Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Eylül '08

 
Kategori
Blog
 

Bizler, harbiden yazar mıyız?

Bir büyük gazetenin blog yazarları olarak, etkileyici bir gücümüzün olup olmadığını tartışmaya açmak gereği duyuyorum bu defa.
Yazarlık kimliğimi kullanarak bir sorunumu çözümledim çünkü.
Ancak karşılaşacağımız olası sorunlara karşı“dur bakalım”demek yetkimiz konusunda kuşkularım var.
Yani günlük yaşamda, önümüze sunulanların sorgulamasını önyargısız olarak yapmak, çözüm üretmek gibi.
Ne kadar ses getirebileceğimiz tartışılabilir ama hatırı sayılır bir okuyucu kitlesine sahip olduğumuzda bir gerçek.
Bu konu nereden mi aklıma geldi? Hemen açıklayayım.

Birkaç ay önce Türkiyenin en büyük bir bilgisayar firmasında bir olay yaşadım.
Dizüstü bilgisayarım için kablosuz internet bağlantısı cihazı (wireless) almıştım.
Hemen ertesi gün il dışına çıkmam gerektiğinden kullanamadım, cd ile tanıtmaya zamanım olmadı çünkü.

Ancak döndükten sonra yaptığım birkaç deneme sonrasında ise internet bağlantısında kopmalar olduğunu fark etmiştim.
Genel bir sorun olduğunu düşünerek birkaç gün daha sabrettikten sonra bu cihazdan yararlanamayacağımı anlayarak ilgili firmanın kapısını çaldım pek tabii ki.
Müşteri hizmetleri yetkilisine durumu anlattığımda sorunumu çözmekten uzak ve ukalaca tavırlar sergilemişti.

İade süresi on beş, değiştirme süresi ise yirmi gün dediler, bense iki gün geç kalmışım.

Geçen süre içerisinde izmir’de olduğum ve o tarihleri kapsayan akaryakıt fişleri sayesinde ispatlayabileceğim sözüme karşılık, boşuna nefes tükettiğim cevabını almam bardağı taşıran son damla oldu.

Sorunu müdürleri ile görüşerek çözmeye kararlıydım,

Ancak bunu belli etmedim, görüşmem öncesinde karşılıklı paslaşabilirlerdi çünkü.

Müdürün odasına girdiğimde aynı ifadelerimi tekrarladım..

Müdür bana markanın İstanbul merkezli olduğunu ve telefonla teknik yardım alabileceğimi söyledi.

Birkaç defa daha gelmek istemiyorum, hem ben bu ürünü işportadan değil siz gibi dev bir kuruluştan aldım dedim.

Cihazınızın benim cihazımla uyumsuzluk gösterdiği çok açık, fark ücreti ödeyerek çekim kapsamı daha geniş ve daha güçlü bir ürün almak istiyorum .

Ama bu marka olmasın kesinlikle.

Hiçbir şekilde olmaaaaz dedi, çünkü zamanı geçirmişsiniz.

Peki dedim, sizin müşteri memnuniyeti ilkeniz nerede kaldı?

Hemen yanı başınızda bir otobüs firması var, il dışından bir şahıs sizden alışveriş yapsa, aynı sorunu yaşadığında gittiği yerden geri dönmesimi, yoksa ürün parası kadar kargo ücreti ödemesimi gerekecek?

Belli kurallarımız var beyefendi dedi.

Peki o halde dedim, bunu söylemeyi asla istemezdim ama, bu tutarsızlığınızı noktasından virgülüne sayfamda yazmak istiyorum.

Nasıl yani dedi, siz gazeteci misiniz?

Ben bir gazetenin internet sitesinde blog yazarıyım da dedim!

Cihaz yanınızda mı efendim dedi hemen.

Size ürün bedeli tutarında bir çek yazalım, bir yıl içerisinde istediğiniz ürünü almak için kullanın.

Ne dersiniz efendim?

Allah derim dedim, nihayet anladınız haklılığımı!

Evet arkadaşlar bu örnek olayla ne demek istediğimi anlatabilmişimdir umarım.

Bu sayfa aracılığıyla siz yazar arkadaşlarımın düşüncelerini öğrenmek istiyorum.

Bizlerin yazarlık kimliğimizi kullanmak gibi bir yetkimiz var mı?

Her hangi bir hataya düşmemek için öğrenmem gerekiyor.

Sadece kendi adıma değil hepimizin adına.

Saygılarımla..

 
Toplam blog
: 1021
: 1607
Kayıt tarihi
: 19.10.07
 
 

Çok eski olmayan bir tarihte tıpkı sizler gibi Melek'lere gülümsermişim uykulu hallerimde!  ..