Muhsin Durucan ve Güneydoğu Sevdası

24 Kasım’dan itibaren yazılarımın konusu çoğunlukla öğretmenler oldu. Yazar öğretmenler, şair öğretmenler, vefalı, çalışkan ve üretken öğretmenlerden hep söz ettim. Bugün yine bir başka öğretmenden söz edeceğim. Tanıtacağım öğretmen şair, yazar Muhsin Durucan’dır.

Muhsin Durucan Kırşehirlidir, eğitimci, şair, yazardır. Bugüne kadar en az 12 kitaba imza atmış araştırmayı, yazmayı seven bir öğretmendir. Halen İstanbul’da ikamet ediyor. Ancak , yazdığı kültür ve sanat içerikli yazılarıyla adını Anadolu’ya duyurmaya çalışıyor. O'nun boş bir saatini bulamazsınız. Sanat, kültür dergilerinde, İnternet sitelerinde özellikle Milliyet Blog’ta her zaman bulmanız olasıdır. Çalışkan ve üretken bir eğitimcidir. Sevecen, dostlarına bağlı saygı duyan bir gönül adamıdır.

Bugüne değin yayınlanmış yapıtlarından bazıları, Şiir: Bir tutam Şiir ( 1970 ), Bir Heybenin İki Gözü ( (1975 ), Umut Türküsü ( 1976 ), Söz Kaynağı Anadolu (1979), Canca Şiirler ( 1997), Durucanca Duygular ( 2004), İNCELEME: İlimiz Denizli ( 1985), Eğitim ve Mutluluk ( 1991), Anma ve Kutlama Günleri ( 2000), Düşüncemiz Sizinle ( 2004 ), Bir Sevdadır Balkanlar (2009) ve şimdi sizlere tanıtmaya çalıştığım Güneydoğu Anadolu Sevdası ( 2010) gibi kitaplarına imza atmıştır.Ayrıca şiir, sanat , kültür içerikli yazılarından dolayı da birçok ödülü vardır...

Bunlarla birlikte, zaman zaman gezilere de katılıyor, yazdıklarını kitaplaştırıp sanat, kültür dünyasına sunuyor. Bastırdığı kitaplarını okuyucularına, sanatseverlere, okullara, köy okuma odalarına, öğretmen ve öğrencilere dağıtıyor. Öyle inanıyorum ki Muhsin Durucan, evi ile PTT arasında mekik dokuyor. Tıpkı M. Kemal Yılmaz, İsa Kayacan ve Ünal Şöhret Dirlik gibi. Türk kültürüne, Türk edebiyatına hizmet veriyor. Bunları yaparken de mutluluk duyuyor.

Şimdi masamın üzerinde güzel ve okunmaya değer bir yeni eseri daha vardır. Muhsin Durucan, İstanbul’dan bir grup arkadaşıyla birlikte, Güneydoğu Anadolu gezisine katılıyorlar. 07.Mayıs 2010 günü Sabiha Gökçen Havaalanı’nda bindikleri hava uçağıyla sabahın erken saatlerinde Gaziantep Havaalanı'nda iniyorlar. Saat 07, 23 ’de. Yolculuğun otobüse kıyasla rahat olduğunu, daha rahat geçtiğini ifade ediyor.

Adı geçen gezi, İstanbul’da kurulan Senirkent Eğitim ve Dayanışma Deneği tarafından yapılmıştır Dernek başkanı Ali Faik Aşçı ile 35 kişi bu geziye katılmışlardır, adı geçen gezi, 07–09 Mayıs 2010 tarihleri arasında gerçekleşmiştir. Gezi programında Gaziantep ( 27 ) Şanlıurfa ( 63 ), Mardin ( 47 ), Batman ( 72 ) ve Diyarbakır ( 21 ) beş ilin ve bazı ilçelerin tarihi, turistik ve doğal güzelliklerini gezip görüyorlar. Muhsin Durucan, bu gezi sırasında gezip gördüklerini zaman zaman not ediyor, fotoğraflarını çekiyor.Araştırmayı, incelemeği seven bir eğitimci yazardır.

