Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Mayıs '10

 
Kategori
Siyaset
 

Medyanın yöneteceği CHP ve kukla Başkan

Baykal'ın zorunlu istifası sonrası kongreye giden CHP'de çok önemli değişim oldu. Ancak bu değişimin kesinlikle onları iktidara taşıyacak bir değişim olduğunu sanmayın.

Belirli medya organlarından CHP kurultayını izleyen insanlar CHP'de olumlu yönde büyük değişim olacağına ve Kılıçdaroğlu'nun AK Parti'yi seçimde oldukça zorlayacağına ve belki de iktidar olacağına inanmaya başladı. Oysa durum hiç de öyle değil...

Bu durumun böyle olmadığını az okunan ancak gerçekleri verdiğine inandığım bir internet mecrasında gördüm.

Haberin bir kısmı şöyle:

"Kılıçdaroğlu kurultay salonunda konuşmasını yaparken, salonun tam karşısındaki Radisson SAS Otel'in lobisinde karşılaştığımız İstanbul İl Başkanı Gürsel Tekin ilginç ve beni çok şaşırtan bir yorumda bulundu. "Kötüydü! Çok kötüydü hem de! Çünkü bu konuşma metnini ben kaleme almadım. Benim hazırladığım konuşma metni dün gece yarısı operasyonu ile değiştirilmiş birileri tarafından. Benim hazırladığım metinde iktidarı hedef alan konuşmalar ve Başbakan'ı hedef alan polemikler yoktu! Muhalefetin m'si yoktu! CHP'nin değişen vizyonunu, bundan sonra yapacaklarımızı anlatan konular vardı sadece. Üzgünüm ama ben de sizlerle birlikte ilk kez dinliyorum bu konuşmayı. Şaşkınlık içindeyim. Ne yazık ki kötü bir metin" deyip, sonuna da, "Ne yazık ki medya Kılıçdaroğlu'nu yanlış yönlendirdi!" dipnotunu ekleyince bu sohbete tanık olan Milliyet Yazarı Serpil Yılmaz, Taraf'tan Star Gazetesi'ne henüz transfer olan Elif Çakır'la hep beraber atladık üzerine... "Ne demek medya yanlış yönlendirdi Gürsel Bey? Nasıl yani, bu konuşmanın metnini medyadan birileri mi hazırladı yoksa?" deyip, son cümlesinin kodlarını çözmeye çalıştık ama maalesef pek bir bozuk ve mutsuz hal içinde olduğunu hissettiğimiz Tekin, tüm ısrarımıza rağmen sorularımız cevapsız bırakıp ortamdan kaçmayı yeğledi..."

"Gandi Kemal Bey"in "Recep bey" açılımı her ne kadar medyatik olsa ve kongrede yaptığı 70 dakikalık konuşma direkt olarak AK Parti ve Başbakan Erdoğan üzerine kurulmuş olsa da çok yakın bir zaman içinde CHP'nin yeni yüzünün maskesi, Kemal bey'in ise başına taktığı kep düşecek, gerçek yüz ve kel görünecek.

Medyanın özellikle de Star Televizyonunda haberleri sunan yılların gazetecisi ve daha birkaç gün önce CHP'nin başına geçebilecek bir isim diye nitelendirilen Uğur Dündar'ın CHP'ye ne kadar büyük destek verdiği dün kongreye canlı yayınla bağlandığında Tunceli Milletvekili ve çiçek sulamakla tanınan Kamer Genç'in söyledikleri sözlerde saklı.. Kamer Genç, Star TV'de canlı yayın esnasında şunları söyledi:

"Kemal Bey'in kamuoyuna tanıtılmasında ve genel başkan seçilmesinde Uğur Dündar'ın çok büyük katkısı olduğundan dolayı tebrik ediyorum. Keşke bizim arkamızda da böyle bir süperstar olsaydı. Genel başkan olmuşcasına sevinmesini tavsiye ederim kendisine."

