Menderes… Erdoğan… Genç…

TBMM Genel Kurulunda Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Kanunu Tasarısı üzerindeki görüşmeler sırasında yaşanan tartışmalar, başkan vekili Sayın Akşener’e mikrofon kapattırdı ama gerçek tepkiyi de bulmadı.

Sanki birileri bir şeyler söylüyor, başkaları da hedefi saptırıp moda tabirle gündem değiştirmeye çalışıyor gibiydi. Yok, yok. Referandumla değiştirilen anayasa ile vekillerin “hani 12 Eylülden hesap soracaktınız” gibi sahte sızlanmaları konu değil. Öyle bir durum olmayacağını, bu referandumu AKP nin yüksek yargıyı ele geçirme operasyonu olduğunu herkes biliyordu.

“Kamer Genç, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Adnan Menderes'i örnek aldığını belirterek, ''Menderes kim? İstanbul Emniyet Müdürünü Bitlis'e tayin ederek, karısıyla ilişkiye giren kişidir'' dedi. Başkanvekili Akşener, bu sözler üzerine mikrofonu kapattı.”

Bu konuşmadan AKP adına alınan, rahatsız olan Sayın Bozdağ kürsüden söylenenlerden dolayı son derece utandığını, mahcup olduğunu kaydetti. Bozdağ, ''Rahmetli Menderes'in ruhu önünde saygıyla eğilirken ailesi ve yakınlarından özür diliyorum. Bu kürsülerde bu ülkede başbakanlık yapmış insanlara iftiraların hakikat gibi sunulması kadar verilecek bir yara bulunamaz. Menderes'in hangi şartlar altında asıldığını, hangi uyduruk mahkeme kararlarıyla idam edildiğini tarih biliyor.” dedi.

Sayın Bozdağ’ın bu konuşması iki açıdan dikkat çekicidir. Birincisi o günkü yargı ve mahkeme beğenin veya beğenmeyin Türk yargısıydı. Bir yandan geçmişinizi aklamaya çalışırken bir yandan da o geçmişin bir parçası olan yargıyı kötülemenin ne faydası olabileceği soru işaretidir. AKP hükümetinin oluşturduğu Silivri mahkemelerine yarın öbürgün benzer mantık benzer hükümle yaklaşmayacak mıdır? Veya bu gün bile yaklaşılmıyor mudur?

Rahmetli Menderesin evlilik dışı ilişkileri gerek o günleri yaşayan bizler gerekse okuma özürlü olmayıp yaşadığı dünyada neler olduğu ile ilgilenenlerin malumudur. Merak edip de öğrenmek isteyenler için tarih niteliğinde birçok kitap satıcılarda alıcı bekliyor. Hatta Menderes ailesinin köyden Aydın’a gelişindeki iddialara bile ışık tutacak, altında yatan yasak ilişkileri anlatacak eserler bulmak mümkün. Bu ilişkileri kim olursa olsun onaylamamız söz konusu olamaz. Ancak günümüzde o ilişkiler sadece merhumun ailesini ilgilendirecek bir konudur.

Asıl dikkat çeken taraf, Rahmetli Menderesi savunan Sayın Bozdağ’ın Sayın başbakanın Menderesi örnek aldığı, hem de hangi yönünü örnek aldığı hakkında Sayın Genç’in iddialarını yanıtsız bırakmasıdır. Son derece dikkatli bir insan olduğunu bildiğimiz Sayın Bozdağ’ın bu ifadenin beklide en önemli kısmının dikkatinden kaçmayacağını düşünüyoruz.

Sayın Genç’e ise bir sözümüz var. Benim gibi sıradan biri kızdığında halk deyimi ile tası tarağı yere vurabilir. Yani maksadı aşan konuşma yapabilir. Ancak binlerce hatta milyonlarca kişinin oyu ile seçilip halka vekil olmuş birinin bu tür bir söyleme hakkı yoktur. O kürsüde bir şey söyledinizse kanıtlayacaksınız, kanıtlayamayacaksanız söylemeyeceksiniz.

Bu sözlerimiz bizleri yönetmek iddiası ile oylarımızı alıp vekilimiz olarak o koltuklara oturan herkes içindir. Birilerine “alçak, şerefsiz” gibi sıfatlarla hitap edenlerin bunları kanıtlama mecburiyeti vardır.

İzmir. 2010-12-11