Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Kasım '12

 
Kategori
Tarih
 

Muhteşem Yüzyıl- Bir Zamanlar Osmanlı- Kıyam, Kan Gölünün ortasına kurulan İmparatorluk; Osmanlı

Muhteşem Yüzyıl- Bir Zamanlar Osmanlı- Kıyam, Kan Gölünün ortasına kurulan İmparatorluk; Osmanlı
 

Bu armanın altından kaç kelle uçtu?


Dönem dizileri ana başlığı adı altında çekilen filmler sayesinde (ana-baba-kardeş-akraba-idari kadro-askeri kadro-halk katliamları işlenerek )kurulmuş, büyümüş, nam salmış Osmanlı İmparatorluğunu bambaşka yüzleri ile tekrar işlemeye ve gözlemeye başladık. İmparatorluklar kurulur ve yaşatılırken bu tip olaylar tarihte kenar süsüdür. Sanki olmazsa olmazlardan biridir. Bu katliamlar ‘’Taht uğruna değil, baht uğruna, ülkenin bekası için’’ yapılmıştır diyerek tanımlanmıştır. Tarih akışı içerisinde dönem olarak baktığımızda diğer imparatorlukların da bizden geri kalır yanı olmadığını görürüz. Bizans imparatorları, kendine rakip gördüğü akrabalarını kör ederek, kulak ve burunlarını keserek yaşayan ölülere çevirmiştir. İran Şahları, hanedan üyelerini katletti. Bu sebeptendir ki ben Osmanlı’nın bu durumdan utanç duymuyorum. Ama doğru da bulmuyorum, onaylamıyorum. Diyeceksiniz ki ‘’onaylamasan ne olur? Olan olmuş!’’ siz de haklısınız! Dönem o dönemmiş, bu yüzdendir ki insanlar yönetim şekli olarak pasifize edilmiş kraliyetleri ve diğerlerini yönetim biçimlerini seçmiştir. Köklü medeniyetlerin hepsinde kardeş katli devlet idaresi içerisinde görülmektedir. Devlet topraklarının bölünmemesi için, kargaşa çıkmaması için uygulanmış bir durumdur. Bölünüp küçülünce yutulması kolay lokmalar haline gelinmesinden korkulmuş ve tecrübe edilmiş bir konudur. Cem Sultan ve 2. Bayezid arasında bu konunun altı

‘’ Osmanlı Devleti öyle namuslu bir gelindir ki; iki damat istemez.’’olarak çizilmiştir.

Bu katliamlar aslında kuruluş döneminden itibaren yapılmıştır. Fatih Sultan Mehmet zamanında da bir kanunname ile de vacip görülmüş, bir iktidar yönetimi olarak kabullenilmiştir. Bazı tarihçiler, Fatih Sultan Mehmet Kanunnamesi ile yasal hale getirilmiş bu katli (artık bu zulmü Fatih’e yakıştırmadıklarından mıdır?) sahte kanunname olarak kabul etmektedirler. Bu kanunnamenin bir nüshası Viyana Kraliyet Kütüphanesi’nde bulunuyor. Tereddütlü yaklaşımların sebebi ise asıl nüshaya henüz erişilememesidir. Bulunan kanunnamede bu konu

 ‘’ Her kim neye evladımdan saltanat müyesser ola, karındaşların nizam-ı alem için katletmek münasibdür. Ekser ulemadaki tesviz etmişdür, bununla amil olalar’’buyrulmuştur.

