Millet üniversite kazanırken, düşünür bir garip çoban

 

Arkadaşlar,

Üniversite tercihleri belli oldu; hemen hemen herkes tercih ettiği bir programa yerleşti. 

Üniversiteye yerleşen gençlerin kimi kendisi, kiminin annesi babası seviniyor.

Sevinsinler, ama bilsinler ki, üniversite kazanmanın eski güçlüğü kalmadı.Yani herkes kazanıyor.

 

8 sene önce liseden mezun olduğumda, sözelden de iki sınıftı mezun olan.

Toplam 70 kişiydik, o yıl üniversiteyi bu 70 kişiden yalnız 2'si kazandı; biri Türkçe Öğretmenliği, diğeri de Sosyal Bilgiler Öğretmenliği... Sosyal Bilgiler Öğretmenliği'ni kazanan bendim.

 

Yani herkesin üniversite kazanmasıyla, 70 kişiden 2 kişinin kazanması, eskiden kazanmanın güç olduğunu gösteren bir örnek olmalıdır.

O yüzden kazandığınız bölüm tıp ya da popüler olan mühendislik bölümü değilse, pek sevinmeyin; size acı bir haber: 4 yıl sonra işsiz kalabilirsiniz.

 

*

 

Bizim zamanımızdaki üniversite taban puanları farklıydı; yerleştiğim Sosyal Bilgiler Öğretmenliğinin günümüz puanlamasıyla puanı 405-410 puan arasıydı; sekiz yıl sonra yani şimdi Sosyal Bilgiler Öğretmenliğinin puanı 355...

 

Sosyal Bilgileri ben yarı yolda, tıpkı kalleş bir dost gibi bıraktım; 60 arkadaşım da 4 yıl evvel mezun oldu; 4 yılda atanabilen 20'i birazcık geçti; 10'a yakını çaresizlik yüzünden formasyonlu polis oldu; gene bir yarısı da her sene KPSS'ye girer, atanmak için çaba gösterir.

 

Sosyal Bilgiler Öğretmenliğini bitiren bir akrabam, tam 8 yılda atanmıştı.

 

Bu benim mezun olupta, hâlâ atama bekleyen arkadaşlarım, keyfinden veya zekâsından dolayı atanamıyor sanmayın; geliştiğini söyleyen zıkkım olasıca devletimiz var ya, işte o zıkkım atamıyor. Arkadaşlarımın hepsi ben gibi, okullarındaki onlarca kişinin arasından sıyrılıp üniversiteyi kazandı; ama lafta güçlü, icraatta ise aciz hükümetin elinde oyuncak oldu.

 

*

 

Sözün özü, 

üniversite kazananlar, eğer bölümünüzde iş imkanı yoksa hiç sevinmeyin, bizim zamanımızda üniversitelere açılan kontenjan 200 bindi, şimdi 1 milyonu geçti, yani üniversiteler tescilli işsiz üretme fabrikası oldu.

 

Herkesin üniversite okuması kötü mü olur diyeceksin şimdi. Tabii kötü olmaz kardeşim, ama üniversite okumak masraflı bir iştir, ee peki seninde meteliğe kurşun atan bir çulsuz yani yoksul olduğun meydanda. Napcaz şimdi?..

 

-Mustafa Yıldırım