Muhatabını İyi Tanıyan Oğlum

      Sevgili oğlum,

      İnsanın hayatta başarılı olması için her şeyden önce insanları iyi tanıması ve onlara durumlarına göre davranmasında yatar. Psikoloji bilime işte bunun için var ve stresin ve iletişim kaynaklı insan sorunlarının arttığı günümüzde, psikolojinin önemi daha da artıyor.

       Canım oğlum,

        Çok insanın başına gelen olayların çoğunun yanlış tanıdığı insanlardan kaynaklandığını gazetelerin üçüncü sayfalarına yansıyan haberlerden okuyoruz, hayatta görüyoruz. Psikolojiyi iyi bilen ve bunu da hayatına uygulayan insanların kötü niyetli insanlardan kendini daha rahat ve iyi koruduğuna da şahit oluyoruz. Bunu hayat tecrübelerinle gördüğümden dolayı da sana anlatayım dedim.

        Sevgili oğlum,

        Yapılan bir araştırma insanların yüzde 90’a yakınının insanlara dış görünüşe göre değer verdiğini, yüzde 10 kadar kısmının ise insanlara daha çok bilgi ve kültürüne göre, iç yapısına göre, yani onu iyice tanımak için çaba harcayan insanlar olduğu görülmüş. Gene gazetelerde okuduğumuz haberlerde gördüğümüz gibi insanlar dolandırmak istedikleri insanları genelde yaşlı ve engelli kendini savunamayacak, hakkını arayamayacak insanlardan seçtiklerini ve bunda da başarılı olduklarını görüyoruz. Ben de insanlara  dış yapılarına  göre değil de iç yapılarına ve davranışlarına  göre değer verdiğimden  insanlar bana daha az zarar verdiler.

         Sevgili oğlum,

          Yaklaşık olarak yarım asır süren gözlemlerimde, 45 yıldır okuduklarımda da bunların ne kadar doğru olduğunu görebiliyorum. O yüzden muhatabımızı iyi tanımanın ve anlamanın hayatımızı ne kadar kolaylaştırdığını görebiliyorum. Bunu da bu mektup vasıtası ile seninle paylaşmaktan mutluluk duyuyorum. Ola ki sen ve senin sayende bu mektubu okuyacaklar faydalanırlar.

         Canım oğlum,

         Muhatabını iyi tanıyan insan karşısındaki dinlemesini bilmiyorsa ve sık sık “ sen yanlış düşünüyorsun” diyerek ona değer vermediğini gösterirse onunla muhatap olmakta ısrar etmez. Ben muhatabını küçümseyen ve  “ sen yanlış düşünüyorsun” diyen insanların bu davranışlarından kaç kere uyarmama rağmen vazgeçmediklerine şahit oldum. Ancak onlardan uzak durunca rahatladım. “ben her şeyi bilirim” diyen insanlardan da uzak kalmak lazım. Çünkü bu tip insanlar bizi dinlemedikleri gibi durmadan küçümseyerek kendilerini tatmin ederler.

        Sevgili oğlum,

        Tabii ki gerçek dostumuz bizim hatalarımızı söyler. Dostluğun, gerçek dostluğun gereği de budur. Ama bizi anlamadan, dinlemeden sırf küçümsemek için “sen yanlış düşünüyorsun” diyen, senelerce alın teri dökerek ortaya koyduğun eserini önemsemeyen ama başka eserlere gereğinden fazla değer veren insan gerçek manada bizim dostumuz olabilir mi? Kendisi için istemediği bir şeyi bizim için isteyen ve bize gelmediği halde hep yanlarına gitmemizi isteyen ve “Şuna  git, buna git” diyen insan bizi seven insan mıdır? Yoksa bizi küçümseyen insan mıdır?

      Sevgili oğlum, Benden bir parça çocuğum,

      Derler ki  “iyiliğe iyilik er kişinin, kötülüğe iyilik er kişinin işidir” Bu ne kadar güzel bir sözdür. Muhatabımız, her iyiliği bizden mi bekliyor, yoksa o da gücü oranında bize mi yardım ediyor? Bunu düşün bir. Herkesten bize yardım etmesini bekleyemeyiz ama gücü olduğu halde bize her defasında yardım etmeyen ama bizi sevdiğini söyleyen insanlardan da uzak kalmamız kendimize duyduğumuz saygı gereğidir.        

      Sevgili oğlum, canımın parçası,

      Bazı insanlar vardır. Her rastladığında hep aynı şeyleri söyleyip dururlar. Bu anlattıkları şeyleri sen dinliyor musun? Seviyor musun? Gerçekten sana ve O’na faydalı mı değil mi bakmazlar. Ben böyle insanlardan hep uzak dururum. Çünkü biz sadece konuştuklarımızdan değil duyduklarımız boş konuşmalardan da sorumlu olacağız her zaman. Boş konuşmaktansa sessiz kalmak  ve kafa dinlemek en güzeli  Burada faydalı bir yazı, kitap okumak daha faydalı ve mantıklı. Boş konuşan, faydalı olmayan insanları da muhatap almamamız her zaman bizim faydamızadır.

      Sevgili oğlum,

       Güzel iletişim göz ile kulakla değil kalp ve beyinle olur. İnsan ne kadar güzel duysa da, ne kadar görse de güzellikleri ve güzel sesleri göremiyor ve anlayamıyorsa o her zaman kör sağır ve dilsizdir. Ancak güzeli duyan, güzeli gören ve doğruyu anlayan ve uygulayan insanlar saygı görür ve toplumda yıllarca unutulmazlar. İnsan insan olduğu ile söylediği güzel söz, gösterdiği ham ve katıksız sevgi, yaptıkları güzel icraatlar ile anılırlar. Unutulmayan şahsiyetlerin hayatlarına baktığımız zaman bunu açık seçik görürüz. Muhatabını iyi tanıyan ve onlara gereken değeri veren herkesi bende unutmam ve hayatlarını da herkese anlatırım.

       Canım oğlum,

       Bizi yanlış anlamayan ve gerçekten seven muhataplar bulmak günümüzde zor olan bir şey.  Ama peygamberimizin şu sözünü ne kadar da severim. ”Güzel konuşan insanlar bulduğunda onlarla muhabbet et, güzel konuşan insanlar bulamadığın zaman yalnız kalmak daha iyidir” anlamına gelen söz. “Ya hayır konuş ya sus” da Peygamberimizin güzel sözü. Yani insanları rahatsız etmeyecek güzel sözler söyle. İnsanlara faydalı ol.  “Hayırlı ve güzel olmayan sözde hayır yoktur “ sözünü de burada ben söyleyeyim. İnsanların ne dediğine değil ne yaptığına bize gerçekten değer verip vermediğine bakarak hayatımıza yön verirsek o zaman rahat ederiz.

      Canım oğlum, bir tanem,

      Muhatabımız kadın olsun erkek olsun çok dikkatlice iletişimde olalım ki kimse bize zarar vermesin ve sohbetlerimizde hem bize, hem vatana millete faydalı şeyler konuşalım kendimize ve muhatabımıza artı değerler katalım. Faydalı olmayan insanlardan da uzaklaşarak faydalı olan insanlara ve bilgiye de daha çok zaman bularak daha hızlı gelişelim ve vatana millete daha faydalı olalım. Bence hayatta başarının bir yolu çalışmaksa bir yolu da muhataplarımızı yani arkadaş ve dostlarımızı bize faydalı insanlardan seçmekle olur.

      Canım oğlum,

       Sana faydalı mektuplar yazmaya devam edeceğim. Muhabbetle kucaklıyorum.