günümüz dünyasında çok gelişmiş ülkelerde demokrasinin varlığını istenilen oranda olduğunu söyleyebilir miyiz ?Henüz bu ülkelerin demokrasi varlığını kıyas edecek başka daha iyi bir örnek olmadığı için evet diyebiliriz. Demokrasinin zenginlikle direkt ilişkisi olmadığı halde kurallı serbest piyasa ekonomisinin etkisiyle bu ilişkinin kurulabileceği görülebilmektedir.

Karşılabilecek sorunlardan ilki bazı dinlere mensup toplulukların loby faaliyeti sonucunda seçilecek liderlere etki etmesi ve ülke yönetimine dolaylı da olsa katılmalarıdır. İlerde oluşacak krizlerde de yönetimin tercihlerine etki edebileceği gerçeğide ortadadır. Demokraside bir yönetim harcamalarını hizmetinde bulunduğu kamuya yaparken maalesef çalışmalarında sorunlar çıkmaktadır.

Gelişmiş bir ülkede milliyetçilik akımlarıda sorunlar oluşturmaktadır. Yaşadığı ülkede köklerinin bağlı olduğu diğer ülke yararını birinci plana alabilen bu topluluklar o ülkede etkin olmak için çalışmalarını arttırdıkları belirginleşmektedir. Azar azar etkilerinin seçim baskısıyla hissettirebilirler.

Gelişmiş bir ülkenin küreselleşmenin etkisiyle refahının diğer ülkeler ile paylaşma zorunluluğu yaşaması piyasa sorunlarının artması sonucu yükselme grafiğinin marjinal faydaya ulaşıp değişime uğraması durumunda takınacağı tavır soğukkanlı ve sakin olmalıdır. Yeterince gelişmiş hızını azaltıp gücünü koruma yoluna gitmeli ve dünya ile olan barış ve dayanışma amacını devam ettirmelidir. Daha fazla yükselme hızına ve eski güce bağlı olma hırsı tamir edilemez sorunlara yol açabilir. Hızını katlanarak artıran bir küreselleşme karşısında insanların haber alma, değerlendirme yeteneğide hızla artmakta ülke ve toplum olarak gelişen bu sürece katkı ve etkileri yadsınamayacak şekilde büyümektedir. Gelişmiş ülkelerin her ülkenin ihtiyacı olan ekonomik ve demokrasi çalışmalarının inşasına baştan başlayıp devam etme bilgilerini kullandıkları görülmekte.

Yeni dünya oluşumuna ait yeni fikir ve teorilerin ortaya atılması, saptanması ve geliştirilmesi gerekmektedir. Bu süreç gelişirken barışın ve ekonomik işbirliğinin devam etmesi insanlık için gereklidir.

Sanat ve kültür alanında birinci ve ikinci dünya savaşları hatırlanarak, temiz bir çevreninde önemine değilinerek dünyadaki savaşın kötü etkisini unutmuş ve kolayca savaşa girebileceğini ima eden kişilere hatırlatılmalıdır.

Dünyada birlik ve beraberlik anlayışındaki barışın olabilmesi Birleşmiş Milletler'ce kurulup devam ettirilebileceği görülüyor. Çünkü bu kurumun dışındaki birlik ve kurumların gelişme ve dünyaya bir model oluşturma açısından başarılı görünselerde yeni oluşumlar için yeterince fikir ve birlik sağlayamadıkları görülüyor.

Sonuç olarak dünyada barışın ve birliğin sağlanması için Birleşmiş Milletler'ler modelinin geliltirilmesi ve desteklenmesi gerekmektedir. Dünyada kutupların çoğula dönüşümde dengenin her ülkenin kendi içinde sorunların çözümlendiği ulusal kimliğini taşıyarak dünya birliğinin BM adı altında buluşmasının sorunsuz olmasını dilerim.

Saydığım sorunlar ilerde karşılaşılacak sorunlar olabilir. Çözüm üretmek için zamanımızın olduğu bu günlerden
çalışmaya başlamak da erken sayılmaz.

Dünyada barışın, birlik ve beraberliğin sürekli olması dileğiyle...


 
Toplam blog
: 110
: 1205
Kayıt tarihi
: 30.05.07
 
 

"Yazıyorum o halde düşünüyorum" diyen, güncel gelişim ve değişimleri takip ederken anlam ve kavramla..