Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Şubat '09

 
Kategori
Antalya
 

Antalya'da cami avlusuna bırakılan dedeler

Antalya'da cami avlusuna bırakılan dedeler
 

Yaşadığım ilin Valisi, Vali Alaaddin Yüksel, şöyle konuşuyor:

Şahsa karşı işlenen suçlarda; kasten yaralama, tehdit ve hakaret suçları hiçbir dönemde bu kadar yükselmedi!

Milletin sinirleri bozuk.

Neden böyle, neden toplumsal hoşgörümüz yok?

Görevini kötüye kullanmada müthiş bir artış var.

Aile içi şiddet olayları hem polis hem de jandarma bölgesinde ilk defa karşılaştığımız yükseklikte cereyan ediyor.

Özellikle de kadına şiddet konusunda…

Aile bireylerinin evi terk etmesi olayları da fevkalade artmış durumda.

Bu bir bunalım değil mi?

Bütün televizyonlar izdivaç programları yapıyor… Oraya giden yaşlı başlı dedeler, nineler birbirlerinin gözünün içine bakarak Seni beğenmedim başkası gelsin… Diyor!

Gerçekten şoktayım!

Aile polisiye tedbirlerle korunamaz!

Akademik düzeyde araştırma yapılıp yeni çözümler üretilmeli.

Evet, Sayın Vali size katılmamak mümkün değil…

Ancak bu konuda araştırma yaptırıp, çıkan sonuca göre önlem almak sizin göreviniz değil mi?

Siz oturduğunuz makam itibarı ile Devleti temsil etmiyor musunuz?

Devletin görevlerinden biriside, toplumun ruh sağlığını düzeltmek, sorunlara çözüm bulmak, en önemlisi de suçu olmadan önlemek değil mi?

Suç ve suçlular ortada cirit atarken, Turizm kenti olması nedeniyle Antalya, nüfusuna göre en fazla polis bulunduran illerin başında gelmiyor mu?

Nasıl oluyor da suçu olmadan önlemede başarısız olunabiliyor?

Sayın Valimiz devam ediyor…

Antalya Polisinin her gün cami önünde sahipsiz ve bakıma muhtaç bir dede bulduğunu, bu dedelerin köyden getirip bırakıldığını, bırakanların ise çocukları, torunları olduğunu söylüyor.

Hani bizim aile bağlarımıza ne oldu? Misafirperliğimizle övünürken ve geleneklerimizle gurur duyarken ne oldu da dedelerimizi cami önlerine bırakıp kaçar hale geldik?

Toplum böylesine nasıl yozlaştı?

Din, İman, hak, hukuk, demokrasi, sosyal devlet diye yırtınan iktidarın, ülkemiz bu hale gelirken ne yaptığını sizde benim gibi merak ediyor musunuz?

Benim gözlemlediğim kadarı ile iktidar, toplum bu hale gelirken, sosyal devlet olmanın gereği olarak, yaşlıların barınabileceği yerler açma yerine, kendi yandaşlarına kömür, gıda, alışveriş çeki ve beyaz eşya dağıtmakla meşgul…

Antalya Turizmin başkenti olmasının dışında, yaş sebze ve meyve üretimi, seracılık alanında bırakın Türkiye’yi çevre ülkelerinin içinde bir numara. Yani gelir bakımından seviye çok yüksek. Ancak gelir dağılımındaki adaletsizlik, ülke insanı gibi Antalyalıyı da bozdu ve yaşlılarını, cami avlularına bırakmaya başladılar.

Bundan en son şikâyet etmesi gereken, devletin temsilcisi olarak Valilik…

Çözüm ise gayet basit. Sosyal İl Müdürlüğü bünyesinde, kimsesiz, bakıma muhtaç, çocukları veya torunları tarafından bakılmak istenilmeyen yaşlı vatandaşların barınması için bir barınma evi açılarak, bu durumdaki yaşlılar muhtarlar aracılığı ile tespit edilip, hemen koruma altına alınarak, bu cami avlusuna bırakma olayının önüne geçilebilir.

Böyle bir girişimin maliyeti de öyle yüksek olmasa gerek. En fazla bir kamyon ucuz ve kalitesiz kömür kadardır…

Evet, Antalya Valisi Sayın Alaaddin Yüksel görev size düşüyor. Medyaya şikayet etmenin bir anlamı yok. Hemen faaliyete geçerseniz böyle insanların sokakta kalmasını önlemiş olursunuz.

 
Toplam blog
: 3842
: 3093
Kayıt tarihi
: 23.03.08
 
 

Antalya'da 1956 yılında doğdum. Emekliyim, Üniversite mezunuyum. Evliyim, bir oğlum var Mimar. Gü..