- Kategori
- Deneme
Mert yaşıyor olacaktı şayet.,,
Mert Yağız yavrunun ölümü bütün Türkiye'yi sarsmıştı:
İlkokul birinci sınıf öğrencisi Mert Yağız kantinden aldığı şırınga içinde satılan sıvı çikolatayı yemek isterken kapağın soluk borusuna kaçmasıyla kırk dakika can çekişerek hayatını kaybetmişti.
Bu olay herkes gibi beni de derinden etkiledi. Sanki görmüşüm gibi gözümün önüne gelen kırk dakika.
Bir haftadan beri zihnimi alt üst eden düşüncelerle suçlu aramıyorum.
Böyle riskli bir ambalaj içinde çikolatayı henüz bilinç gelişimini tamamlamamış çocuklar için tasarlayıp piyasaya sunan üretici firma bence sorgulanabilir
Ya da çikolata, gofret vb ürünlerin satışı yasak olmasına rağmen satışı yapan kantinci...
Bu ölümde az veya çok kusurlu oldukları muhakkak.
Peki, öğretmenler yönünden ele alırsak;
Sağlık konusunda İLK YARDIM bilgileri verilseydi öğretmenlerimize zamanında müdahale ile Mert kurtarılmış olacaktı.
Esas vurgulamak istediğim konu bu.
Eğitim yuvası okula ve öğretmenlere çocuklar emanet edilirken yönetimce düşünülmesi gereken; o çocukların karşılaşabilecekleri olumsuzluklara ve başlarına gelebilecek her türlü kaza vs. durumlara karşı öğretmenlerimize yeterli eğitim verilmeliydi.
Eğitim sistemimiz, maalesef tatmin edici yönü yok.
Köy enstitülerimiz vardı orada çok yönlü bilgili hayata dair her alanda donanımlı bireyler yetişiyordu. Köylerde de görev yapacakları düşünülmüş olmalı ki, tarım, beslenme, okuma-yazma, kültürel ve yurttaşlık bilgileri, davranış modelleri ve sağlık...
Sağlıkta, iğne-aşı yapmak, pansuman, sünnet ve doğumda ebelik yapabilecek teorik ve pratik bilgiler...
Öz olarak tam donanımlı eğitmen-öğretmenler yetiştiriliyordu.
Ülkeye böylesine faydalı vatandaşların yetişmesi bazı dış güçleri rahatsız etmiş olmalı ki, önce Marshall yardımları ile ülkemiz halkına ve yöneticilerine ağızlarına birer parmak bal, sonrasında da baskılar sonucu köy enstitüleri kapatılmış oldu.
Hiç bir zaman geç değildir, öncelikle milli eğitimin revizyona ihtiyacı var, köy enstitüleri eğitim müfredatı uygulaması ile vatandaşlarımızın ekseriyeti, içinde bulundukları cehalet kabuğunu kırabilirler, öğretmenlerimiz çok daha donanımlı olabilirler. Yeni oluşturulacak eğitim programına anne-babalar ile tüm kadınlarımız dahil edilmeli ki, psikolojik yönden sağlıklı nesiller yetiştirilebilsin. Kadınların bilgili olmaları yuvada huzuru, mutluluğu ve ekonomiyi sağlar...
Görüşlerim bu şekilde,
Selam ve sevgilerle,
Yurdagül Alkan.