Müftü cep telefonu çaldı!!

Türkiye nerden nereye geldi. Basın "özgürlüğü" bitti. Gazeteciliğin eski heyecanı kalmadı. Artık haber değeri taşıyan sadece köpeği ısıran adamlar değil, adamı ısıran köpekler de haber oluyor. Bir zamanlar, Müftünün keçisi çalındı, haberini "Müftü keçi çaldı" yapan "yaratıcı" gazetecilik yok artık!!

Bence, günün haberi BUGÜN gazetesindeki şu haberdir:

TEKİRDAĞ’da cuma vaazı için kürsüye çıkan müftü Mahmut Gürlen’in müezzin odasındaki ceketinin cebinden cep telefonunu çaldığı iddiasıyla gözaltına alınan 17 yaşındaki M.Y., tutuklanarak cezaevine konuldu.

Ne demek istedğimi anladınız mı?...

Nerde o eski günler, nerede o eski gazetecilikler. Müftünün cep telefonu çalınıyor ve bu haber tıpkı yaşandığı gibi veriliyor.

Olur mu bu! Anlı şanlı Türk gazeteciliğine sığar mı, haberi böyle ham haliyle vermek!!

Nerde o acar gazeteci "yaratıclığı"... Bu haber şöyle verilmeli değil miydi:

"TEKİRDAĞ'da müftü cep telefonu çaldı"

İşte o zaman haber "haber" olurdu. Herkes merakla okur ve manalı manalı yorumlar yapılırdı.

Tam da Kurban Bayramı arefesinde "dini duyarlılığı yüksek" adamların aslında ne işler becerdiklerii bir kere daha "isbat" edilirdi.

Türkiyede basın hürriyeti yok diyenler de bunu kastediyor zahir. Haberi olduğu gibi vermenin nesi özgürlük; özgürlük dediğin her haberi istediğin gibi evirip çevirmektir.

Bugün, BUGÜN gazetesi Türk gazeteciliğinin yüz karası bir haber vermiş. Müftünün cep telefonunun çalınmasını, "Müftünün cep telefonu çalındı" diye vermiş...

Oysa, eski duayenler böyle mi yapardı.

Müftü cep telefonu çaldı, diye habere "küçük bir yorum" getirir ve büyük bir haber yaparlardı.

Bitti..Bitti...Bu ülkede gazetecilik de bitti!!!