Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Ağustos '13

 
Kategori
Güncel
 

Mısır'ın dört yüzü

Mısır'da yaşanan acı trajediye sessiz kalmak mümkün değil. Eskiden göz görmeyince gönül katlanırdı da, medyanın son yıllardaki şuur değişimi ile artık dünyada olup biten saniye saniye evlerimizde akışta. Dolayısı ile artık göz gördüğü için gönülde katlanamıyor.

Yaşanan katliamlara tepkimiz sürerken, bir yerlere sürüklenmek istenen Mısır'ında Adeviyye meydanının ismi ile müsemma dört yüzünü bir konuşalım istedim.

Aslında mesele Mısır meselesi değil diye klişe bir cümle ile tıkırdatmaya başlıyayım.

Yaklaşık 1.5 asırdır batının müslüman halklar üzerinde egemen olma çabasının, hiç ummadıkları bir şekilde bertaraf edilme mücadelesinin panik atakları.

Mursi'nin seçilmesi, ordununun seçilmiş hükümete 1 yıl boyunca çelmeleri, batının baskısı v.s v.s bunları zaten biliyoruz.

Batının çıkarlarını, gayesini filan da konuşmaya gerek yok. Bunlar işin bir boyutu.

Diğer boyut ötesinde Mısır, haklı direnişinde galip olduğu takdirde zurnanın zırtı, yumurtanın deliği, caferin bezi, hesabı Arap dünyası için çanların çalması demek olacaktır.

Allah sistemi ile uyuşamayan uyuşuk Arap devletlerinin islam tekeli yok olacak, dünya islam coğrafyasında yepyeni bir akım başlayacaktır. Şeyhliklerin, emirliklerin, krallıkların lale devirleri sona erecek, kolektif vicdan tarih boyunca yaşanan acıların diyetini ödetecektir.

Mısır mücadelesi bu yüzden çok önemlidir. Bu mihenk taşı Mısır'da çatladı çatladı. Aksi, bir yüz elli yıl daha tavşan kaç tazı tut oynamaya devam ederiz diye düşünmemek elde değil.

Müslüman halklar dedik de; oyunlar sürekli bu coğrafya da oynandığı için. Sorunun daha da dipsiz kuyusu, İsevi, Musevi, Müslüman ayrımı olmaksızın insan bütününün kötü ruhlara (ister şeytan de, ister emperyalist güçler de, ister şer odakları de, ya da ne istersen onu  de) hizmetkar ettirilme çabasıdır.

İşte şuncacık dünya tarihinde böylesine bir mücadeleyle ilk defa karşılaşmak bağımsızlığın savunulabiliritesi olduğunu tüm insanlığa göstermiş ve motive etmiştir.

Konuştuk konuştuk'da birşey daha kaldı içimi gıdıklayan. Ondan da bahsetmezsem parmaklarım şişer.

Meslek yaşam koçluğu/kalıtsal aile travmaları terapistliği. Bu mesleki eğitimleri alırken neler öğrendik neler. Yaşamı evirdik çevirdik, duygulardan girip bilinç altılar dan çıktık. Tüm bunların yanına basiretimizi de ekleyip, hayata dair tezler çıkardık.

Çiçeği böceği, taşı toprağı, iyisi kötüsü, insi cinsi, inananı inanmayanı ile yaşam bir bütünse, bütüne yapılan haksız müdahalelerde elinle, dilinle, kalbinle. Neren müsaitse oranla zıplayacaksın.

Şahsi suarem'de şöyle bir film şeridi oynatıyorum da, islam alemi rabbena hep bana sahnesinde fazlaca mı boy göstermiş ne?

Bugün bana yarın sana felsefesini yaşamazsan, alma verme dengesine sahip çıkmazsan, ahde vefaya saygı göstermezsen, oynadığın 4 bölümlük sitcom'dan öteye gitmez diye düşünüyorum ya okur!

 

 

 
Toplam blog
: 15
: 539
Kayıt tarihi
: 14.09.12
 
 

Kalıtsal Aile Travmaları Terapisti / Yaşam Koçu ..