Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Nisan '13

 
Kategori
Söyleşi
 

Marka zirvesinde, bir başarı öyküsü...

Marka zirvesinde, bir başarı öyküsü...
 

 04/042013

Trabzon’un Tonya köyünde dünyaya gelip İstanbul’a uzanıyor bu öykü. Genç yaşta kaybedilen baba, evladı gibi yetiştirdiği kardeşin genç yaşta ölümü, veremi nasıl yendiği var bu yaşamda…

Ali Rıza Zaman’la işte bu yaşam öyküsüne yolculuk yapıyoruz.

Ali bey yaşam yolculuğu nasıl başladı?

1967 yılında Trabzon’un Tonya köyünde doğdum, 7 yaşında İstanbul’a geldik. Çok zeki diye beni okula 7 yaşında başlamama rağmen 3. sınıftan başlattılar. Makine bölümünü bitirerek gemilerde makinadan sorumlu bir zabit görevi olan çarkçı başı oldum. Ancak mesleği bir süre yaptım ve arsa işi ile ilgilenmeye başladım.

Geleceğe dönük hayalleriniz neler?

Hayat devam ettiği sürece her gün yeni bir gün, sürekli öğrenmek var insanın doğasında. Başka bir proje, başka bir fikir çıkıyor. İnsanı heyecanlandıran oradan elde edeceğiniz maddi kazanç değildir. Asıl heyecanlandıran şey projenin kendisidir ve böyle de olmalıdır kişiler için. Projelere pozitif bir enerji katmak bizim arzumuz.

Spor hayatınızın neresinde?

Tam içinde. Geçmişte salon sporları yaptım. 15 yıl kulüp başkanlığı yaptığım yerde halen sporcu kardeşlerimizle futbol oynuyorum.

Yaşam felsefeniz nedir?

Zor koşullardan gelip zoru başarmış insanlar için eğer bir anlam çıkarmak gerekiyorsa ben paranın başaramayacağı şeyler satın almayı seviyorum. Mesela; sevgi. Bunu para ile satın alamazsınız. Sevgi için, inandırmanız lazım, güven lazım.

Siz kendinizi nasıl tanıtırsınız?

Aslında orijinal bir köylü…Özgür ruhlu biri… Amerika’da rakın rol yaparken, Karadeniz’de horon oynayan, doğayı seven ve doğanın insanın stresini bir şekilde emdiğine inanan bir kişi… Bazen 7 yaşında bir çocuğun idolü, bir teyzenin evladı yani gönlü herkese açık biri.

Doğayı sevdiğinizi söylediniz. Doğayı yaşantınıza nasıl kattınız?

Köylü olduğumuz için zaten yaşantımızın kaynağı oradan geliyor. Bir çiftliğim var. Ata binip dolaşmak, domatesi, biberi ekip misafirlerime ikram etmek, bu inanılmaz güzel bir duygu, yaşamak lazım. İnsanın içinde kişilik sorunu olmamasını sağlar, egoyu temizler. Komplekslerden arındırır doğa. Orada köşeler yoktur.

Topluma özellikle STK’lara yönelik olarak neler yapıyorsunuz?

Çoğu toplumsal derneğin ya yöneticisi ya üyesiyim. Şimdi de Dünya Yaşlılık Derneği ile birlikte Ankara Ayaş’ta çocuklar için kurulacak olan ekolojik yaşam çiftliği projesinin aynısını İstanbul’da da oluşturacağız.

Genç büyüklerin hayatınızdaki yeri nedir? Özel bir anınız var mı bunula ilgili olarak?

Biz yaşlılarımızın için ne yaparsak bizden sonraki nesilde aynısını yapacak. Büyüğe saygı, küçüğe sevgide çok netimdir. Babamı, sonra kardeşimi çok erken yaşta kaybettiğim için stresten verem olmuşum. Doktora gitmeyi sevmem. Çok öksürdüğüm için film çekildi. Ciğerlerime duman dolmuş. Bu halde bile çok işim olduğunu şu anda hastanede yatamayacağımı söyledim doktorlara. Antalya’nın bir köyüne dinlenmeye gittim. Dışarda dolaşırken yaşlı bir teyze gördüm, halini hatırını sordum, onunla ilgilenmem çok hoşuna gitmiş, beni verandasında çay içmeye çağırdı. Oranın köylüsü sandığım teyze meğer oranın ağasıymış. Bu arada tabi çok öksürüyorum. Neden bu kadar öksürdüğümü sorunca anlattım. Evine girdi, keçiboynuzuna bir şeyler kattı ve 3 ay boyunca içmemi söyledi. Film çektirdiğimde hiçbir şeyin kalmadığını söylediklerinde kulaklarıma inanamamıştım. Hayatım kurtulmuştu. Ne zaman kimden ne keramet geleceğini bilemiyor insan.

Başarının sırrı nedir sizce? Başarı nede gizli?

Sabır, şükretmek, azimle çalışmaya devam etmek. Hemen yıkılıp pes etmemek, herşeye rağmen en kötü durumda bile yıkılmamak ve en önemlisi de inanmak.

Gençlere öğütleriniz neler?

24 yaşındaki kardeşimi çok genç yaşta kaybetmiş biri olarak benim için gençler belki de bir zaaf. Bir zaaf olmaktan öte onların azimli, çalışmaya hevesli kötü alışkanlıklardan arınmış ve en önemlisi de özentiden arınmış dinamik gençler yetiştirmek zorundayız. Zaten bu günlerde oluşmuş büyük güç olma senaryoları gerçekleştirme yolunda çok önem arz etmektedir. Onlar toplumun geleceği ve kurtuluşu olduğuna göre birbirimize yapacağımız bir şeyler olmalıdır. Bizim de geleceğimiz onlara bağlı.

Son olarak söylemek istediğiniz bir şeyler var mı?

Bu ülke cennet bir vatan çok ciddi bir geçmişi, tarihi olan bir ülke… Herkes kendi adına

Bir damla pozitif enerji akıtsın. Yeterince olumsuzluk var zaten, sevgiyi paylaşmayı, gülümsemeyi, pozitif enerjiyle hayatımızı yaşamayı seçebiliriz.

 

e-mail:belginturan@gmail.com

 
Toplam blog
: 439
: 512
Kayıt tarihi
: 04.02.09
 
 

Lisansını Anadolu Üniversitesi/ İşletme Bölümü ve Anadolu Üniversitesi/ Sosyoloji Bölümlerinde “O..