Mucizeyi Kadınlar Yaratır - I Don't Know How She Does It

Hem sinema sezonunu hem de yazım sezonumu açmak için keyifli bir film seçmek arzumla Mucizeyi Kadınlar Yaratır – I Don't Know How She Does It filmini izledim. Bu filmi seçmemdeki en büyük etken Sarah Jessica Parker hayranlığım diyemeyeceğim. O’na olan aşırı tutkum demek daha doğru bir ifade olur. Önceki yazılarımda da ifade ettiğim gibi film güzelmiş, değilmiş, vasatmış umurumda değil. O’nu izlemek benim için yeterli.

Sarah Jessica Parker’ı bu denli sevmemdeki en önemli etkenler doğal olması ve ses tonundaki müthiş bulduğum tınıdır. Moda ikonu olması da çoğunlukla New York ağırlıklı çalışması da bir etken. Çünkü New York’u çok seviyorum ve özlüyorum. Filmi izlerken de oralardaymışım gibi özlem gideriyorum.

Filmden önce biraz bu güzel yıldızdan bahsetmek istiyorum.  Sanat yaşamında onu şöhretin zirvesine çıkaran bir fenomen haline gelen Sex and The City dizisi ve sonradan 2008-2010 yıllarında çekilen aynı adı taşıyan iki film oldu. Filmde canlandırdığı Carrie Bradshaw karakteriyle moda dünyasını kalbinden vurarak tüm dünyada moda ikonu olmayı başardı. Yayınlandığı yıllarda moda dünyasına yön vererek sürekli moda sayfalarında yer aldı. En önemli silahı olan aksesuarları kullanarak sade bir kıyafeti bile şıka çevirmeyi başarabilen güzel oyuncu 2004’te Amerikan Moda Tasarımcıları Konseyi tarafından “stil ikonu” seçildi.  “Lovely” adını verdiği parfümü 2007’de NY’a üçüncü gidişimde hemen satın aldım. Parfümü öyle keyifle kullandım ki sanki O’nu kokluyor gibiydim.

Çeşitli filmler, tiyatro, müzikal ve dizilerde oynayan 46 yaşındaki aktrisin birçok ödülü de var:

2001-2004’de Emmy, 2000-1-2-4’de Golden Globe (Altın Küre), 2001-2-4’de SAG-Screen Actors Guild (Sinema Oyuncuları Derneği) ödüllerini aldı.

1997’de aktör Matthew Broderick’le evlenen güzel oyuncunun bir oğlu var. Geçtiğimiz yıllarda bir sarsıntı geçirmelerine rağmen hala evlilikleri sürmekte. 

Gelelim filme…

Sarah Jessica Parker ne muhteşem  hatlara sahip ne de kusursuz bir fiziği var. Bence karakteristik bir yüzü var ve onu yıllardır takip eden birisi olarak görüyorum ki yüzüyle ve vücuduna estetik vs. yaptırmıyor.ve filmde de gördüm ki yaşlanmadan dolayı izler oluşmuş ama bunlara hiç dokunmamış. Onu bu haliyle daha çok beğendim.

Hemen elimde olmadan bizim  sanatçılar geldi aklıma, genç yaşlarda bile yüzlerinde oluşan en ufak bir çizgiyi yok etme çabalarıyla ne kadar çirkinleştiklerini yüzlerinin ifadesizleştiğini hatırladım. Estetiğe karşı değilim ama bizde fazla abartılıyor diye düşünüyorum.

Filmin konusu:

Kate Reddy (Sarah Jessica Parker) ile tanışalım  Bir eş, anne, kariyer kadını ve mükemmel bir hokkabaz. Kate’in yaşamı yoğun ama oldukça güzel. Mükemmel bir kocası var, Richard (Greg Kinnear) kısa bir süre önce kendi başına çalışmaya başlayan bir mimar. İki tane çocukları var, 6 yaşındaki Emily ve ufaklık Ben. Sevdiği bir işi var, New york merkezli bir finans şirketinin Boston Şubesi’nde yatırım müdürü.

 Kate iş amaçlı sık sık seyahat ediyor fakat aynı zamanda kızının okul ve okul dışındaki aktivitelerini de sanki ev hanımıymış gibi yürütüyor. İş arkadaşları, dostları ve akrabaları Kate’in her biri farklı alanlar olmasına rağmen hepsinin altından başarıyla kalkmasına hayret ediyorlar ve hep aynı şeyi söylüyorlar: Nasıl yetişiyorsun her işe bilmiyorum.

Gerçek ise, aslında Kate en son ne zaman deliksiz bir uyku uyuduğunu hatırlamamaktadır ve onun yapılacaklar listesi ise sonu gelmez ve gittikçe artan bir hale gelmiştir. İşe zaman zaman kazara çocukların kahvaltısından kalan kırıntılarla gelmiş olur ki bu çocuk-fobik iş-kolik meslektaşı Momo’yu (Olivia Munn) dehşete düşürür.

Seneler boyunca sıkı çalışmanın sonunda Kate işte kritik bir başarı kazanır. Yeni yatırım fonları için yapmış olduğu teklif firmanın New York’ta bulunan merkezinin başındaki Jack Abelhammer (Pierce Brosnan) tarafından coşkuyla karşılanmıştır. Kate artık New York’a daha sık gidecektir. Film hayatı liste olan Kate’in bundan sonraki döneminde karşılaştığı sorunlarla devam ediyor.

 Keyifle izledim, benim gibi Sarah’a hayransanız ve bu tür film izlemekten hoşlanıyorsanız izleyin derim…

Sevgilerimle…