Mevlana 2

- Ömrün, altın kesesine benzer, geceyle gündüz para sayan adamdır.

- Bilmeden, anlamadan sayar-durur, nihayet kese boşalır, ay tutulur.

Yukarıdaki dizeler yüce Mevlana'nın. O'nu düşünmek, onunla ilgili yazmak istemek, ama yazamamak...

Etrafınıza bir bakın ! Sabahın erken saatlerinde başlayan ve gece yarısına kadar bile diyemiyeceğim artık neredeyse 24 saat süren, bitmek bilmeyen bir yarış... Ne için ? İnanın hiç kimse bilmiyor . Belki birileri size diyecektir ki, " hayır, ben para kazanmak için koşturuyorum; ya da başarı için, insanlık için " acaba?

Hiç kimse durup bir nefes alarak kendine soruyor mu gerçekten !

Hiç birimiz sormadık, sormuyoruz, sormayacağız da !

Bir nehrin içinde akıp giden varlıklar gibi...Hiç bir şey için zamanımız yok.

Hiç bir şeye zamanımız yok. Çocuğumuza, sevdiğimize onları sevdiğimizi söyleyecek bile zamanımız yok.

Bir kedinin, bir köpeğin başını okşamaya zamanımız yok. Sanki bir dursak dünya da bizimle duracak.

Biz direksiyondan bir saniye ayrılsak , araba uçurumdan yuvarlanacak...

Ne güzel söylemiş Behçet Necatigil,

" Sevgileri Yarınlara Bıraktınız " şiirinde;

" Bitmeyen işler yüzünden,

Siz böyle olsun istemezdiniz

...

Gizli bahçenizde açan çiçekler vardı,

Gecelerde ve yalnız.

Vermeye az buldunuz

Yahut vakit olmadı.

İyi de bu sözlerin Mevlana ile ne ilgisi var ki? Mevlana söz konusu olunca zaman durmuş gibi olur. Oysa burada zaman neredeyse sonsuz bir hızla akmakta. Ama işte tam bu noktada her şey birbiriyle öyle bir çakışıyor ki o sonsuz akış içinde sonsuz bir durgunluğu ve sessizliğide içinde barındırmakta.

Ne yazık ki bizler onu görmüyoruz. Çünkü bakmıyoruz, anlamıyoruz, çaba göstermiyoruz, önemsemiyoruz.... Anlayacağız bir gün gelecek !... Ozaman da biz olmayacağız.

Sevgili dostlar amacım hüzün yaratmak ya da belirsizlikte, gizemli mistik bir havadaymışım gibi kendimi göstermek değil. Sis bulutlarının içinde ulaşılmaz bir varlık olma sahnesi yaratmaksa hiç değil. Yalnızca bir şeye dikkatinizi çekmek istiyorum!...

Lütfen birazda duvarın arkasını görün. Mevlana görebiliyordu. O'nun en büyük öğretisi de bence, herkesin bunu görebileceğine inanmalarını sağlamak ve bakış açısını göstermek oldu.

Yine en başta kendim olmak üzere durup derin bir nefes alarak yaşamımızın içinde her gün olmazsa olmaz sandığımız şeylerin dışında da bir şeyler olduğunu hatırlamaya çalışmak, yaşadığımız aleme bir başka gözle bakmak, daha fazla insan olduğumuzu ve başka amaçlarında yaşamımızda var olduğunu bize hatırlatacaktır.

Ömür sermayenizin hiç tükenmemesi dileğiyle...

Sağlıkla kalın dostlar.