Mos

Bu kelimenin anlamı aslında içimizde olandır. Aynaya her baktığımızda utanmadan, sıkılmadan dimdik durabilmektedir. Asıl olan olduğumuzdadır.

Ayrım yapmıyorsan eğer bir anne/baba ben evlatlarımı ayırmadım ikisinede eşit hak verdim diye biliyorsa işte odur bu kelimenin anlamı, bir evlat anne/baba bakabiliyorsa gözünü kısmadan, öf demeden odur onun için hak olan bu kelime, bu dünya bizim değil bizler emanetiz, bu bedenler bize emanet..

Kimse zannetmesin görülmediğini, duyulmadığını, bilinmediğini biri sağda biri solda yazıyorlar günü geldiğinde senin ne için yaşadığını..

Yolda yürürken bizim gibi olan ama sessiz kullar diye adlandırılan kullara zarar, ziyan vermiyorsan onların uzanamadığı ekmeği uzatıyorsan, onunların içemediği suyu içtirebiliyorsan odur emaneti sana katan şey...

Bir melek dediğimiz, pamuk elli, kula kulu emanet edene sabrediyorsan, hiç yılmadan, bıkmadan hak veriyorsan, seni anne/baba yapan sana cennetin en güzel hediyesine emanet eden hak'a layık olabiliyorsan, hak için hakkaniyet verebiliyorsan içinde birazcıkta olsa bu kelime varsa yetiştirdiğin filizlere su diye bu kelimeyi katabiliyorsan odur bu dünyada da öbür dünyada da seni hak yapan..

Hep sorarız ne soracaklar diye, sormayacaklar çünkü bilecekler, neden demeyecekler çünkü bilecekler, nasıl demeyecekler çünkü bilecekler bu kelimenin anlamının içinde olup olmadığını bilecekler..
Ellerin söylecek zaten sen daha ağızını bile açamadan bu ellerle yaptım diye..
Gözlerin dile gelecek bu gözler ayırdı, kayırdı, ayıpladı diye..
Sen hiçbirşey yapamayacaksın, sen hiçbirşey söyleyemeyeceksin, belkide tek bir söz bile duymadan bileceksin karşındaki Ulu'nun herşeyi bildiğini içini nasıl gördüğünü, gıkın çıkmayacak, utanacaksın ama yaptıkların hiç değişmeyecek...

Birazcık da olsun bu kelimeyi kaybetmeyelim içimizde yeşertelim, hak yemeyelim, hakk'a giden yolu yaptıklarımızla kirletmeyelim, emanet olduğumuz asla unutmayalım.. 

Yazan: Çağla ALTUN