Meşruiyeti kaybetmek

Meşruiyet insanlara ve kurumlara güç veren bir kavramdır. Bu çok güzel olan kavramı layıkıyla koruyamaz ve değerlendiremezseniz başınıza okadar büyük işler açar ve sıkıntılar yaşarsınızki sonunda kaçmak zorunda kalırsınız. Türkiye'mizde son 25 -30 sene içersindeki siyasi olayları göz önüne getirirsek kurumların ve yetkililerin bu kavramı zaman zaman ne hallere getirdiklerini görmemiz zor olmasa gerek.

Usulüne göre kurulan kurumlar, usulüne göre atanan veya seçilen amirler, usulüne göre işleri takip etmezlerse bir taraf olurlarsa veya sorumluluklarına ilgisiz kalırlarsa aşınma başlıyor. Aşınmayla toplum katmanlarında saygınlığını ve güvenilirliğini kaybediyor. Türkiye'nin başbakanı, Türkiye'nin Cumhurbaşkanı, Türk adaleti veya milletin vekili olmaktan çıkıp içraatlarıyla nerede bulunuyorsa oraların kurum ve amirleri şeklinde algılanmaya başlanıyor. İşte bu aşamadan sonrası topluma kabus olmaya başlamakta yaşama zevki toplumdan uzaklaşmaktadır. Sn cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün seçiminden önce ve sonra yapmış olduğu mülakatları birkez daha herkes okumalı sonrasını da bır defa daha hatırlamalı.

İnsanları ve kurumları zaman yıpratmaz. KURUMLAR VE İNSANLAR YASALARDAKI VE VİCDANLARDAKİ MEŞRULUKLARINI TARTIŞILIR HALE GETİRİNCE YIPRANIR YIPRANIR BİNLERCE GEÇMİŞ YILLARDAKILER GİBİ UNUTULUR.