‘’Recep beyyyy’’

Recep beyin kulağını çınlattı CHP genel başkanın Kemal Bey. Vallahi iyide yaptı.

Heyecanlıydı Kemal Bey.

Hoşgörün heyecanını. Hem ilk kez genel başkanlık adaylık konuşması ve böylesi heyecanlı bir topluluk önünde… Ayrıca şu on günü hesaba da katarsak …. Gerçekten iyi bir konuşmaydı. Sanki efendim yine tırnak içersine alalım’’Recep Bey’’ vari bir konuşma vardı. Sertlik babında demiyorum. Alayvari, nokta vuruşlu bir konuşma tarzından bahsediyorum.

Demiştim ya Salı toplantılarını merakla bekliyorum diye iki genel başkan arasındaki restleşmeleri iki kere merakla bekliyorum. Şenlik varrrrr… ‘’Kemal Kılıçdaroğlu’’ çetin ceviz abi. ‘’Recep bey’’i uykusuz geceler beklemekte. İnşallah mı desek… De abi… Yakışırrrr…

‘’Recep bey’’ tehlikenin farkında o yüzden her konuşmasında dozu yükselterek CHP’ye ve genel başkanına yükleniyor. Yüklensin abi. Nasıl yüklenmesin ki CHP genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hazır her saldırıya.. Bu ülkeye, millete zarar veren hesap verecek diyor. Yüce divan diyor! Gittikleri yere kadar gider hesap keseriz diyor.

Abiiii adam maliyeci… Bulur keser hesabı (Burada tahmin ettiğiniz üzere kahkahalarımla çınlatıyorum bulunduğum mekânı)

İçten, kararlı ve tatlı sert, serti fazla bir konuşma yaptı. Deniz Baykal gibi üç saat konuşmadı, sadece yetmiş dakika konuştu. Yani uzun konuşma geleneğini sürdürdü.

O yetmiş dakikanın içine ilginç bir yetmişli yıllar söylemleri damgasını vurdu. En son yetmiş sekizlerde slogan olan ‘’Faşizme karşı omuz omuza’’ söylemini dillendirdi. Halka yönelik bir siyaset anlayışı ağırlıktaydı. Halkçı Ecevit’ten halkçı Kemal’e… Çok ciddi bir hani, cumhuriyet’in ilk yıllarındaki gelişme vari bir atak olacağı izlenimiyle heyecanlandı herkes. Buradaki en büyük tehlike bu söylemlerin bir an önce altının doldurulması. Günümüzün siyaset anlayışıyla taban tabana zıt söylemler altı doldurulursa önüne ne gelirse sürükler gider. Doldurulmasa hüsran. Aman aman! Ayrıca da doldurulmalı. Ülkenin bu çıkışa ihtiyacı var.

Ex olmuş bir hasta gibiyiz. CHP yeni başkanıyla ve söylemleriyle kalp masajıyla yeniden hayata döndürecek milleti. Türkiye genelinde tek olacak slogana ne demeli‘’ Bir ağaç gibi tek ve hür, bir orman gibi kardeşçesine’’

Umut gördüm insanların gözlerinde ben. Küçük dev adam, konuşurken insanların gözlerinde uımut gözyaşlarını gördüm. Ellerini birerleştirmelerini ve yürekten inşallah demelerini gördüm. İçerde, dışarıda, ekran karşısında tek yürek attığını gördüm.

Abi ya umut insanların gözlerinden sözlerine de yansımış baksana… Yürü be CHP, kim tutar seni…. Türkiye’ye sol AKP’ye yol göründü Ne diyelim misafirliğin kısası makbul… AKP misafirliğini uzatmış, yani… Güle güle sana yolun açık olsun…

Dip not: Bana mahsus dip not aman ha, efendim; 33. Kurultay Malum 33 Mersin’in plaka nosu ve Mersin CHP’nin AKP tarafından tüm girişimlere rağmen düşmemiş kalesi. Ve Kurultay başkanı ve yanındakiler sahnede o masada tanıdık bir isim. CHP Mezitli ilçe başkanı Ulaş Yılmaz. Genç, dinamik, vatan millet sevgisiyle dolu başarılı bir başkan.

Bu rastlantı mı yoksa….Hayırlısı… Dibin dip notu: Kurultayda mikrofona konuşan delegelerin bir kısmının Baykal’a sadece kuru bir teşekkür etmelerine üzüldüm. Ayrıca açıkçası daha on güne kadar Baykallı bir kurultay hazırlığı vardı O yüzden böylesi bir yoğunluk bekleniyordu. Fark çoşkulu, umutlu ve aslında siyasette küskünlük olmaz küsenlerin kurultaya katılmasındaydı.. Seversiniz sevmezsiniz ama Baykal siyasi kişiliğiyle ülke siyasetine damga vurmuş bir siyasetçi. Şık olmadı. Kemal Kılıçdaroğlu konuşmasının başında o şıklığı gösterdi. Sadece konuşmasında mı? Gelen misafirlerle içeride ve dışarıda ilgilendi. Dedik ya tipik siyasetçi havası yok. Ama onu sevdirende bu samimiyeti galiba.

Birde bazıları konuşmalarında sıradan partili lafını dillerine dolamışlar. Ne demek sıradan partili? Partili yönetimde yada değil hiç önemi yok. Partilinin başına sıradanı getiremezsiniz. Sıradan? Çok çirkin bir tabir. Çirkin! Şimdi bitti! SON…