Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Sonsuzluk (Osman Özeker)

http://blog.milliyet.com.tr/yasev

21 Şubat '13

 
Kategori
Siyaset
 

Milliyetçilik ayaklar altında

Milliyetçilik ayaklar altında
 

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Mardin’in ilçelerinde yaptığı konuşmalarda “Milliyetçilik” kavramlarına savaş açmış;

“Biz Kürt Milliyetçiliğini de;

Türk Milliyetçiliğini de ayaklarımızın altına almış bir partiyiz” diyerek tepkileri üzerine çekmiş,“Türk” kelimesine duyduğu “alerjisini” açıkça ortaya vurmuştur.

Başbakanın bu yersiz ve gereksiz konuşması başta MHP ve CHP yetkilileri tarafından tepkiyle karşılanmış CHP Genel Başkanı Kılıçtaroğlu Başbakana verdiği cevapta:

“Sıkıysa bu konuşmayı Rize’de de yaparsın” diyerek tepkisini dile getirmişti.

MHP ise Başbakanın Türk milletiyle sorunu olduğunu, Türk kelimesini ağzına almaktan imtina ettiğini ve özellikle de Türk milliyetçilerine karşı akıl almaz bir mücadele başlattığını ifade etmektedirler.

Başbakanın özellikle İmralı canisiyle görüşmelerin yürütüldüğü, yeni Anayasa yapılmasının tıkanma noktasına geldiği bugünlerde Türk Milliyetçiliğine ve Türk kelimesine karşı yürüttüğü operasyonların perde gerisinde “ince hesaplar” yatmaktadır.

MHP ve CHP’den Anayasa konusunda umudunu kesen Başbakan siyasi geleceğini yapacağı yeni Anayasaya bağlamış, bu Anayasayı da BDP ve İmralı’yla birlikte hayata geçirmeye karar vermiş gözükmektedir.

Yapılacak Anayasa da İmralı ve BDP’ nin istediği bir takım talepleri dikkate alarak, BDP’den “olası bir referandumda” destek alabilmenin ince hesaplarını yapmaktadır.

Birçok kez ifade etmeye çalıştık, CHP’nin adına “Atatürk Milliyetçiliği” dediği,

MHP’nin adına “Türk Milliyetçiliği” dediği kavramların temelinde bu cumhuriyeti kuran iradenin ortaya koyduğu ilkeler yatmaktadır. Türkiye Cumhuriyetini kuran ve T.C topraklarında yaşayan herkese (Etnik kökeni ne olursa olsun) Türk Milleti denir.

Anayasada da ifadesini bulan Türk Milleti  tarifinin ne kafatasçılıkla, nede ırkçılıkla bir alakası bulunmamaktadır.

Türk Milliyetçiliği, ya da “Atatürk Milliyetçiliği” kavramlarını oluşturan öğelerin temelinde ise asırlardır birlikte yaşamak, kaderde, kıvançta ve tasada birlikte düşünmek, kültür birliği, dil birliği ile bütünleşmek yatmaktadır.

İşte size yukardaki ifadeler ışığında Türk Milliyetçiliğinin basit bir tarifi;

Bin yıldır Anadolu topraklarında birlikte yaşayan, kaderde ve kıvançta birlikte hareket eden, ortak kültürü olan, ortak dili olan, etnik kimliği ve kökeni ne olursa olsun Atatürk’ün çok veciz bir şekilde ifade ettiği “Ne mutlu Türküm diyene”! diyebilen herkes Türk’tür, bu düşünceleri taşıyabilen herkes de Türk Milliyetçisidir.

Yukarda çok basit şekilde belirtilmeye çalışılan kavramlar maalesef T.C Başbakanını rahatsız etmekte, bu cumhuriyeti kuran ve ilelebet yaşayacak olan Türk Milletini ve Türk Milliyetçiliğini aşağılayarak “etnik bir kimliğe” büründürmesi ise anlaşılabilecek bir mantık değildir.

AKP iktidarı iktidara geldiği günden beri Türklük kavramıyla, Türk Milliyetçiliği ile kavgalıdır. Ülkeyi 36 etnik kimliğe büründürmeye çalışması, Türk kimliğini de bu 36 etnik kimlik içine sokma gayretleri hiç bitmemiş, aksine “dozajı artarak” devam etmektedir.

Sayın Başbakan şartlar ne olursa olsun kendisini yapılacak yeni Anayasada yer alacak Başkanlık sisteminin “Başkanı” olarak seçilmeyi hedeflemektedir.

Bu hedefine ulaşmanın ilk ayağı olan Yeni Anayasayı da BDP destekli, İmralı yol haritalı bir Anayasa hazırlayarak referanduma sunmak, BDP ve PKK desteğiyle birlikte bu Anayasayı referandumdan geçirmek ve sonrasında da kendisini Başkanlık koltuğuna oturma hesapları vardır.

Artık çok iyi anlaşılmış ve bütün çıplaklığı ile ortaya çıkmış bir gerçek vardır, o gerçekte;

AKP ve Recep Tayyip Erdoğan başta Türk Milliyetçileri ile sonra;

Türklük ve Türk milletiyle kavgası vardır.

Ne Atatürk Milliyetçiliği, ne de Türk Milliyetçiliği başbakanımız için bir anlam ifade etmemekte, varsa yoksa “Kürt açılımı, BDP, İmralı görüşmeleri” O’nun için önem arz etmektedir.

Bizzat başbakanın Türklük ve Türk Milliyetçilerine karşı takındığı olumsuz tavırlar toplumda geniş tepkilere neden olmuş en ufak bir kıvılcım patlamaya hazır bir “bomba” haline dönmektedir.

BDP milletvekillerinin durup dururken ve “hassas günler” yaşanırken “Karadeniz Turuna” çıkmaları toplumun ne kadar gergin olduğunun işaretlerini vermiş, Sinop’ta ve Samsun’da yaşanan olaylar bizzat başbakanın söylemleriyle toplumun ne kadar gergin olduğunun işaretlerini vermiştir.

Bin yıldır bir ve beraber bu topraklar üzerinde yaşadığımız bu milleti kimse etnik kimliklere bölmeye, Türk milletini “ayakalr altına” almaya yeltenmemeli, birlikte ve kardeşçe yaşamanın gerekirse “yeni formülleri” bulunmalıdır.

 Sonsuzluk ( Osman Özeker) 21.02.2013 

 
Toplam blog
: 287
: 3107
Kayıt tarihi
: 11.07.08
 
 

1949 Konya Ereğli doğumlu olup, halen İzmir'de oturmaktayım. A.Ü. Eğitim Fakûltesi mezunuyum  Ata..