Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Nisan '10

 
Kategori
Müşteri Hizmetleri
 

Metro Turizm’de Can bu kadar ucuz mu?

Metro Turizm’de Can bu kadar ucuz mu?
 

Nedir benim bu yolculuklardan çektiğim bilmiyorum. Adeta “Bindik bir alamete gedeyoz kıyamete” türküsünü çağırıyorum her yerde. Hakikaten de kara bulutlar mıdır bu dolaşanlar üzerimde?

Üst üste iki defa uçak macerasının ardından bu kez de bir otobüs macerası. Yolculuk eden bu defa ben değilim annem ve babam. Sağolsunlar bizi ziyarete geldiler, 10 gün kalıp geri döndüler. Döndüler kelimesi çok basit kaldı anlatmak için. “Çok şükür dönebildiler!” demeliydim.

Çünkü yolculuk sırasında başlarına her türlü şey gelebilirdi. Kim bilir şu anda kömür parçası halinde tabut içerisinde yatıyor olabilirlerdi. “Her yolculuk bir risktir” söylemini kabul ederim. Zaten yaşamak da bir risktir. Her ön ölüm gelebilir.

Ancak ölüm kendisi gelirse amenna. Zorla getirilmeye çalışıldığında değil! Yani insan tedbirsiz davranırsa ölümü çağırmış olur. Anlatacağım olayda da Metro Turizm firmasına ait otobüs resmen ölüme “davetiye” göndermiş.

Olayı kısaca özetleyeyim:
Annemle babamı İstanbul’dan Metro Turizm’e ait 20 FN 200 plakalı otobüse bindirerek Denizli’ye yolcu ettik. Sabaha karşı gelen telefon ile sıçrayarak-hoplayarak yataktan kalktık. Arayan eşimin kardeşi. Olayları da ondan öğreniyoruz.

Otobüs daha İstanbul’dan çıkmadan arızalanmış. 1 saat beklenmiş. Tamir edildiği söylenerek tekrar yola çıkılmış. Ama bir gariplik var. Otobüs sanki İstanbul trafiğine yakalanmış da adım adım köprüden geçiyor gibi gidiyormuş. Yani 30-40 km hız ile…

Kara tren gecikir belki hiç gelmez türküsündeki kara trenden de yavaş bir hızla gidiyor! Ayrıca o kara trene bir yönüyle daha benziyor. Kara dumanlar çıkartarak ilerliyor. Yolda neredeyse bütün tırlar, kamyonlar otobüsü uyarıyor.

Kaptan şoförümüz ise ısrarla yola devam ediyorlar. Afyon’a güç bela varıyorlar. Bu arada sabah saat 09.00 oluyor.

Orada nihayet telefon şikayetleri neticesinde tamirci getirilmiş. Meğerse ondan önce kaptan ve arkadaşları tamirci çağırmak yerine telefonla işi çözmeye çalışmışlar. İşin ehli gelince gerçekler ortaya çıkmış. Tamirci genç “iyi yanmadan gelmişsiniz” demeye görsün kaptan ve arkadaşları tarafından azarlanmış “Sus! Yolcuların yanında böyle mi söylenir!”…

Otobüsün krank mili arızalanmış (Kırılmış). Bilmeyenler için belirtelim krank mili kırık ise araç hareket ettirilmez! Yani ta İstanbul’dan kırık krank miliyle Afyon’a gelinmiş***

Orada araç hemen yıkanmış (Çünkü kara dumanlar yüzünden her tarafı is olmuş!). Sonra getirilen yeni araçla yolcular taşınmış ama işin esas acıklı kısmı burası da değil!!

"Daha ne kadar acıklı olabilir ki diyenler" çıkabilir. Esas traji komik kısım telefon görüşmelerinde. Kaptan ve arkadaşlarının 55 kişinin hayatını böylesine sorumsuzca ve korkusuzca tehlikeye atmasından daha da vahim bir hata var!

Müşteri ilişkilerindeki görevli kişiler tarafından yaraya tuz ekilmiştir! Eşim ve bacanağım tarafından Metro’nun müşteri ilişkileri arandı. Olay kısaca anlatıldı. Gelen cevap ne olsa beğenirsiniz?!

“Merak etmeyin, bütün yolcularımız Sigortalı”…

Evet, hangi akla hizmet; hangi mantıkla bilmiyorum. Ama verilen cevap bu. “Tamam efendim, meraklanmayın, en kısa sürede sorun giderilecektir” cevabı beklerken gelen cevap MERAK ETMEYİN BÜTÜN YOLCULAR SİGORTALANDI.

Sayın Metro Turizm yetkilisi…
İnsanların hayatı bu kadar ucuz mu?
Olayda kusurlu olan kaptan ve arkadaşları ile ilgili ne gibi bir yaptırımınız olacaktır?
Müşteri temsilcinizin verdiği bu cevap ile ilgili kayıtlarınızı incelemeyi düşünür müsünüz?
Yanlış bildiğim bir şey varsa beni ve beni okuyanları aydınlatır mısınız?

Sayın Galip Öztürk, sayın Ömer Bilgiseven, sayın Mustafa Özdalgıç…
Sizlerin böylesi bir olaydan haberiniz olmuyor olabilir. Lütfen çalışanlarınızın neler yaptıklarına bir bakın. Bütün kayıtlar orada, evraklarınızda…

Saygılarımla…

*** not= Aracın arızasının ne olduğu hususunda net bilgimiz yok. İlk gelen bilgi krank milinin kırıldığı yönündeydi. Belki başka arıza vardı son anda krank mili kırıldı, bilmiyoruz. Belki öyle birşey de olmayabilir. Bildiğimiz tek şey aracın son derece yavaş gittiği ve kara dumanlar çıkartarak ilerlediğiydi. Otobüsün içinde de süreli yanık kokusu olmuş. Basit bir arıza bile olsa bu şekilde yolculuk edilir mi?


Sevgi ve muhabbetle.

Murat HACIOĞLU

 
Toplam blog
: 656
: 1708
Kayıt tarihi
: 08.12.08
 
 

Allah kimisine “Yürü ya kulum” demiş. Ben onu “Yürü, yaz kulum” anladım. Yürü anca gidersin manas..