Sevgili Durucan, Şanlıurfa’dan çıktıkları zaman beni cep telefonuyla arıyor. Kızıltepe ve Mardin’e geleceklerini söylediler. Hazırladığı kitabın 48.sayfasında: aynen şunları yazıyor: ”Bir süre sonra Kızıltepe’deyiz. Ceylanpınar’ı gösteren yol işareti sağımızda kaldı. Yıllardır “Kızıltepe” sözü eden, bu yörede görev yapan ve şimdilerde Söke’de oturan şair , yazar meslektaşım, kardeşim Abdülkadir Güler’i telefonla arayarak bilgilendirdim. Coşkulu sesiyle mutlu oldu!. Mardin’de gazeteci ve fotoğraf sanatçısı Adnan Avuka adlı dostunu görmemi ve selam iletmemi söyledi”…

Muhsin Durucan arkadaşlarıyla katıldıkları bu gezi sırasında, Güneydoğu’nun bu önemli beş kentin tarihini ve doğal güzelliklerini, kalelerini, camilerini, türbelerini, kiliselerini, müzelerini. Belkıs Zeugma, Karkamış harabelerini, Şanlıurfa’da Halil ül rahman ve Ayn-Zeliha Gölleri ( Balıklıgöl), Şanlıurfa Çarşısını, Eyyübi ve Rizvaniye Medreselerini, Harran’ı, geleneksel Urfa evlerini, el sanatlarını, Mardin’i ve Kızıltepe’yi, Midyat’ı, tarihi Mardin Kalesini, Deyrulzaferın’ı, yöresel yemeklerini, Mardin’in camilerini. Kiliselerini, Batman'ı, Hasankeyf'i, ve Diyarbakır’ın dört kapısını , Cahit Sıtkı Tarancı’nın Müzesini, evini, Diyarbakır surlarını han ve kervansaraylarını, Gazi Köşkünü, yine bunlarla birlikte gezip gördüğü illerin tarihini, coğrafyasını, zenginlik kaynaklarını bitki örtüsünü iklimini, dağlarını, ovalarını, tarım ve havyacılığını yine bu illerin folklorik yapısını, şairlerini, nüfusunu akar sularını ve gölleri hakkında coğrafi bilgiler de vermiş bulunmaktadır.

Muhsin Durucan, duyarlı bir şairdir, sanatçılara karşı ilgi duyar.gezisi sırasında Cahit Sıtkı Tarancı'ının evini ve Müzesi'ni de gezerken, O'nun şu güzelim MEMLEKET İSTERİM şiirini de unutmamıştır. Kitabının 126.sayfasına da almayı ihmal etmemiştir. Biz de şairimizi rahmetle yad ediyor ve bu şiirinden bir iki dize sunmadan geçmek istemiyoruz:

Memleket isterim

Gök mavi, dal yeşil, tarla sarı olsun;

Kuşların çiçeklerin diyarı olsun.

***

Memleket isterim

Ne başta dert ne gönülde hasret olsun;

Kardeş kavgasına bir nihayet olsun.

***

Memleket isterim

Ne zengin fakir ne sen ben farkı olsun;

Kış günü herkesin evi barkı olsun.

Eğitimci yazar Muhsin Durucan bu gezisi sırasında, gezdiği beş ilin doğal ve turizm güzelliklerini, sosyal, toplumsal ve doğal güzelliklerini akıcı, arı, duru, yalın bir Türkçeyle 128 sayfalık bir kitapta sergilemeye çalışmıştır. Kitabı üç bölümden oluşuyor.

1.Bölümde, gezdiği şehirleri Gaziantep, Şanlıurfa, Mardin. Batman ve Diyarbakır illerini tanıtıyor.

