Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Ocak '22

 
Kategori
Eğitim
 

Mesleki Teknik Eğitim-4

Mesleki Teknik Eğitimin olmazsa olmazı elbette son derece donanımlı insan gücü ve bu insan gücünün,  pratik tecrübesini, uygun ortamda bizzat talep eden kişilere, öğrencilere yetişkinlere gerçek hayat ve üretimi destekletecek şekilde aktarmasıyla mümkün olur.

Mesleki Teknik Eğitime talep nasıl yaratılır? Meraklı öğrenci ve yetişkinler eğitim almaya nasıl motive edilir sorusunun cevabının net olarak verilmesi halinde bu eğitim yüksek donanıma sahip kişiler, yani eğiticiler tarafından verilen eğitim talep eden kişilere verilmesi halinde faydalı olur. Türkiye’de ise Mesleki Eğitime yönlendirilen kişiler uzunca bir zamandır

-Akademik başarısı düşük öğrenciler,

-Eğitim almayı reddeden, öğrenmeye karşı direnç oluşturmuş gençler

-Fakir ve kimsesiz olduğu için eli bir an önce ekmek tutsun denilerek mesleki eğitime yönlendirilen gençler.

-Ailesi parçalanmış ebeveynlerin çocukları.

Tüm bu genç zümrenin ortaklaşa mutabakat kurdukları arabesk müzik dinlemeleri, kendilerinin başarısız olduklarına inandırılmaları, alt ve orta sınıfa dâhil olan gruba mensup olmaları gibi yönleri ortaktır. Ancak tüm bu sebepler kaliteli bir mesleki eğitim almak için yeterli midir?

Yıllardır eğitimde yapılması gereken kişinin ilgi ve yeteneklerine göre yönlendirme 21. Yüzyılda bile yapılmamıştır. Yani aslında kimin neye ihtiyacı olduğundan çok ucuz işgücünü karşılamaya yönelik bir eğitim felsefesi ile sanayi işkollarının diğer rakip ülkelerle yarışamayacağı aşikârdır. Ekonomik gidişat da bu durumu sayısal verilerle desteklemektedir.

Bir işkolundan çok fazla niteliksiz eleman yetiştirmek yerine planlı, ülke ihtiyacına göre planlanan sayıda ve sürekli kendini geliştirecek şekilde tasarlanmış bir planlama ile çok daha etkin bir mesleki eğitim verilebileceği, mesleki eğitim denince de asla sanayi işkolları anlaşılmaması, tarım ve hayvancılık ile ilgili de tutarlı politikaların geliştirilmesine ihtiyaç elzemdir.

Gerçek bir motivasyon oluşturmak, talebede bilgiye, mesleki teknik eğitim talep oluşturmak için izlenilen yollar bu konuda birçok proje uygulanmasına rağmen henüz tam bir kimliğe bürünmüş değildir. Bu satırların yazarının lisede okuduğu yıllarda lise mezunlarına meslek edindirme projesi adı altında bir proje uygulanmaktaydı ki daha sonrasında da birçok proje uygulanmasına rağmen, bu konuda tam olgunlaştırılmış bir mesleki teknik eğitim sistemi inşa edilememiş olması bu konuda diğer konularda olduğu gibi bir ileri-iki geri, iki ileri-bir geri yolculuğumuz devam etmektedir. Her yeni gelen bakanla birlikte değişen şey sadece değişim, yapılanı bozma, bozulanı yapma şeklinde devam etmektedir.

Mesleki teknik eğitim içi güzel lafızlarla ilgi odağı yapılamaz. Bu konuda motive olan insanların

-Mezun olduklarında daha müreffeh bir hayata kavuşacaklarına inandırılmaları (kandırılmaları değil)

-Başarılı öğrencilerin hatta en başarılılarının bir üst eğitime devam edebilmesi ki bundan sadece yüksekokul kastedilemez, okudukları alanın bir üst basamağı olan mühendislik fakültelerine geçiş yapabilmelerinin sağlanması,

-Aile işini yapanların, mesleğinde daha da gelişmek için aile işletmelerini KOBİ’lere dönüştürme yolunun açılacağının, mezunlara kredi de dâhil birtakım teşviklerin verilmesi

-Mesleki teknik eğitimin sadece fakirlerin mavi yakalı işçi olmak değil de sunulan fırsatların artırılarak iş geliştirme eğitimleri, mühendislik eğitimleri ve sürekli eğitim merkezleri ile desteklenmesi.

-Yetenek testleri ile ilgi alanlarının tespit edilerek doğru yönlendirmenin yapılması ki bu testler ilk dört seneden sonra işin uzmanları tarafından ilgili testler sürekli uygulanarak, hataya mahal vermeden gerekirse birçok kez tekrarlanarak doğru yönlendirme yapılması.

-Mezunları bütünün bir parçası ancak önemli bir parçası yapacak şekilde ulusal ürünlerin parça parça birlikte bütün oluşturmaya teşvik edilmesi gerekir.

Bu maddeyi biraz daha açarsak; kümelenme uygulamaları gibi örneği bulunan sanayi iş kollarında bir ulusal markanın alt parçalarını oluşturan, üretimleri gerçekleştiren, birbiriyle çatışma halinde olan değil de birbirinin varlığını sürekli olarak destekleyen uygulamaları teşvik ederek, parçaları bütün, bütünü ise büyük yapmaya yönelik, planlı çalışmaların yapılması gerekir ki bu durumda kişi ve işletmeler birbirlerinden bilgi saklamak yerine bir takımın parçası olarak hem tecrübe paylaşımı yapabilirler hem de uluslararası pazarlara bir bütün olarak çıkarak, uluslararası piyasadaki muhtemel rakipleri ile boy ölçüşebilir, bebek sanayi aşamasında iken yutulup piyasadan silinmeleri önlenerek, daha köklü ve rekabet gücü yüksek ürünlerle ülke ihracatına sadece işçilik olarak değil de hem marka gücü ve prestijinin sağladığı bedeli de getirmek suretiyle biri katlayarak ülkemizi hak ettiği, hak edeceği yerlere taşıyacaktır. Bir otomobilin bir parçasını üretmek de iştir ancak bir otomobili marka olarak üretmek ve uluslararası pazarda satmak daha nitelikli bir iştir. Bu durumda sizin tedarikçilerinizin çok daha ucuza üretip sizin markanızla, sizin patentinizle, size ait ürün olarak satılması farklı şeylerdir ve ilk üretici beşe yapıyorsa, son satıcı ona markasını bastıktan sonra yirmi beşe, dilerse yüze satabilir ki marka olmak, mark üretmek küçük işletmelerin üretecekleri sonrasında uluslararası pazarlarda rekabet edecekleri nitelik ve niceliği sağlayamayacağından en doğru yöntem birleşerek güçlü olmaktır ki eğitim alan kişilerin sonrasında bir bütünün parçası olması, aidiyet ve takım duygusunun oluşturulmasından kastedilen şey tam olarak bu minval üzeredir.

Mesleki Eğitime yönlenen öğrenci ve yetişkinlere eğitim kim ya da kimler tarafından hangi ortamlarda verilmelidir?  Meslek Teknik Eğitim süresi içerisinde olmazsa olmaz dersler, mesleki dersler hariç neler olmalıdır?

 

 
Toplam blog
: 2271
: 163
Kayıt tarihi
: 15.10.14
 
 

Bugünün doğrusu yarının eğrisi, dost görünenler düşman ve herşey aslında zıddı olabilir. Büyük ih..