Millet olabilmek

Millet; aralarında ortak bir tarihi geçmiş ve gelecekte birlikte yaşama arzusu bulunan, ortak bir dil ve kültüre sahip insan topluluğudur.

Dikkat ediniz! Millet tanımında din ve ırk kavramları bulunmaz. İşte bir milleti parçalamak, birbirine düşürmek ve daha kolay yutabilmek amacındaki politikalar bu iki kavramı sürekli gündemde tutarlar. Türk Milleti gibi binlerce yıllık tarih birikimi ve mazisine sahip milletler bunu defalarca yaşamışlardır. Savaş meydanlarında kazandıklarını aralarına sokulan nifaklarla parçalanmaya sürüklenerek kaybetmişlerdir.

Türk milleti, söylendiği gibi bir mozaik değildir! Aksine tam bir vitraydır. Vitray, renkli camların bir araya getirilmesiyle oluşturulan süslemedir. Siz bu parçalardan birini kırmak isterseniz tüm vitrayı mahvedersiniz!

Ordumuz bugün, asker sayısı, teknolojik imkânları, morali, disiplini ve kabiliyeti ile dünyanın sayılı ordularından biridir. Hiçbir devletin bu gücü dikkate almadan bizimle savaşmayı göze alması mümkün değildir.

O zaman tecrübemize dönelim. Savaş meydanında kaybetmemiz düşünülemezse sıra aramıza sokulacak nifaklara geldi demektir; kenetlenmeye bakalım. Öncelikle şu kritik ortamda ağzımızdan çıkanlara dikkat edelim.

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası, bu devletin vatandaşı olan herkesi Türk kabul eder. O zaman, Türk – Kürt vs. diye ayırmak; Doğulu diye gene bizim vatanımızın bir köşesinden memleketimize yerleşmiş insanları hor görmek; Mübarek Ramazan’ın hemen ardından insanları din veya mezheplerine göre yargılamak; bizi parçalamaz; PARAMPARÇA eder!

Böyle bir parçalanmışlık, bir iç çatışma, Türk milletine yakışmaz. Millet olabilmek, tek yürek olabilmektir. Kökeni ne olursa olsun, her vatandaşımızı kucaklayabilmektir.

Hepinizi saygıyla kucaklıyor, birlik ve beraberlik şarkıları söyleyebileceğimiz günler temenni ediyorum.

Sedat OĞUZ

sdtoguz@gmail.com