Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Aralık '08

 
Kategori
Deneme
 

Mühim değil

Mühim değil
 

maske


“Mühim değil” ne hoş bir laftır ne çok kabulleniş. Pek sever oldum ben uzun zamandır bu lafı. Çok kibarımdır o ayrıııı…. Ama kibarlığımı bir kenara bırakırsak aslında evet artık mühim değil ki ayağıma basılması, mühim değil damarıma basılması. Kızdıklarım yeter, kızmadan yaşamaya da bir yerden başlamalı. Sakarlık işte ayağına basılması, damarına basılması bir anlık gaflet. Asalım mı yani durduk yere.

Affetmeyi öğrenmeyi neden hep erteledik ki, karşımızdakilere yer açmak yerine alanları daraltarak ayağımızı ayağın altına sokup, "aha ayağıma bastın”suçlusun işte demelere ve bunun savaşlarına niye çıktık ki. Basit gençtik… Basit insandık… Basit hepsinden öte ben eksende yaşar olmaya alışıktık…

Yanıldık…

Mühim değil…

Öğrenmek işte böyle bir şey…

Hayatın aslında yaşama sanatı olması ve bu sanatda, hayatın içindekilerin tek tek önemli ve hepsinin aslında nasıl kırılgan, nasıl yitirilir olduğunu bilerek yaşamaya başladığınızda; hayatın bir gözünü daha öğreniyorsunuz. Kimse ve hiçbir şey kalıcı değil. İşte ta bu yüzden de o kadar önemliler ki, her bir geçirilebilen ân. Yaşasın bu gün de var işte. Yarın yarının sorunu, bu gün sahiplenerek yarına bir yol açtım. Yarın ise…

Mühim değil, bu gün vardı…

“Dip not: Ey benim öfkelerimi çalıp Karadeniz sahilinde kendine hayat kuran adam, Allah tependen baksın. Hayır azıcık kızmam gerekiyor kızamıyorum yahu. Hayır mühim değil biliyorum ama kardeşim bu kadarı da vurdum duymazlığa girmeye başladı… Tez elden bu işe el atıla. Karadenizden hırcın iki dalga kap gel. Bak bir 70'lik söyledim yanına lakerda, az ciroz, beyaz peynir. Balık pazarındaki masada bekliyorum.

 
Toplam blog
: 97
: 635
Kayıt tarihi
: 04.01.07
 
 

öylecene yazmak istiyorum... Hepsi bu. ..