Mersin Sevdası bu... Başka sevdaya benzemez

Mersin, derin tefekkürlerin, içe dönüşlerin mekanıdır. Okaliptus ağaçlarının şifası sarar her bir yanı. Akdeniz’in tuzlu suları diriltir tüm ölü bedenleri. Kıyılarındaki  taşlar, binlerce yıl ötesinden bilgiler sunar. Ve bu kentte kitapların yazmadığı hakikatlar açığa çıkar.

Mersin, her nefeste hissedilen  bir gençlik aşısı, bir bilgelik kapısıdır. Kumsallarında çıplak ayak yürümek, sonsuzluk sırrına adım adım yaklaşmaktır. Limon kokulu bu şehir, gecenin gündüzle, yeşilin maviyle iç içe geçtiği bir diyardır. Huzurun, dinginliğin bir başka adıdır. 

Mersin’de denizin dalgası farklıdır  mesela. Kuşların şarkısı başkadır. Kelebekler ayrı bir tarz danseder. Torosların büyüleyici manzarası, kızılçam ormanlarının enfes kokusu, dalgaların ahengli çırpınışı, buraya özgüdür sadece. Diğer şehirlerdekine benzemez hiçbir şey.

İsa ve havarilerinin  ayak izleri  vardır sanki buralarda… Meryem Ana’nın tapınağı gizlidir ‘’Cennet’’in eteğinde. İlerledikçe yoldaki izlerin farkına varır gibi olursun. Yolaldıkça Ashap-ı Kehf’te,  yüzyıllar süren uykularından uyandıkları gibi ‘’Yedi Uyurlar’’ın, hakikate uyanırsın bir gün belki sende…

Mersin ağacından hayat bulan Adonis’in güzelliği yansır tüm boyutlarına da; Özgürlüğe yelken açarsın. Özün gürler  senin de elbette. Mersin’de yeniden hayat bulursun.   

                                                                                                         Ayperi Ferda Oral 

                                                                                                          Eğitimci Yazar

                                                                                                   Facebook/Ayperi Ferda Oral