Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Şubat '10

 
Kategori
Yoga / Meditasyon
 

Meditasyon

Meditasyon
 

Meditasyon nedir?

Meditasyon insanın farkındalığını farketmesidir. İnsanın farkındalığını farketmesinin teknikleridir. Bir insan farketmeye başladığında olaylar çözülür ve gelişir. Meditasyon için kısaca farkındalığı farketmektir diyebiliriz.

Meditasyonla uyku arasındaki fark nedir?

Meditasyonla uyku arasında hiçbir fark yoktur. Gerçek olarak fark ettiğin andan itibaren bilinçli olarak gerçeğine çıkarsın. Tabii o noktaya çıkabilecek konuma geldiğinde. Uykuda ise bilmeden gidersin. Uykuda gitme daha tehlikeli bir gitme olabilir. Meditasyonla bilerek kendinizi yönlendirebilirsiniz. İnsanlar rüya görmek için uyurlar. Örneğin benim şu andaki gerçeğim nedir? Deyip rüyadaki o boyutunuza gidip kendinizi görebilirsiniz.

Meditasyon sırasında uyumak ne demektir?

Bu uyku farklı bir uykudur. İnsandaki negatiflik çok güçlü olduğunda onu bastırır ve gerçeğine gitmesini engeller ya da ışıkları kapatır, gittiği yeri göstermez. Uyku demek ışıkların kapanması demektir. Meditasyon sırasında bazılarımızın uykusu geliyor. Neden? Işıklarımız kapandığı için. Buna karşılık bazı insanlar da hem uyurlar hem görürler. O zaman bir problem teşkil etmiyor. Ama meditasyon sırasında gidipte göremiyorsanız. Işıklar kapanıyor demektir. Kişilere göre kapanan o bölümün temizlenmesi gerekiyor.

Meditasyonun yararları nedir?

Kişinin kendi gerçeğini farketmesini sağlayayıp, arınmayı hızlandırır. Arınma başladığı andan itibaren de daha iyi farketmeye başlar ve insan arınırken nasıl arınacağını öğrendiği için bilgilenir. Ama nereden bilgi aldığını bilmek çok önemlidir.

Uzakdoğuda metitasyon üzerine neden bu kadar çok duruluyordu. Bildikleri birşey mi vardı?

Onlar da tabii ki bütün insanlarda bu bilgi olduğu için biliyorlar. Bütün insanlar evrimleşmek istiyorlar. Taş devrinden bu noktaya gelene kadar nerelerden geçtiler. Onlar da meditasyon yapacaklar ve bunu yaşayacaklar. Ama onların elinde asıl kaynak olmadığı için evrimleşmeleri yarım kalıyor ya da belirli birşeyler yaşasalar bile tam anlamıyla arınamıyorlar.

“Bazen bilinmeyenin en derin olduğu yerde gizli olağanüstü olan herşeyin kapısı açılır.” Sözünde anlatılmak istenen nedir?

Bilinmeyenin en derin olduğu yer nedir? Şimdi Tanrı hem biliniyor hem bilinmiyor. Allahın varlığını biliyor ama uzak doğuda insanlar örneğin hindistanda bin tane, ikibin tane Tanrıya tapıyorlar. Tanrı o insanlar için bilinmeyen oluyor o zaman. İslama inananlar da Allaha inanıyorlar ama içlerine inemedikleri için Allah bilinmeyen oluyor. İşte bilinmeyeni bildiğin ve indiğin andan itibaren de gizli ilimler açılıyor. Allahın isimleri tecelli ediyor. Allahın isimleri tecelli etmeye başladıkça da bilinmeyenin gizemleri ortaya çıkıyor.

Meditasyon sırasında bir oturuş şekli şartı var mı?

Eğer insanlar yatarlarsa meditasyon sırasında daha kolay uyudukları için genellikle oturma seçiliyor. Neden oturma seçiliyor hem insan bedenini tamamen burada bırakıp ruhsal çıktığı andan itibaren bedene de birşey olmuyor, o vaziyette kalabiliyor. Ama beden düşüp kalktıkça, bedeni düşse bile kişi farketmez ruhu çıktığı zaman yani o konumunu hazırlamak için, bedeni zorlamak için oturmak noktası getiriliyor. Bedene zorlama yapılmak istenmediği zaman yatma pozisyonu seçilebilir. Şekilcilik olmamalıdır. İnsan eğer Tanrı ile bütünleşirse yani onunla berabersen nasıl durursan dur özel bir önemi yoktur. Ama belli bir noktaya gelene kadar önemi oluyor. Neyin önemi oluyor? Onlar uzak doğuda bunların hep akupunktur noktası olduğunu söyledikleri ve enerji alışverişi olduğunu söyledikleri için önemi oluyor.

Uzakdoğu meditasyon tekniklerinin çoğunda nefes teknikleri ayrı bir yere ve öneme sahiptir. Karından nefes alma, ellerle nefes alma, topuktan nefes alma üzerine birçok yoga çeşidi vardır. Nefes ne kadar önemlidir meditasyonda?