2.Bölümde, Güneydoğu’dan bazı görüntüleri şiirsel bir dille ortaya koyuyor. Gezip gördüklerini bilimsel kaynaklara dayalı olarak bir öğretmen edasıyla anlatmaya çalışıyor. Adete bu iller hakkında bizlere ders veriyor..

3.Bölüm de ise gezilen, görülen yerlerin bazı fotoğraflarına kare kare yer verilmiştir. Türkiye haritası, Gaziantep Kalesi, Şanlıurfa’da Mustafa Kemal Bulvar'ı, Ayzeliha, Balıklıgöl, Bilecik’te Kelaynak kuşlarının yuvaları, Kelaynak kuşları, Mardin Kalesi, Mardin’de Deyrülzaferan Manastırı, Mardin ve Midyat’tan bir görünüş, Mardin’de Telkari İşçiliği, Mardin / Hesankeyf’ten bir görünüş, Batman’dan bir görünüş, Diyarbakır’da Ulu Cami, Cahit Sıtkı Tarancı’nın evi ve Müzesi, geziye katılanların Diyarbakır Gazi Köşkü önünde toplu halde fotoğrafları, Diyarbakır’da Hz. Süleyman Camisi ve çevresi görülüyor.Bunlar, Muhsin Durucan'ın objektifine yansıyanlardan sadece birkaçıdır.

İki günlük bir gezi de olsa Muhsin Durucan yararlı bir eser ortaya çıkarımıştır. Bu kitabı özellikle ilköğretim okulu öğrencilerine, öğretmenlerine ve Güneydoğu illeri hakkında bilgi edinmek isteyenlere, yararlı bir kaynakça olarak sağlık veriyorum.

Kitabın bir başka sayfasında Muhsin Durucan, kendisi hakkında daha önce bilgi veren, yazı yazan bazı yazar dostlarını da unutmamıştır. Bu da bir vefa borcudur. Onların adlarını veriyorum. Cahit Külebi, Ünal Şöhret Dirlik, Abdülkadir Güler, Ertan Sezer, Gürşen Kafkas, Hüseyin Erkan, Metin Koca, Musa Dinç, Müzeyyen Hançerci ve Recep Bozkurt, adlarını görüyoruz. Daha önce onun için yazdıkları yazılarından, birer paragraf alıntı ile kitabına ayrı bir güzellik verenk katmıştır Kitabının arka kapağında ise eğitimci yazar Recai Şahin’in sözlerine yer vermişlerdir.

Eğitimci yazar Sayın Recai Şahin Fethiye'den aynen şöyle yazıyor :

" Can kardeşim, son blog yazınızı okudum. Yazıyı önce bir solukta sonuna kadar okudum. Sonra önüme bir harita koyup bir kez daha okudum. Uçakta, otobüste yanınızda ben de vardım. , nasıl görmediniz beni? Antep baklavasını, götürürken, Urfa kebabını içine çeke dişlerken, badem şekerini kırarken yanınızdaydım. Yanı başınızda…Siz şiir okurken, ben “Mardin Kapı şen olur” , Urfalıyım ezelden !” türkülerini çığırıyordum. Nasıl duymadınız? Siz kelaynak kuşlarını seyrederken, ben bir kelaynakla konuşuyordum., nasıl görmediniz !. Bu gezi yazınızdan sonra Antep, Birecik, Urfa, Mardin, Kızıltepe, Midyat, Hasankeyf, Batman, Diyarbakır benim izin şurası artık. Bu güzel gezi notlarınızı okuduktan sonra ; Gidemediğim yer de benimdir artık”. Fethiye’den gönül yürekleri, dolusu sevgiler ve selamlar” …

Biz de sevgili eğitimci, yazar kardeşimiz Muhsin Durucan’ı kutluluyor, daha nice böylesine sağlıklı ve başarı dolu gezilere katılmasını, böylesine yararlı eserlere imza atmasını gönülden diliyor , bu geziyi gerçekleştirenlere de selam ve saygılar gönderiyoruz...