Bu durumdan dolayı da kanunnamenin sahte olduğu görüşünde karar alındı. Fakat yaşananlar bizim kanuna bağlanmasa da acı ve kan gölü içerisinde kurulmuş bir devlet olduğumuz inancına sebep oluyor. Osmanlı tarihi boyunca hanedan içi baba- oğul, kardeş- kardeşi, kardeş çocuklarının, yeğeni-amcayı, oğul- babasını, dede-torununu öldürmesini ‘’Kardeş Katli’’ başlığı altında inceleyeceğiz. Kardeş katli Osmanlıda padişah ve onun soyundan ayrı bir hanedan ailesi oluşmasına da engel teşkil etmiştir. Soyağacı incelendiğinde de hep dalları kırılmış, vurulmuş, burulmuş bir ağaçla yüz yüze gelmekteyiz. Kardeş katline hepimiz acı içerisinde bakıyoruz. Ama o gün ve koşullara geri dönersek biraz soğukkanlı olmamız gerekmektedir. Osmanlı devletinin daha önceden köklenip gelişememe nedenlerinin başında toprakların oğullar arasında paylaşılması olarak gösterilmektedir. Osmanlı’da kardeş katli 214 sene hiç durmadan devam etti. 1700-1922 yılları arasında ise çoğunlukla kafeslerin arkasında yaşayan Şehzadeler görüldü. Şimdi bu yazıda 36 padişahın bakalım kaç tanesi ne sebep ile kardeşlerini, akrabalarını yok etmiş? Sıralamada tahta çıkış sıraları bulunmakta ama arada kendi halinde bu katliamları yapmayanlar çıkartılmıştır. Bazı çelişkili ifadelere de yer vereceğim. Hatta tarih sayfalarından bilerek ve isteyerek çıkartılanları da, böylece doğruyu kendiniz objektif olarak düşünüp, araştırıp bulursunuz. Parantez içinde yazılan yıllar padişahın saltanat süresini belirtmektedir.

OSMAN BEY: ( 1298- 1326) Osmanlı İmparatorluğunun kurucusudur. Amcası Dündar Bey’i katlettiği yönünde açıklama yapılmaktadır. Ama bazı tarihçiler bunun doğru olmadığını ve Dündar Bey’in o tarihte 100 yaşında olduğunu ve eceli ile Söğüt’e gelmeden kendiliğinden öldüğünü belirtilir.

1. MURAD (HÜDAGENDİVAR): ( 1359- 1389) Oğlu Savcı Bey ile kardeşleri Halil ve İbrahim’i öldürttü. Oğlunu öldürten ilk padişah olarak tarihe geçti.

1. BEYAZİD (YILDIRIM): (1389-1402) Kardeşi Yakub’u öldürttü. Ankara Savaşı’nı kaybedince tahttan indirildi. Osmanlı Devletinin yıkılıp, yeniden kurulduğu tarih olarak kayıtlara geçmiştir.

1. MEHMED (ÇELEBİ): (1402-1421) Osmanlı İmparatorluğu’nu yeniden kurdu. İlk iş olarak da kardeşi İsa Çelebi’yi boğdurttu. Tahtta bulunduğu sürede Şeyh Bedrettin’i idam ettirmiştir.

2. MURAD: (1421-1451) Ailesinden 3 kişinin yok edilmesi için emir vermiştir. Mustafa Çelebi’nin, Mahmut’un ve Yusuf’un ölümlerine 2. Murad neden oluştur.

2.MEHMED (FATİH): (1451- 1481) Tahta geçer geçmez iki kardeşini Ahmed ve Hasan’ı öldürttü. Kardeşlerinin 8 aylık ve 2 yaşında olduğu kaydedilmiştir. Devlet adamlarından Sadrazam Çandarlı Halil Paşa ve Sadrazam Mahmud Paşa, Fatih tarafından öldürüldü. İstanbul’un fethi sırasında Sadrazam Çandarlı Halil Paşa, Fatih’i sabırsız ve deneyimsiz bulmuştu. Fatih, İstanbul’u fethettikten sonra Sadrazamı Yedikule zindanlarında 40 gün hapis tuttu. 10 Temmuz günü genç Fatih’e dik bakmak suçundan gözlerine mil çektirdi. Sadrazamın boyun eğmemesi üzerine de idam ettirerek halk ve devlet adamları arasında kendine saygı duyulmasını sağlamaya çalıştı. Çandarlı Halil Paşa Osmanlı tarihinde idam edilen ilk Sadrazam olarak kayıtlara geçti.  Sadrazam Mahmud Paşa ölümü hakkındaki hikaye de şöyledir: Fatih’in oğlu genç ve yakışıklı Şehzade Mustafa ile Sadrazam Mahmud Paşa’nın eşi bir gönül oyununa girer. Dedikodu mu gerçek mi bilinmez, ama durum Paşanın kulağına gider. Paşa da karısını boşar ve daha sonra da Şehzade Mustafa ile kavgaya tutuşur. Bir gün Şehzade Mustafa ansızın ölür. Şehzadeyi zehirlediği öne sürülerek Sadrazam Mahmud Paşa şüpheliler arasına alınır. Bir de sağdan soldan Paşanın bu ölümün matemini tutmadığını belirten söylentiler ( Paşa siyah giymiyor, evinde gülüyor, eğleniyor ve satranç oynuyor v.s.)Fatih’i çileden çıkardı. Yedikule’ye hapsedildi ve birkaç gün sonra da kellesini uçurdular. Fatih’in 2 eşini de öldürttüğü bilinmektedir.

