Müjdat Gezen Baba.

TRT 2 kanalında tesadüfen karşılaştığım,Aziz Nesin’in eseri “Taşı Sıksam Suyunu Çıkarırım” adlı oyunu seyrettikten sonra sanatçı Müjdat Gezen’e olan hayranlığım bir kez daha arttı.
Sanatçı, bu oyunda, Kazım baba rolündeydi ve harikalar yaratmıştı.
Bembeyaz saçları ve sakalları daha bir sevimli kılmıştı onu.
Aklımda yer etmesi bu yüzdendi.
Uzun yıllar köhne bir hapishane de yatan ve daha modern bir cezaevine naklini hayal eden bir kişiyi canlandırmıştı bu defa.
Kazım baba aslında çok yaşlı ve güçsüz bir adamdı.

Ancak yaşından dolayı kendisine hürmet eden bütün koğuşu ve idareyi yaşlı olmadığını ispat etmek amaçlı hareketleriyle bunaltmakta olduğunun farkında değildi.

Tüm bunlara rağmen, hiç kimse taşı sıksa suyunu çıkaracağını iddia eden bu sevimli ihtiyarı üzmek istemiyordu.

Bilek güreşi yarışmaları düzenleniyor ve hep kendisinin galip gelmesi sağlanıyordu.

Koğuştaki mahkum arakadaşlarının da gazına gelerek,hapishane müdürü hakkında sürekli şikayet dilekçeleri yazıyordu.
Ancak bu sayede başka bir cezaevine sürgün edilmesinin gerçekleşeceği günü hayal etmesi boşunaydı..

Dizinin en çarpıcı sahnesi ise, koğuşta yapılacak bir arama anonsu sonrasında paniğe kapılıp, yastığının altında sakladığı bir yığın dilekçeleri tuvalete saklamak istemesi çabalarıydı.

Telaş içerisinde koşarken kafasını taşa çarparak hayatını kaybetmişti.

Ağlamıştım..

Yerine senin gibi kişiler gelene kadar bizleri sensiz bırakma Müjdat baba.

Bir çok şov programında izlemiştim sizi.

Hemde taaa,rahmetli Cenk Koray dönemlerinden beri.

Yüzlerce filmde, oyunda, radyo ve tv skeçlerinde rol aldınız, bunların bir çoğunu yazdınız ve yönettiniz .

Ancak hiçbirinde bu kadar büyük ve sevimli değildiniz.