Meğer Mustafa Koç "evliya torunu" imiş...

Kör ölür badem gözlü olur, derler... Ama bu sözü  Merhum Mustafa Koç için kullanamayacağız; çünkü kendisi ne hakiki anlamda ne mecazen "kör" değildi... Zengin ve etkili bir insandı.

Ama ölüm insan ayırmaz... Önceki yazımda da değildiğim gibi, ölümün mutlak adaleti zamanını gelince herkes için tecelli eder... Şu farkla ki, fakirin cenazesi sesizce, zenginin cenazesi seslice gider.

Cumhuriyet tarihi biraz da Koç'ların tarihidir... Türkiye'nin en zengin  ailesinin böyle olması da doğal sayılır... Yokluklar içinde kurulan Cumhuriyet herşeye olduğu gibi "müteşebbis" güce de ihtiyaç duyuyordu.

Bu yüzden Mustafa Kemal'in de arzusuyla, devlet destekli müteşsebbis güç oluşturulmak istendi. Bunların başında da Vehbi Koç geliyor... CHP'nin murahhas üyesi olan Vehbi Koç devlet işlerini yaparak zenginleşti.

Zenginin malı züğürtün çenesini yorar misali, Koç ailesi Cumhuriyet tarihi boyunca konuşuldu... Kimi bu zenginliğin Yahudi kökenli olduğunu söyledi, kimi Rahmi Koç'un Hristiyan papazlarının elini öpüşünü yayınladı.

Tartışmalar hep oldu... Olaya siyasi ve ideolojik bakışlar karışınca, Koç'ların aile durumları da karıştı... İddia üstüne iddialar dillendirildi...Bunlardan biri de gazete patronu A.Doğan'ın da bu aileden olduğu iddiasıdır.

Hatta Merhum Vehbi Koç'un cenazesi mezarından çalınmıştı da bunun üzerinede bir yığın spekülasyan üretilmişti...

Yetmişli yıllarda, "Büyük Sermaya" sahibi, "kapitalist" olarak sol çevrelerin nefretini çeken Koç'lar, sonraları bu sol çevrelerin büyük saygısını kazandılar... Bu nasıl oldu; sol mu değişti, yoksa Koç'lar mı solla bir tür yakınlaşma sağladı, ayrı bir tartışma konusudur.

Ne var ki, Türkiye özellikle Merhum Özal'la birlikte ekonomik olarak dünyaya entegre olduktan sonra ütopik ve ironik sol tartışmalar bitti... Yerini günümüze kadar süren "bölücü" tartışmalar aldı.

Önceki gün vefat eden, üçünçü kuşak Koç, Mustafa Koç'un erken ölümü ile Koç tartışmaları yeniden alevlendi. Esasen Gezi sürecinde de Koç'ların tutumu değişik yorumlara hedef olmuştu.

Türkiyenin son 15 yılda yakaladığı istikrar ortamı en çok ülkenini zenginlerine yaradı. Çünkü para istikrarı sever, istikarar ortamında çoğalır.

Merhum Mustafa Koç'un Holdinglerinde iktidar oluşu, Tayyip Erdoğan'ın da Türkiyede iktidar oluşuyla paralel gidiyor... Bu bağlamda Mustafa Koç'un zenginliğine zenginlik katma başarısı biraz da Hükumetin başarısından kaynaklanıyor... İster itiraf edilsin ister edilmesin gerçek bu..

Gelelim Merhumun evliya torunu oluşuna

Koç ailesiyle ilgil çeşitli iddalar olduğunu yukarda söylemiştim... Özellikle Kadir Mısıroğlu'nun Vehbi Koç'un geçmişiyle ilgili önemli iddiaları vardır. Bu iddiaların esasını da Vehbi Koç'un Yahudi kökenli oluşu iddiası oluşturur.

Bugün tarihçi Murat Bardakçı da bu konuyu ele almış ve yazısında Koç'ların soyağacını ortaya çıkarmış... Buna göre Mustafa Koç, Hacı Bayram Veli'nin yirminci kuşaktan torunu oluyormuş... Musevi asıllılık iddiasının temeli yokmuş.

Tarihçiler belgelerini ortaya koyup bunu tartışsınlar... Biz tarihçi olmadığımızdan ve de böyle belgesel çalışmalar yapamayacağızdan konuyla ilgili iddia ortaya koyamayız.

Merhum Mustafa Koç'un Hacı Bayram Veli'nin torunlarından olması, onun için leyhte ne aleyhte bir durum olur, tıpkı Musevi soyundan gelmesi gibi... Yeter ki, ülkesi ve milleti için zararlı faaliyetler yürütmesin...

Bizim inancımızda, ne babanın günahını oğul, ne oğulun günahını baba çeker... Kişiler Peygamber torunu bile olsa, kendi amelleriyle tartılırlar.

"Zenginin ölümü" başlıklı yazımda belirttiğim gibi, ölenden ziyade geride kalan zengin akrabaları memnun etmek için yapılan jestlerin ölüye faydası olmaz. Yüzlerce metrelik çelenkler de, çarşaf çarşaf gazete ilanları da taziye kuyrukları da fayda etmez... Eğer, doğru değilse, ona bir "evliya soyu" icat etmek de...

Umulur ki, Mustafa Koç kendi "zenginliğini" yanında götürebilmiştir.. Gerisi kuru gürültü...

http://blog.milliyet.com.tr/zenginin-olumu-/Blog/?BlogNo=520416