2.BEYAZİD: (1481-1512) Kardeşi Cem Sultan ile savaştı. Cem Sultan, Rodos’ta 13 sene tutsak yaşadı. Sonu aynı acılık sonu bekliyordu. 2. Beyazid, İtalya’ya yolladığı bir berbere Cem Sultan’ın boğazını kestirerek öldürttü. Veziri Gedik Ahmet Paşa’yı, Cem Sultan’ın tarafına geçeceği şüphesi ile öldürttü. Kendisini de aynı son bekliyordu, ölümü oğlunun elinden oldu.

1.SELİM (YAVUZ): ( 1512-1520) Çaldıran seferine giderken 30 bin Alevi’yi kılıçtan geçirdi. Babası, 2 kardeşi, 3 yeğeni, 3 veziri Yavuz Sultan Selim yüzünden katledildi. 8 kan bağı olan insanın katli yetmemiş gibi onların eşleri ve çocuklarını da öldürtmeyi ihmal etmedi.

1. SÜLEYMAN (KANUNİ): (1520-1566) Muhteşem Yüzyıl dizisi ile gündemden inmeyen Kanuni, dizi sayesinde senaristlerin tarihi yeniden yazımı ile ışık altında inceleniyor. En taze bilgilerimiz Kanuni dönemine ait. Bunu beğenenler var beğenmeyenler var. Olsun belki seyircilerin bir bölümü merak edip kitapları ellerine alıp, tarihi beyinlerine nakş etmeye çalışıyordu! En uzun süre tahtta kalan padişahtır. 2 oğlu ile torunlarının ölmesini emretmiştir. Sadrazamları Damat(Pargalı) İbrahim Paşa ve Kara Ahmet Paşa’yı öldürtmekten de geri kalmadı.

3. MURAD: (1574-1595) Kardeşini öldürttü. 130 cariyeden 110- 120 çocuğu olduğu belirtilir. Cariyelerinden bazılarını hiç öldürmedi. Çocukları ile yaşama hakkını kazanan hatunlar Safiye Sultan, Mihriban Hatun, Nazperver, Şahhübas, Fahriye’dir. Bu hatunlar haricindeki cariyeleri doğum yaptıktan sonra çocukları ile birlikte boğdurmasıyla da nam salmıştır. 3. Murad öldüğünde hemen aynı gece hamile 10 cariye boğulup, Sarayburnu’ndan denize atıldı.

3. MEHMED: (1595-1603) Kardeş öldürme rekoru 3. Mehmed’dedir. 19 kardeşi ve bir oğlunu öldürttü. Kardeşlerinin arasında kundakta olanlar vardı. Valide Safiye Sultan’ın devlet işlerine karışması ve bu durumdan kendine çıkar sağlaması Yeniçeri Ağası Tırnakçı Hasan Paşa’yı kızdırmıştır. 3. Mehmed’e annesini ‘’ Safiye Sultan beni takside bağladı’’ diyerek şikayet etmesini de can ile ödedi. Son kardeş katilidir.

1. AHMED: (1603-1607) Şimdi biraz soluklanıp yeni açılan çağın anlamı ve önemi ile ilgili bilgiler verelim. 1. Ahmed, ‘’ Ekber ve Erşed’’ sistemini Osmanlı’ya getirip, kardeş katlini önlemek istedi. Böylece hanedanın en büyük erkeği tahta geçecekti. 1. Ahmed’i bunu yapmayı seçmesinin nedeni babası 3. Mehmed’e olan kızgınlığıydı. Hatta 1. Ahmet babasının cenaze namazını kılmayı ret etmiştir. Babasının cenazesine katılmamıştır. Ama işte yeni bir yaman çelişki! Sadrazam Kuyucu Mehmet Paşa’nın Celali İsyanlarını bastırmak için kadın, çocuk, yaşlı demeden 30 bin kişiyi katledip, kuyulara gömmesi de bu döneme rastlar. Kuyucu Mehmet Paşa soğukkanlı, gaddar kişiliği ile tanınır.

