Muhteşem Yüzyıl dizisinde konsept değişikliği...

Muhteşem yüzyıl dizisi nasıl da konsept değiştirdi? 

Nasıl değiştirmesin ki! 

Ağlamadan ve dizilerden sorumlu Devlet Bakanımız, Başbakan Yardımcımız, medar-ı iftiharımız Sayın Bülent Arınç Bey, emir buyurdular, RTÜK cezayı kesti! 

Son günlerde ülke olarak nelerle uğraşıyoruz? 

Halkın cebinden alınan paraların nerelere harcandığını ve nasıl sahiplenildiğini ibretle izliyoruz. 

En son gündemimiz bildiğiniz gibi TT Arena Stadyumunun açılışında, Başbakan Recep Tayip Erdoğan ve katılan bakanların protesto edilmeleriydi. 

Başbakan ve etrafındakileri protesto eden Galatasaray seyircisinin ne şerefsizliği, ne o… çocukluğu, ne solculuğu kaldı.(İstanbul Emniyet Müdürlüğünün yaptığı açıklamada, protesto eylemine katılanların tümü solcuymuş!) 

Velhasıl, seyirci her türlü küfür ve hakarete maruz kaldı. 

Başkan Adnan Polat camiasının haklarını savunacağına, özür üzerine özür mesajları yayınlayarak, yeni stadyumun kullanım hakkını koparmaya çalıştı. 

Oysa bu stadyum halkın parası ile yapılmış, protesto edilenler, sadece stadyumun yapılması yönünde karar vermişlerdi. 

Biz gelelim asıl konumuz Muhteşem Yüzyıl dizisinin fragmanındaki değişikliklere; 

Hani dudaklarından öpülen ve yataktan kalmıyor diye eleştirilen Alexsandıra, yeni adı ile Hürrem bu bölümde Müslüman oluyor… 

Artı, Macaristan ve Rodos üzerine seferler düzenlenip, yeni fetih kapıları açılıyor… 

Devamla, Osmanlı Sarayı’nın harem bölümü ve Süleyman’ın yatak odası görüntüleri tarihin tozlu raflarına kaldırılıyor… 

Dizide bundan böyle; dine hizmet ve yapılan fetihler ön plana çıkartılacak! 

O zamanki insan haklarına(!) falan da değinilmeyecek! 

Dizi bu şekliyle, tam da iktidarın istediği boyuta gelmiş olup, bundan sonra iktidarı öven bölümler de yayınlanacak! 

Sahi iktidar eleştiriden niye hoşlanmıyor? 

Yapılan eleştirilere, muhalefete en sert cevabı veriyor? 

İktidarın hoşuna gitmeyenlere bir bakalım: 

Cumhuriyet mitinglerini hatırlıyor musunuz? 

Onu düzenleyenlerden Tuncay Özkan hala cezaevinde! 

Mersinli çiftçi ‘Anamız ağladı’ diyerek Başbakan’ı protesto etti. 

Sayın Başbakan “Ananı da al git” diyerek çiftçiyi haşladı! 

Memurlar haklarını atmak için “slogan attılar”. Gösteriye katılan tüm memurlar hakkında idari işlem yapıldı! 

Köşelerinde iktidar aleyhine yazı yazan muhalif gazeteci ve yazarlar, sorgusuz sualsiz, suçlarını bilmeden yıllardan beri içeride yatıyorlar! 

Haklarını arayan işçiler? 

Bildiğiniz gibi Ankara’nın ayazında, parktaki havuzda soğuk su banyosu yaptırılıp, sonra da 4-C adı verilen “ucube” bir uygulamaya maruz bırakıldılar! 

Bakanlara ve milletvekillerini protesto eden ve yumurta atan öğrenciler, ayrıca başbakan’ı protesto eden pankart taşıyan öğrenciler, anında cezalandırdılar! 

Bu tür olayları çoğaltmak pekâlâ mümkün! 

Sahi vatandaş bu iktidarı “küfür işitmeden, dayak yemeden, ceza ödemeden, gözaltına alınmadan, mahkemeye düşmeden” nasıl protesto edecek? 

İçki yasağına değinmeme zaten gerek yok! 

AKP gizli gündemini çok hızlı bir şekilde hayata geçirmeye çalışıyor! 

Eğer AKP’nin hedefi yüzde 50 oy ve anayasayı tek başına değiştirecek vekil sayısını kazanmaksa, gizli gündemi değiştirmek için bu acele niye? 

Yoksa yandaş araştırma şirketlerinin, kamuoyuna şişirerek açıkladıkları oy oranları gerçekten balon mu?