Bu soruya daha yüksek evrim seviyesinden bakıldığında anlamsız bir soru gibi gelebilir. Sanki unutulmuş çok eskilerde kalmış bir bilgi hatta tarih ötesi bir soru gibi gözükebilir. Şimdi zikrederken ilkönce dilde Allah diyorsunuz. Sonra onu içe indirmeye çalışıyorsunuz ve kalpten Allah demeye başlıyorsunuz. Kalpten Allah deyince organın demiyor ruhun ve egon Allah demeyi öğreniyor yani o kelime ile temizleniyorsunuz. İşte her nefes aldığınızda gerçekten arınmayı ve temizlenmeyi düşünerek nefes alırsanız, o zaman temizlendiğinizi hissedersiniz. Şimdi meditasyona başlarken de insanlar bunu hep yapmadıkları için o yönü eksik kalıyor. İşte renk olarak, isim olarak, işte mantra olarak işte neyse o bugünkü ama eskiye ait teknikler, onlarla temizlenip, arındığınızı düşünün deniliyor. Mantıklı yapılması ama sürekli bunu Allahın sizi temizlediğini, nefes alırken, görürken sizi temizlediğini, duyarken sizi temizlediğini, dokunurken sizi temizlediğini, abdest alırken sizi temizlediğini, konuşurken sizi temizlediğini, yemek yerken sizi temizlediğinizi düşündüğünüz anda arınmayı tamamlarsınız. Düşünseniz ya yemek yerken ki dualar var, kitap okurken dualar var, işte cinselliği yaşarken dualar var. Bunların anlamı ne? Hepsinde arınma var, hep arınma, hep arınma. O yüzden bu tekniklerin hepsinde yani sırf meditasyonu yaparken değil her an arınacağınızı düşüneceksiniz. Mesela moru seviyorsunuz birisi sarıyı seviyordur. Sarı ile temizlendiğinizi düşünün önemli değil ama sonuçta temizlendiğini düşündükçe egonun üzerine sürekli baskı gelecek. Meditasyonda bazen nefesi bir burnunuzla alıp öbür burnunuzla verirsiniz ve havada bulunan prana enerjisi ile yükseldiğinizi düşünürsünüz. İnsan havadaki enerji ile yükselmiyor. Havadaki enerjideki niyetle yükseliyor. Havadan aldığınız enerjiyi nasıl kullanacağınıza ilişkin de yükseliyorsunuz. Havada bir enerji vardır. Peki havadaki enerji ne diye soracak olursak kendimize? Cevap Allah’tır. Oradaki oksijeni içine çektiğinizde oradaki Allaha ait enerjinin sizin bedeninize ne yapmasını istiyorsunuz. Bunu söyleyin lütfen. Niyet koyulmadığında boşu boşuna yapılmış oluyor. Tabi tam olarak boşu boşuna yapılmış olmuyor genelde bir niyet olduğu için. Orada niyet koymak gerekiyor. Fakat insanlar negatife bakıp üşendikleri için her nefes alış verişim beni sonsuza kadar temizlesin diye bir şey uyduramıyorsunuz. Tabi her nefes alıp verdikçe temizlendiğinizi düşüneceksiniz. İlk önce bunu yapacaksınız sonra gerçekten her nefes aldığınızda temizlenmeye başlıyacaksınız. İlkönce uğraşacaksınız sonra o senin bir parçan haline gelecek. İlkönce gidip yünü alacaksınız. Sonra öreceksiniz, bir atkı oluşturacaksınız sonra da o sizin bir atkınız olacak bunun gibi bir süreç bu olay da.

Kişiler genelde çakra meditasyonlarında, çakra nedir diye neden takılırlar?

Neden bu çakralar böyle kullanılıyorlar? Buradaki olay şudur. İşte tepe çakramız Işıkla, bütünle, yüksek benliğimizle yada Allahla iletişim merkezi diyorlar. Ama her şey Allah. İşte bilinçaltı diyor egosuna inme yolu. Ağız en çok konuştuğu için boğaza dikkat ediyor. İşte burada yemek yiyorsun sindirim sistemin diyor. İşte cinsel bölümünü yaratıcılık diye adlandırıyor. Yani aslında insanlığın en önemli özellikleri bunlar. Buraları nokta koymuş. Bu çakra noktaları semboliktir tamamen.

Duru görüyle o merkezlerde görülen renkler ve dönen çark şeklindeki girdaplar ne oluyor?

Neyi görmek isterseniz onu görüyorsunuz.

Bu bilgiler çok eski ve uzak doğunun vucudun enerji sistemini tanımlayan akupunktur noktaları da çok eski bilgiler. Artık insanlık öyle bir noktaya gelecek ki sen beni direkt temizle dediğinde temizliyorsun. Eğer o eski bilgiler çok iyi çalışıyor olsalardı o bilgilere rağmen hastalar var olmayacaktı. Eğer o bilgiler çok iyiyse neden o zaman kalp hastaları ölmüş, böbrek hastaları ölmüş? Çünkü bu bilgiler negatifliği yok edememiş, insanları tamamen arındıramamış.

Meditasyon tekniklerinin hepsini yapabilir ve uygulayabilirsiniz. Eğer meditasyonla ilgileniyorsanız lütfen bir kez bu teknikleri deneyiniz. Benim şimdilik anlatacaklarım bunlar bu sefer bu konuyu soru cevap şeklinde işlemenin daha güzel olacağını düşündüm. Sizin aklınıza takılan başka sorular olursa her zaman beklerim. Tekrar yeni bir yazıda görüşünceye kadar sevgiyle kalın.

Alahattin Öztekin

 
Toplam blog
: 101
: 5279
Kayıt tarihi
: 01.03.07
 
 

Ege Üniv. İşletme Fakultesi'ni, daha sonra da Harward Üniversitesi'nin Master programını Türkiye'de ..