Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Şubat '18

 
Kategori
Anılar
 

Muhteşem İkili Siyah Önlük Beyaz Dantel Yaka

Muhteşem İkili Siyah Önlük Beyaz Dantel Yaka
 

(Arşivimden) Kuzucuklar Beden Eğitimi Dersi’ nde


Kuzucuklar okul bahçesinde Beden eğitimi dersindeydi. Mis gibi çam ağaçlarının altına kurulup zil çalana kadar onları izlemeye koyuldum. Nerelere gittim bir bilseniz...

Yanıbaşımda, kardeşlerini bekleyen bir kaç bal böceği vardı. Çocuktular, tatlı dilliydiler, hayatın baharındaydılar ya ondan olsa gerek, bilmem bal böceği deyiverdim .Hararetli konuşmalarına şahit olmamanın mümkünatı yoktu.

Enerjileri, konunun önemi gür seslerinin bahçede yankılanmasına neden oluyordu. Hal böyleyken onları duymamak imkansızdı.

Sözleriyle beni kimi gülümsettiler kimi öyle hüzünleniverdim.

Okulun bir an evvel bitmesi yanlısıydılar. Daha durun bakalım yeni başladınız. Hem biliyor musunuz ? İnanın bana çok özleyeceksiniz demek gelse de içimden, yutkundum .

Düşündüm de o yaşlarda, çok bunalınca bazen bizde isterdik ya okulun hemen bitmesini, bu denli özleyeceğimi bilsem bitsin ister miydim hiç zaman zaman...

Ki okulu çok sevmeme rağmen geçirmişim akılımdan.Çocuk aklıymış işte. Onların sesinden uzaklaşıp bir başıma kalınca nasıl da daldım.Öğretmenlerim, arkadaşlarım, okulum, bahçemiz nasıl da burnumda tüttü...

Sonra dedim ki kendi kendime; şimdi siyah önlüğüm, beyaz dantel yakam o muhteşem ikili üzerimde oluverse. Saçlarıma bağladığım kurdeleler çözülüp beni yine sinir küpü etse. Avaz avaz And ımızı okumaktan dört köşe olsam.Duvardaki Ata' mın resmine minnetle bakıp küçük yüreğimle iç geçirsem... Kitaplarımın üzerinde önemli yerleri çizsem, deli gibi parmak kaldırsam. Bin bir zahmetle yaptığım kenar süslerini beğenmeyip üzerinde Arı Maya resmi olan kokulu silgimle silsem silsem... Çözemediğim havuz problemlerine dalıp gitsem.Öğretmenimin o gülen gözleri bana her zamanki gibi cesaret verse yeni baştan uğraşsam. Yine kuşa börtü böceğe şiirler  yazsam .Bir de onu özel günlerde özene bezene okusam. Kitaplıktaki kitaplar yenilenmiş diye havalara uçsam. Perili Köşk' ü okurken ürpersem ya da Çalıkuşu’nun sayfalarında Feride’me yaren olsam. Müzik dersinde yine billur sesimle kargaları uçursam. Beden Dersi’ ne gelince atamadığım ters takla yüzünden yüzümü asıp otursam. Bazen Cuma yı bazen Pazartesi yi iple çeksem. İki kelime istenen ödeve destan yazsam olmadı ödev çok diye hayıflansam. Sıra arkadaşım ağlıyor diye dolsa gözlerim ya da arkamdaki sinsilik yapıyor diye kahkahalarla gülsem. Bahçede nefes nefese ip atlasam,yakar topta pas tutacağım diye üç yüz elli metreden uçsam. O zamanlar çeşit nerdeeeee, simit ayran kuyruğuna girsem. Sonra simidimi en sevdiğim arkadaşımla paylaşsam . Ve yalnızca öğretmenimden ,arkadaşlarımdan ayrılmak ağlatsa beni. Ama ayrılık uzun sürmese okul yolu yeniden taht kursa gönlüme ne güzel olurdu.

Diyeceksiniz e şimdi bunları niye anlattın? E hiiiç çocukluğumuza geri dönelim anıları yad edelim diye...

Bir sonraki buluşmamıza dek sağlıcakla kalın...


 

 
Toplam blog
: 145
: 716
Kayıt tarihi
: 22.02.18
 
 

1978 Bursa doğumlu. Kelimelerin Dansı ve Kırmızı Vosvos kitaplarının yazanı. Eşi ve kızları olmaz..