Mezar taşları

Şehirlerin beni en etkileyen köşelerinden biride mezarlıklardır. Biraz korku biraz çekingenlik ve çok kez de merak beni mezarlıklara çeker. Çeker derken bundan hastalıklı bir ruhun kendini tatmin için gece gündüz ziyaretlerini anımsamayın sakın. Sadece yolumun da üstündeyse ve de günümüzden önceki devirlerin mezarlıkları ise bunlar iyice ilgi duyarım mezarlıklara. Sarıklı eski yazılı iki taş soğuk yüzünü kaybettirir kendini bana sevdirir. Yer yer yosun tutan o geçmişin tanıkları eski günlerden neler neler anlatır. Tabi duymasını bilene. Hangi usta, hangi ruh hali ile hangi kişi için hazırlamıştır o taşı. Taşın üstündeki yazı zamana karşı koyamayıp biraz yıpranmış olsa da okumayı bilene hiçte zorluk çıkarmaz bilesiniz. Eski mezarlıklar sarıklı cübbeli bir resmigeçit sergiler. Asırlık çınarlar altında yatan atalarımız bir el atsanız ayağa kalkacakmış gibi gelir size. Çoğu zaman bu eski mezarlıkları yine eski taş duvarlar çevreler. İnsanları görürsünüz; Tanımasalar da ellerini açıp ruhlarına fatiha okurlar eski mezarlık da yatan insanların.

Mezarlıklar şehirlerin aynasıdır bence. Yosun tutmuş unutulmuş kırılıp harap olmuş mezar taşları mezarlıklar, hepimizin utancı olmasın.