Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Temmuz '07

 
Kategori
Gezi - Tatil
 

Motorsikletle İ - F -İ - Tahtaköprü - Kütahya

Sabah kahvaltısından sonra Erkan'la vedalaşıp Domaniç üzerinden Kütahya'ya doğru yola çıktım. Dağ Evi Restaurant'ın olduğu yerden sonra biraz daha tırmanıp Domaniç'e doğru inişe geçince iklim değişti resmen. Sıcak vurmaya başladı açık bir şekilde. Farkı bu kadar net hissetmek şaşırtıcıydı...

Domaniç Ormanları denen bölgeden geçerek Kütahya'ya doğru ilerledim ama bana önceki yerler daha güzel gelmişti açıkçası. Domaniç'i de içinden bir tur atarak geçtikten sonra Tavşanlı Termik Santrali'nin görüntüsü eşliğinde Tavşanlı'yı da geçip Kütahya'ya yakın sayılabilecek Yoncalı Kaplıcaları'na kadar geldim. Erkan buradaki kaplıcaları çok övmüştü ama kaplıca sefamı Oylat'ta yaptığım için burada tekrar gitmedim. Kaplıcalar, hamamlar dışında Selçuklular'dan kalma 1200'lü yıllarda yapılmış hala kullanımda olan bir cami vardı...

Hadi bakalım Kütahya'ya diyerek yola çıktıktan kısa bir süre sonra İstanbul - Konya tren yolculuklarında sürekli geçtiğim ama daha önce hiç görmediğim Kütahya'ya girdim. Merkeze doğru ilerlerken sağda Germiyanoğulları Caddesi tabelası görüp döndüm. İyi ki de dönmüşüm. Germiyanoğulları ve Osmanlı dönemlerinden kalma 3-4 katlı eski konaklarla dolu bir mahalle. Kimileri restore edilip otel, restaurant olmuş, kimileri restore ediliyor, kimilerinin de içinde hayat devam ettiği için durumları iyi. "Kütahya Konağı" gibi isimleri olan tesisler gördüm, yerel kültürü tanımak için ziyaret edilebilir.

Böyle dolana dolana eski evlerin olduğu bir mahalleye geldim. Tepede de Kütahya Kalesi var. Eski evler doğal olarak kalenin eteklerindeki mahallelerde. Arada birkaç da eski cami görüyorum. Bir de "Kossouth Müzesi". Macar milli mücadelesinin kahramanıymş Kossouth. Bir süre Kütahya'da şimdi müze olan evde konaklamış. Ben gittiğimde Pazartesi olduğu için kapalıydı.

Mahallelerde bir gözüm yolda bir gözüm sağda solda ilerledikten sonra eski Mevlevihane yeni Dönenler Cami'sini sağımda buldum. Solumda da Ulu Cami. Kütahya'da eski bir mevlevihane olduğunu bildiğim için zaten bulmayı düşünüyordum ama böylece pat diye bulmuş oldum:) Motoru bahçesine parkedip içine girdim. Girişten hemen sonra sema yapılan yuvarlak alan başlıyor. Onun arkasında da türbe kısmı var. Mihrap köşeye bir yere denk gelmiş. Semahaneden çevrilme olduğu için cami planına birebir uymuyor tabi yapı...Mevleviliğin önemli merkezlerinden birisi de Kütahya'ymış. Önceden başka binaları da varmış mevlevihanenin ama zamanla yıkılmış. Birkaç da fotoğraf çekip dışarı çıktım.

Yağmur başlar gibi olunca da kalacak yer aramayı sonraya bırakıp motoru şadırvanın altına çekip banka oturdum. Sonra karşıdaki fırından haşhaşlı lokma alıp yanındaki kahvede çayla yedim. Bu bölgede haşhaşı çok kullanıyorlar, ben de seviyorum haşhaşlı şeyleri...Gittiğim yerlerde fırınlardan böyle değişik şeyler alıp çayla yemek güzel oluyor...

Yağmur dinince otel aramak üzere yola çıktım. Biraz dolaştıktan sonra ufak bir tane buldum. Eşyalarımı bırakıp arada ikinci bir yağmur molası vermek zorunda kaldığım pazar yerinin yanında gördüğüm camiyi ziyarete gittim. Dışarıdan ilginç olduğu belliydi zaten. İçerideki süslemeler tek kelimeyle muhteşemdi bence. Adı Yeşil Cami'ymiş. Ufak bir cami, minaresi Arap sitili, şerefesi kapalı.

Kütahya'ya acayip kanım kaynadı nedense. Pat diye yerleşesim geldi...Akşam şehirde biraz daha turlayıp Ulu Cami'yi de ziyaret ettim. Büyük sayılabilecek dikdörtgen bir cami. En ilginç yanı içinde şıpır şıpır su sesleri duymanızı sağlayan minik bir havuz olması.

Ertesi sabah da kaleye çıkıp manzarayı seyretmek, Arkeoloji Müzesi olarak kullanılan eski medreseyi gezmek gibi aktivitelerde bulundum. Yemek vakti gelince de şehre ilk girişimde gözüme çarpan, eski çarşı merkezindeki köfteciye gittim. Tam isabet, içerisi tıklım tıklım, sadece köfte, tatlılar ve içecekler var. Köfteler de tatlılar da nefis, zaten yerin adı da Nefis Köfte. Şıra olması da ayrı bir hoşluk... Öğleden sonra da Eskişehir yönüne gidip Frig Vadisi'nin Kütahya sınırları içinde kalan kısımlarını gezdim ama belki bu tarz çok daha etkileyici yerler gördüğüm için kaya evleri filan bana pek ilginç gelmedi. Şöyle bir tur atmış oldum motorsikletle. Ertesi sabah da kahvaltımı yine çay eşliğinde haşhaşlı lokma ile yapıp Afyon'a doğru yola düştüm...

http://www.geziyorumlari.com/index.php?option=com_content&task=view&id=1103&Itemid=149

 
Toplam blog
: 30
: 1532
Kayıt tarihi
: 15.04.07
 
 

Gezmeyi görmeyi severim. Aslında endüstri mühendisiyim ama 2 sene önce çalışma hayatına ara verdim. ..