Televizyoncuların, hele hele Türkiye'nin önde gelen ve örnek teşkil eden televizyoncularının bir partiye bu denli açık destek vermesi kabul edilir birşey değil. Demek ki Star Televizyonu CHP'nin açık yayın kanalı olmuş da biz bilmiyormuşuz. Demek ki Star Televizyonu CHP Genel Başkanını seçebilecek kadar işi ileriye de götürmüş.

Elbette bu kadar değil. CHP'nin yönetim kadrolarına baktığınız zaman ağırlığın işi bilen kadrolardan oluşmuyor. Bunu sadece ben söylemiyorum. Habertürk Genel Yayın Yönetmeni Yiğit Bulut söylüyor.

"Liste, Türkiye'nin temel paradokslarıyla ilgili alanında uzmanlaşmış, alanında tez koyabilecek isimleri içermiyor. Gazetecilerle ülke yönetilmez. İnsan gazetecidir ya da siyasetçidir. Sayın Öymen de bir gazeteci genel başkanlıkta .yaptı Türkiye'nin en değerli isimlerinden biridir. Parti yönetimi alanında uzmanlaşmak ayrı bir şeydir."

Evet. Yukarıdaki örnekler bile CHP'nin nasıl bir değişime uğradığının göstergesi. Evet bir değişim var ancak bu değişim partiyi iktidara taşıyacak programları içermiyor. Bir kısım medyanın desteğini içeriyor.

Ülkenin içinde bulunduğu durumu gazeteciler haber yapar ya da eleştirir. Ancak program yapmak, bu programla ilgili kadroları kurmak ve 70 milyonluk bir ülkeyi idare etmek başka birşeydir.

Her zaman söyledim, yine söylüyorum. CHP'de onları iktidara taşıyacak hiçbir plan, program, tüzük ve yönetim olmadı. CHP, halkın partisi değil elit kesimlerin partisidir. Halkı hiçbir zaman düşünmezler. Tek düşündükleri şey sahip oldukları güç ve bu gücü kendi lehlerine nasıl kullanacaklarıdır.

Yerel yönetimler genel yönetimlerin aynası ve temelidir. CHP'hi hiçbir yerel yönetim başarılı değil. Maltepe, Kartal, Kadıköy bunlardan sadece birkaç tanesi. Bu ilçelere gittiğinizde zengin vatandaşların oturdukları yerler dışında biraz araştırma yaptığınızda hiçbir vatandaşın aldıkları - daha doğrusu alamadıkları- hizmetlerden memnun olmadıklarını görürsünüz. Daha birkaç yüzbin nüfuslu bir ilçeyi yönetemeyen bir zihniyet nasıl olur da koskaca bir ülkeyi yönetir?
CHP'nin zihniyetini gösteren başka bir örnek vereyim.

Bilirsiniz artık internette yayınlanan haberlerin altına vatandaşlar yorum yazıyorlar. CHP ile ilgili olan bir haberin altında bir CHP'li tarafından yazılan bir yorum şöyle bitiyordu.

"Körlerin yaşadığı bir ülkede şaşılar imparator olur"

Demek ki yüzde 25 dışındaki insanlar bu ülkede kör, alt sınıf, hiçbir şeyden anlamayan zavallı bir kitle...

İşte CHP anlayışı bu yüzden halktan çok uzakta.

Baykal da bunu yaptı. Kemal bey de bunu yapacak. Emeklilere, işçilere, memurlara, fakirlere seslendi Kemal bey ve onlara Kaf Dağı'nın ardındaki güzellikelri vaad etti.

Peki bunları nasıl yapacağını söyledi mi? Hayır...

Niye?

Çünkü böyle bir plan, program ve tüzükleri yok... Çünkü ülkeyi bu işin uzmanları ile değil gazetecilerle ve televizyoncularla yönetmeyi planlıyorlar. Medya gücünü kullanarak ve vatandaşları kandırarak...

İşte bu yüzden CHP hiçbir zaman ilerleyemez, bu kısır siyasetten kurtulamaz.

 
Toplam blog
: 74
: 2756
Kayıt tarihi
: 09.04.07
 
 

On yıldan fazla süredir reklam ve halkla ilişkiler sektörü ile internet ortamında medya sektöründe h..