EKBER VE ERŞED DÖNEMİ: Kardeş katliamının sona ermesiyle birlikte Şehzadeler ölümden kurtuldu. Ama, artık Şehzadeler ‘’Ateşten Kafes’’ lerde yaşamaya başladılar. Şehzadeler hapislerde yıllarca kimseyle görüştürülmeden, dünyadan bir haber yaşadılar ki buna yaşamak denirse. Çocuk sahibi olmaları bile önlensin diye cinsel ilişkileri bile engellendi. Şehzadelerin sadece canları bağışlanmıştı. Ekber ve erşed sisteminin getirilmesinin asıl sebebi olarak hanedanın üyelerinden sadece padişah kalınca, çocuk sahibi de olamayınca, ani ölümleri halinde nesilleri tükenmiş olduğu gibi tahtta yalnız ve sahipsiz kalıyordu. Bu sistem sonucunda her zaman hazırda tutulan taht varisi oluyordu.

Fakat bu durum başka bir sorunu ortaya çıkardı. Varis Şehzadeler Ateşten Kafeslerde tutulunca, bu sürede 30-40 yılı bulunca psikolojileri bozuk ve deli unvanı taşıyan padişahlar dönemi görüldü. Ateşten kafesten kurtulur kurtulmaz tahta çıkan padişahlar yönetim için düzgün kararlar alamıyorlardı. Bu sebeptendir ki Vezirler yönetimi ele geçirdi. Psikolojileri bozuk padişahlar canı istediğinde canları kimi istiyorsa boğdurmaya başladılar. Böylece de yeni bir katliam yaşanmaya başladı. Buna en iyi örneği de 1. İbrahim ile verebiliriz. Ateşten kafesten tahta uçan İbrahim, padişah olduğunu öğrenince, önünde eğilen devlet erkanına bakarak ‘’ önce hanginizi boğdurayım?’’ diye sormuştur.

Ateşten kafese girenler padişahın kardeşleriydi, eğer varsa oğulları da bu kafese tıkılıyordu. Hücre hapsi ile Şehzadeler kontrol ediliyordu. Hizmetine 1-2 cariye verilirdi. Yemek yemek için özel bölmelere alınırdı. Altın kafeste yaşayan Şehzadeler her halde bütün dualarında padişahın ölmesini diliyorlardı. Böylelikle gün geçtikçe de deliriyorlardı. Dünyada nelerin değiştiğini takip edemiyorlardı.

2. OSMAN ( GENÇ): (1618-1622) 12 yaşında tahta çıktı. Tahta çıkar çıkmazda Şeyhülislam Esad Efendi’den fetva istedi. Fetva kardeş katli için istendi. Esad Efendi, bu durumun İslam Hukukuna aykırı olduğunu bildirerek ret etti. Huylu huyundan vazgeçmez! Reform yapmak istiyordu, yeniçeriler tarafından tahttan indirildi. Hikayesi çok acıklıdır Genç Osman’ın;  tutucu olan yeniçeriler ayaklandı. Genç Osman’a tam bir zulüm uyguladılar. Padişahı çırılçıplak soyun, at üstünde İstanbul’da dolaştırıldı, halka teşhir edildi. Padişah Yedikule’ye atıldı. Burada da zulüm bitmedi, Genç Osman ırzına geçildikten sonra öldürüldü.

Bu dönem yeni bir kapıyı araladı. Artık iktidar Yeniçerilerin istedikleri gibi davranıyordu. Padişahlar, Yeniçeriler tarafından tahttan indirilmeye başladılar. Sadrazamlık rüşvet yolu ile gelinen bir mevki oldu. Parayı kim çok verirse o kişi sadrazam oldu.

5. MURAD: (1622-1639) 11 yaşında tahta çıktı. 3 kardeşini öldürttü. Tütün içenleri öldürtmesi ile tanınır. 17 yıllık saltanatında 6 sadrazamın kafasını almıştır.

4. MEHMET( AVCI): (1648-1687) 5 yaşında tahta geçti. Babası ‘’Deli İbrahim’’dir. Annesi Turhan Hanım, Kösem Sultan ve Merzifonlu Kara Mustafa Paşa’yı öldürttü. Döneminde Celali ve Yeniçeri isyanları yaşandı.

