Medyanın Özgürlüğü (!)

“Bazı haberlerin yayınını sınırlama kararı”, günü kurtarmaya yönelik çok gecikmiş bir karardır.

Aksini savunacak olanlara, izin verirlerse şu soruları sormak isteriz:

Şehit analarının, babalarının, kardeşlerin acılarını ve feryatlarını; onların en savunmasız anlarını afişe etmek mi medyanın özgürlüğüdür?

Hiç düşünülmeden söylenmiş; Milleti birbirine düşürebilecek riskleri taşıyan fevkalade sorumsuzluk örneği şu politikacı çıkışlarını afişlere taşımak mı medyanın özgürlüğüdür?

Psikolojik Harp gerçeklerinin yaşandığı şu günlerde Milletin sosyal ve ekonomik yaralarını dişle ve tırnakla kanatmak mı medyanın özgürlüğüdür?

Milletin yurduna ve Mehmetçiğine uzanan elleri parçalama ve düşmanlarıyla savaşma gücünü kırmaktan başka bir amaca hizmet etmeyeceği aşikar olan, Mehmetçiğin dolayısıyla bu Milletin sosyoekonomik ve yönetsel olumsuzluklarını bugün keşfetmiş gibi ekranlarda sergilemek mi medyanın özgürlüğüdür?

Terörist eylemlerini “dehşet verici olay!....” başlığı ile vererek düşmanların ekmeğine yağ süren bilinçsizlikler mi medyanın özgürlüğüdür?

Milletin yüreğinin yandığı bir günde; ekranlarda “G...te parmak şeftali…” oyunu sergilemek mi medyanın özgürlüğüdür?

Halkı bilgilendirmekten çok güdülemeyi şiar edinmek mi medyanın özgürlüğüdür?

Nihat Genç gibi yalın kılıç kahramanların dışında hemen herkesin Hükümet-Medya asalak ilişkilerinin üstünü örtme çabaları mı medyanın özgürlüğüdür?

Bireysel ve kurumsal çıkarlar için insanı insan ve Milleti millet yapan değerlerin istismarı için akla hayale gelmedik yöntemler icat etmek mi medyanın özgürlüğüdür?

Husumetleri, ihtirasları ve zaafları kullanarak şahısları, kurumları ve kuruluşları reyting uğruna çatıştırmak mı medyanın özgürlüğüdür?

Her sabah yoksul, cahil ve çaresiz insanların dramlarını ekranlarda teşhir etmek mi medyanın özgürlüğüdür?

Aile kutsallığının, aile ve özel yaşam mahremiyetlerinin hiçe sayıldığı programlar yapmak mı medyanın özgürlüğüdür?

Kadınların, kızların cinsel bir meta olarak öne çıkarıldığı insan onurunu zedeleyici programlar yapmak mı medyanın özgürlüğüdür?

Daha fazla sıralamak istemiyoruz; çünkü bu Millet herkesin ruhunu okumayı eninde sonunda öğrendi… Nice acılar çekerek öğrendi.

50 yıldır kah sineye çektik kah "Ya Sabır!" dedik... bizi bugünlere getirdiniz…

Bilinçsizce ve elbirliğiyle, Milleti bu acılara duçar ettiniz. Hiçbiriniz, ak sütten çıkmış ak kaşık değilsiniz.

Hiç değilse bugün, Milli bir Davada sorumluluklarına müdrik bir vatandaş gibi davranınız; sorumsuz beyanlardan, sorumsuz eylemlerden, sorumsuzluklardan kaçınınız.

Her fırsatta hatırlattığım Atatürk’ün şu sözünü tekrar hatırlatmakta yarar görüyorum:

“Sorumluluk yükü her şeyden ağırdır; ölümden bile”

Türkiye Cumhuriyeti, işte bu sorumluluk duygusunu aynı derecede paylaşanların eseridir.

Yüce Türk Milleti, ezelden bugüne tüm şehitlerimiz, atalarımız, Türk Milletinin dostları… size bakıyor; gözleri sizin üstünüzde.

Bunları lütfen aklınızdan çıkartmayınız.