Mescidi Aksa

 Mescidi aksa

Müslümanlar açsında Mescidi Aksanın önemi büyüktür, zira bura Peygamberimizin isra yolculuğunu yapıldığı yer ve peygamberimizin hicretten sonra bir buçuk yıl kıble olarak yöneldiği kıblegahtır, dolayısıyla Müslümanlar açısında son derece önem arz eden bir mescittir.

Bugünlere nasıl gelinde? Bu sorunun bana göre  cevabı; Kudüs Müslümanların kontrolünde çıkıp önce İngilizlerin daha sonra İsraillin işgaline girmesidir.

Tarihte Kudüs en iyi dönemini Müslümlerin hakimiyet sürdürdüğü dönemlerde olmuştur. Hz. Ömer Kudüs fethettiğinde tam bir barış ver özgürlük olmuştu. Zira bu dönemde gayri Müslümlerde ibadetlerini özgürce yapmış ve  can ve mal güvenlikleri ’de sağlanmıştır.

Daha sonraları İslam dünyasındaki kargaşayı fırsat bilen haçlı ordusu Kudüs’ü işgal etti yüz yıla yakın bir dönem Hristiyanların egemenliğinde kaldı, Hollywood sineması bu dönemle alakalı film yaptı (Cennet krallığı) adında ibreti alem için oradaki yapılan  zulümleri beyaz perde de seyredin.

Selahaddin Eyyubi  1187 tarihinde Kudüs’e yaptığı  seferle tekrar Müslümanların eline geçti, Osmanlı devletinin zayıflamasıyla birinci dünya savaşı sırasında 1917 senesinde İngilizler orayı tekrar işgal etti, 30 yıl bir boşluğu fırsat bilen Yahudiler, 1948 yılında İsrail’i kurdular,  kuruluşunda hemen kısa bir süre eline geçti 104 senedir Kudüs gün yüzünü görmedi, zülüm işkence mabede saygısızlık Müslümanların mescidi Aksa ziyarete önce kota sonra yasaklıkların getirilmesi hep bu dönemde oldu.

Tarihte de görüldüğü üzere Filistin bölgesi yani Kudüs altın çağını Müslümanların oralara hakim olduğu dönemlerde olmuştur. 

İsrail Kudüs’ün ağırlığı altında ezilmiş bir durumdadır,  oraları idare edemiyor, sadece Müslümanların değil Hristiyanların daha doğrusu hiçbir dinle alakası olmayan dünya bireylerinin de önce tepkisine daha sonra nefretine hedef olmuş durumundadır.

İkinci dünya savaşında Almanya’da Hitlerin zulmüne maruz kalan Yahudiler bugün Filistinlilere aynı muameleyi yapmaktadır.

 Birleşmiş milletlerin aldığı hiçbir kararı tanımayan elindeki güce ve kendisine destek veren Amerika ve  Avrupa birliğine güvenen İsrail pervasızlıkta sınır tanımamaktadır, kendi tarihini unutmuş bir durumdadır, Müslümanların Endülüs’te Yahudilere gösterdiği müsamahayı unutmuş durumdadır, daha sonraları orada Hristiyanların zulmünden kaçıp Müslüman coğrafyaya sığınan Yahudiler   sığındıkları İslam beldelerinden de aynı şekilde rahat yaşamışlardır.

Müslümanlar   Yahudilerle yaptıkları anlaşmalara her zaman sadık kalmış Müslümanların hakimiyeti altında din özgürlüklerini yaşamış aynı şekilde  Ticaret ve bürokraside her zaman özgür olmuşlardır.

Uzun bir zaman devlet kuramayan gettolarda yaşayan Yahudiler kurdukları en son devleti bir zülüm devletine dönüştürmüş durumdadır. İsrail tarihi bir zülüm tarihidir, zülüm baki kalamaz bugün İsrail politikalarına bırakınız Müslümanlar diğer din mensupları ile beraber bizzat Yahudilerde isyan etmektedirler.  Yahudiler din özgürlüğünü tesis etmeden sonraki nesillere kendiişlerini taşıma şanssılarının olacağına da inanmıyorum.

Müslümanlar ile beraber Hristiyanlarda her zaman Kudüs üzerinde hasiyetlerini koruyacaklardır, İsraillin yapacağı en iyi iş kendileri açısında elini Kudüs’ten bir an evvel çekmektir…