2. AHMED: ( 1691-1695) Kafesten tahta 40 sene süren uzun bir uçuş yapmış, 48 yaşında tahta oturmuştur. Babası ‘’Deli İbrahim’’in oğludur. Öldürdüğü kişi listesinde Sadrazam Ali Paşa vardır.

2. MUSTAFA: (1695-1703) 31 yıl hapis hayatı sürmüştür. Kambur padişahlarımızdan biridir. Zamanının sadrazamlarını değiştirip değiştirip öldürttü. Şeyhülislam Feyzullah’ı öldürttükleri arasına kattı.

3. AHMET: (1703-1730) 5. Mehmed’in oğludur. Kendisini Bir Zamanlar Osmanlı- Kıyam dizisinden hatırladınız değil mi? İlginç karakterlerden biridir. 1725 yılında Rus Çarı Deli Petro, Tebriz’i alınca bizim Ahmed savaşmak zorunda olduğunu hissedip, bütün ordunun savaşa hazırlanmasını buyurur. Padişah ile birlikte ordu yola dökülür. Fakat tarihe böyle bir durumla geçeceğini bilemedi 3. Ahmed. Ordu savaş meydanına gitmeden geri döndü. Savaşmadan ordusunu çeken ilk padişah oldu. Tabi yaptıkları bununla bitmedi halk arasında darağacında sallandırdıklarının hadi hesabı bilinemedi. Sadrazamlarını öldürttü, idari kadrodan 40 kişinin kellesini uçurttu. Patrona Halil İsyanı ile tahttan indirilip zulme son verildi. Tekrar Ateş Kafese döndü, 6 yıl sonra da hayata gözlerini yumdu.

3. OSMAN: ( 1754-1757) 51 yıl hapiste yaşadıktan sonra 56 yaşında padişah ilan edildi.  Akli dengesi yerinde değildi. Kadınlara karşı nefreti, ince, zarif, duygusal olması dolayısı ile eşcinsel söylentileri çıkmıştır. Kadınlardan o kadar nefret ederdi ki ökçelerine altın pençe çaktırırdı. Böylece padişahın ayak seslerini duyan cariye kaçacak delik arardı. Annesinin ısrarları sonucu 3 çocuk sahibi olmuştur. 59 yaşında aniden öldü.

3. MUSTAFA: (1757-1774) Kafeste doğdu. 40 yaşında padişah oldu. O da deliler kervanından idi. Kendinden önceki padişah 3. Osman’ın çocuklarını boğdurdu.     

4. MUSTAFA: (1807-1808) Hanedandan 3 erkek vardı. 4. Mustafa, 3. Selim, Şehzade Mahmut. 3. Selim’i öldürtüp saray kapısına attırdı. Şehzade Mahmut damdan kaçarak kurtuldu. Nizam-ı Cedid’ çilerden çok korktuğu için görüldükleri yerde başlarını aldırmıştır.

2. MAHMUD: (1808-1839) İşe ağabeyi 4. Mustafa ile işe başlamıştır. 1826 yılında Yeniçeri Ocağı’nı kapatılması operasyonu sırasında kendi ordusunda 140 bin kişiyi kılıçtan geçirmesi ile ünlenmiştir. 17 karısı vardı. Hiç biri Türk değildi. 14 erkek, 14 kız çocuğu oldu. Bu dönemde kökenlerine bilgi sızdıran sadrazamlıklar görüldü.

Bu dönem yeni bir döneme kapı açtı. Ateşten Kafesler yerini Altın Kafesler aldı. Artık Şehzadeler Boğazda küçük saraylarda ailesi ile birlikte yaşamaya başladı. Saraylarında öğretmenler nezaretinde yaşamaya başladılar. Yeni gelenekle beraber doğan çocuklar yaş sırası ile tahta geçti. Bu dönem adını ‘’Ekberit Sırası‘’ yani Büyüklük Sırası olarak adlandırılır.

Umarım biraz yönetim hakkında bilgimizi tazelemişizdir. Her şekilde korkuyla, tutsaklıkla, yok oluşla tehdit altında yaşamak ve yaşatmak Osmanlı’nın sonunu hazırlamıştır.

Hayatta var oluşlarınız çok olsun dileği ile…   

  

 
Toplam blog
: 781
: 3899
Kayıt tarihi
: 23.09.12
 
 

16- 06- İstanbul'da doğdum. Tatbiki Güzel Sanatlar Tekstil Ana sanat dalı Moda tasarımı bölümünde..