Mustafa Akaydın Hocam Lütfen Antalya’daki kaykaycıların sesine kulak verin!

Oğlum kaykay’a başlayalı bu sporun sorunlarını öğreniyorum her gün. O küçücük yürüyen tahtanın üzerinde yapılabilen hareketler beni hayretten hayrete düşürüyor. Ancak bu sporun benim için asıl önemi, oğlum ve yakın arkadaşı Alpago’yu gerçekten eğlendiriyor ve dengesiz bilgisayar oyunlarından kurtarmış olması. Spor çocuklar ve gençler için, hem bedenen gelişmek hem de eğlenmekse bunu sağlayan bir unsur kaykay sporu. Her sporun olduğu gibi yani.

Sporun her türlü şekli çocukları ve gençleri sokağın kötü etkilerinden korumak olmalıdırSosyalleşmelerini sağlamak, bedenlerini geliştirmek ve enerjilerini eğlenerek boşaltmak olmalıdır. Ve her tür sporun amacı bu değil midir?

Ancak her konuda olduğu gibi tek tip anlayışı sporda da kendini gösteriyor. Değişik olan her şey anında reddediliyor. Görmezden geliniyor. Anında karşı savlar geliştiriliyor.
Oğlum kaykaya başladığı andan itibaren dediğim gibi onun üzerinde çok olumlu etkilerini hissettim.Ancak başka bir olay sinirlerimi germeye başladı. Bu sporu yapacak alan yok. Hangi parka gitseler uygun değil. Halkın içinde yapsalar onlarda halk da rahatsız oluyor. Nereye gitseler nerdeyse kovuluyorlar. Kapalı Pazar yerlerinde, apartman aralarında ya da sokaklarda bu çocuklar istenmiyor.

Yüzlerce çocuk ve genç her gün spor yapabilmek için toplumla kavga ediyor. Sinir stres altında gelişen bu olaylar çocukları hem toplumdan hem de spordan soğutuyor. Kelimenin tek anlamıyla bu çocuklar her gün birileriyle ‘’dalaşıyorlar’’. Bu gün güya iki yüze yakın genç toplanıp ‘’basın açıklaması’’ yapacaktı. Bu yönleri ayrıca hoşuma gitti.

Yüzlerce mağazada satılan bu kaykaylar tehlikeli ve zararlıysa satışı yasaklansın. Ya da ‘’Antalya’da uygun oyun alanı yoktur’’ etiketi konsun. Ya da bu çocuklara şehrin uygun yerlerindeki parklarda, standartlara uygun kaykay alanları konulmalıdır. Bu öyle pahalı bir şey de değildir.

Kültürel etkinliklere büyük imza atan Mustafa Akaydın: Lütfen bu gençlerin sesine kulak verin. Eminim çok hızlı gelişen bu spordaki gelişmeler Antalya’mıza bu alanda da çok şeyler kazandıracaktır. Denizli’de kendi gözümle gördüğüm bu spor sahasının Antalya’da olmamasını ben kendime yediremiyorum. Oğlum ise’’ Hakkari’de bile varmış Baba’’ diyor. Bu Hakkari’yi küçümseme anlamında deği; bizde de olmalı, çünkü kültüre ve spora en önem belediye Antalya’dır söylemleri içinde büyüdü oğlum.