Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Aralık '14

 
Kategori
Futbol
 

MASAK, Maliye... UEFA, kapıları çalacak gibi!

MASAK, Maliye...  UEFA, kapıları çalacak gibi!
 

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, geçenlerde “zihniyet devrimi”den söz etmişti.

Neydi o?

“Eskiden, ‘Mükellef benim ayağıma gelsin' diyen bir Maliye varken, bugün mükellefin ayağına giden bir Maliye var.”

Şimşek, bu “zihniyet devrimi”yle, yanına Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç'ı alacak, futbol kulüpleri ve TFF’yle görüşmeye gidecekler/di.

Amacı?

“O görüşmelerde, mali açıdan tespit ettiğimiz sorunları ve bunların çözüm yolları kendilerine” iletilecek/ti.

Niye mi?

Çünkü “Spor alanında şüpheli işlem bildirimi açısından da sorunlar” varmış.

“Spor alanında şüpheli işlem bildirim”ler ne ola ki?

“Perde arkasında birileri haksız kazanç elde ediyor mu, bir kayıt dışılık var mı, bunlara bakılacak. Bir sorun tespit edilirse de gereken yapılacak”

Bu “bildirim”lerin farkına şimdi varmak, bir başarı mıdır?

*****

Fenerbahçe, o günlerde, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in girişimine olumlu bakmıştı:

 “... futbol kulüplerine bir ekip göndererek parasal ilişkilerin takip edileceği yönündeki açıklamalarını memnuniyetle takip ettik."

Ya öbür kulüpler?

“Tık" yoktu!.

(Gençlerbirliği’nin bu konularda, İlhan Cavcav’ın deyişiyle “şampiyon” olduğu, yani borçsuz harçsız olduğu yaygın bir kanı.)

Fenerbahçe’nin açıklamasında yer alan şu cümle, bugünlerde oldukça anlamlı olmalı:

“Daha önce devletimizin mali konulardaki birimlerinin denetimine tabi tutulan, UEFA Kulüp Lisans kriterlerine ve mali fair play ilkelerine tam olarak uygun olan kulübümüz, hassasiyetle yaklaştığı bu konudaki şeffaflığın tüm kulüpler tarafından gösterilmesini son derece önemsemektedir.”

*****

Kimi kulüplerde transferlere harcanan paralar, saymakla bitmez!

Onlarca futbolcu alınıyor, tonlarca para dökülüyor. Paralar, çöpten toplanmıyor herhalde. Bunun bir kaynağı, kaynağın bir karşılığı olmalı.

Borçları, borç alarak, “eldekini satarak”, “gömü bularak” ödemek, bir çıkar yoldur!

MASAK,  diyelim ki, paranın kaynağı sordu; ne gibi yanıtlar alınabilir?

“Destek için yemek verdik, cüzdanı kabarık taraftar işadamlarımız, gönlünden kopanı ‘destek çuvalı’na ad belirtmeden nakit olarak attılar. Bu bakımdan kimin ne kadar verdiğini sadece kendileri biliyor!”

*****

“Büyükler”in borçlarından söz ediliyor sadece.

Atalarımız ne güzel demiş:

"Büyük başın derdi, büyük olur."

“Borç, yiğidin kamçısıdır” dense de, katlanan borçların, vergi vermemenin ve cezalarının hesabını, “kongre”ler sormuyorsa, “devlet”in sorması gerekir.

Devlet, sordu mu, soruyor mu?

Maliye Bakanı’nın açıklamasına göre sordu!

Ama Maliye Bakanı “mahremiyet”e sığındı, ceza alanların adlarını gizledi.

UEFA'nı ise,  "Finansal Fair Play Kriterleri" doğrultusunda kapı çalacağı belli:

"Kim o?"

"Ben geldim."

Son söz:

Lafla peynir gemisi yürümez; bu bakımdan, “söz”e değil, “eylem”e bakılır.
 

http://www.facebook.com/turgutcelik

https://twitter.com/#!/turgutcelik

turgutce@yandex.com

 

 
Toplam blog
: 2458
: 2418
Kayıt tarihi
: 10.11.08
 
 

24 Kasım 1944'te İspir'de doğdum. Ankara Kurtuluş Lisesi'ni, Dil ve Tarih - Coğrafya Fakültesi Tü..