Metin Oktay neden sevilir?

Spor yazarları, neden Galatasaray’ın her maçı bir kişi eksik tamamladığını ve görev aldığı maçlarda ön plana çıkmaması mümkün olmayan Selçuk Dereli’nin haklı veya haksız kararlarını tartışa dursun, tribünlerdeki resimli bir pankart benim daha çok ilgimi çekti.

Ne yazıyordu :

‘’İyi ki doğdun Taçsız Kral, iyi varsın Arda Turan’’

Arda Turan’ın, Metin Oktay’ın veliahtı olarak gösterildiğini sandım önce. Sonra ikisinin doğum günleri haftası nedeniyle böyle bir pankart hazırlandığını öğrendim.

Metin Oktay Türk futboluna ve bir devire ismini altın harflerle yazdırmış, sembol olmuş, sadece futbolculu ile değil, mütevaziliği ve efendiliği ile rakip takım taraftarlarının da her zaman sevdiği bir kişi olmuştur.

Metin Oktay’ın başarıyla dolu futbol hayatında, Fenerbahçe’ye attığı ve spor tarihine ‘’ağları delen gol’’ geçen olay olduğunda ben 10 yaşındaydım. O gol, benim takımım Fenerbahçe’ye liglerde attığı 18 golden biriydi. Üzülmüştüm.

Bu olay, onun toplara ne kadar sert vurduğunu ifade eder.

1995 yılında futbolu bıraktıktan sonra onu ya Turgay Şeren’in, ya Ogün Altıparmak’ın jubilesinde son kez izlemiştim. Hala formdaydı.. 30-40 metre uzaklıktan attığı şut, her iki yan direğe çarpıp gol olmuştu.

Fenerbahçe’li olmam, benim hiçbir zaman Metin Oktay hayranlığımı engelleyemedi. Ona olan sevgim asla azalmadı. Duruşu, bakışı, stili, ben yaştaki çocukları fazlasıyla etkilemişti. Bizim futbol hastalığımızın sebeplerinden başlıcası ve idolümüzdü.

Futbolda zirvede olduğu yıllardı. İtalya’dan tekrar Galatasaray’a dönmüştü. Bir 19 Mayıs öncesi yolum İnönü Stadına düşmüştü. Baktım Galatasaray’ın idmanı var. Antreman sonrsı bir yolunu bulup sahaya atladım. Metin Oktay’ın yanına koştum. ‘’Metin abi’’ dedim. Heyecandan sesim titriyordu. ‘’Bana bir imza verir misin?’’ O sevgiyle önce yüzüme baktı. Ter içinde, o simsiyah gözleri çakmak çakmaktı. Çok konuşmayı sevmezdi ama gözlerindeki sevgi ifadesini anlamak bir çocuk için hiç de zor değildi.

İmzayı hemen vermedi. Elini omuzuma attı. İlerde vereceğim dedi. Birlikte o şekilde tünele kadar yürüdük. Orada imzayı verdi, başımı okşadı ve gitti. O imzadan çok sevgisini vermek istemişti.

Biliyor musunuz?. Bugün Fenerbahçe’lilerin tam göbeğinde, Kalamış parkında, yıllardır bir Galatasaray’lı futbolcunun heykeli vardır. O , Taçsız Kral, Metin Oktay’dır. Önce gerçek sporcu olduğu için, sonra adam gibi adam olduğu için, sanki kendisiymişcesine saygı görür..

Galatasaray’da 1984-1994 e kadar sarı-kırmızılı formayı giyen Yusuf Altıntaş’ın (Rambo Yusuf) İzmit’te sahilde Olta isimli bir balıkçı restorantı vardır. Birkaç yıl önce Galatasaray’lı bir abimizle oraya gitmiştik. Yusuf’la eski maç anılarını konuşup, hatıralarını dinlemiştik. Enteresan ve renki bir kişiliği vardı. Futbolculuğu da öyleydi. Söz döndü dolaştı Taçsız Kral’a geldi.

Metin Oktay’ın 38 gollük rekoru kolay kolay kırlacak gibi değildi. 17 sene olmuştu kral futbolu bırakalı ama sezonun son maçı olan bir Adana Demirspor maçında Yusuf ayağındaki topu boş kaleye atmamış, Tanju’nun gelip atmasını beklemişti. Tanju bu golle, onun rekorunu kırmıştı. ‘’Hayatımda bundan daha pişman olduğum ve hala utandığım başka hiçbir şey yok’’ diyordu Yusuf.

‘’Çünkü karşılaştığımızda Metin abi’nin yüzüne bakamamıştım.’’

‘’Rekorumun kırıldığına değil, o yaptığına, onu bana tercih ettiğine üzüldüm’’ demiş ona.

Futbolumuza daha nice Tanju, Hakan Şükür, Arda gibi nice yıldızlar gelecekler, hayranlıkla gönüllerde taht kuracaklar, rekorlar kıracaklar, başarılı olacaklardır belki ama hiç biri onun yerini asla dolduramıyacaktır.

Çünkü Taçsız Kral’ı anlatmakla olmuyor, onu tanımak ve o devri yaşamak lazımdı.

Metin Oktay’ ve onun 73. doğum gününü ve onu unutmayan Galatasaray taraftarını tebrik ediyorum.