Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Nisan '10

 
Kategori
Antalya
 

Konyaaltı Belediye Başkanı Muhittin Böcek'e Açık Mektup

Konyaaltı Belediye Başkanı Muhittin Böcek'e Açık Mektup
 

Henüz daha evlenmeden önce Konyaaltı’nın Liman Mahallesi denen bir yerlerinde, denize yaklaşık 100 metre mesafede bulunan bir konutta tek başıma oturuyordum. Oturmuş olduğum konut apart giriş bir daireydi ve güzel bir bahçesi vardı.

Yıl 1997.

Portakal çiçekleri o yıllarda daha bir güzel kokardı. Hele birde hanımeli kokusu ile karıştımı, her yan parfüm kokusu misali olurdu. Her sabah işe giderken bu kokuların eşliğinde yola çıkar ve bir minübüse binip, şehir merkezindeki iş yerime geçerdim. Keza akşamları aynı şekilde evin yakınından geçen bir minibüse biner, evin yolunu tutardım. Akşam saatlerindede aynı kokuları teneffüs etmek mümkündü.

Yaz aylarında, gece geç saatlere kadar denizde zamanımı geçirirdim.

1998 yılının Mart ayında evlendik Ayşe ile ve evlendikten sonra bu evde oturmaya devam ettik. Ama yalnızca 1998 yılının Haziran ayına kadar. Sonrasında Antalya’nın Lara denen bölgesinde, Güzeloba Mevkiinde bulunan bir konuta taşındık. Zorunlu nedenlerden dolayı. Oturmuş olduğumuz apart konutun elektrik ve su sorunları çıkınca taşınmak zorunda kalmıştık.

Lara, Antalya’nın doğusunda kalan bir bölgedir ve Konyaaltı ile tam zıt noktadadır. Konyaaltı ise Antalya’nın batısında kalır. İlk kez Antalya’ya geldiğim 1987 yılında, Lara’da kalmış olmama rağmen, nedense hep Konyaaltı’nı daha çok sevmişimdir.

Elde etmiş olduğumuz birikim sonrasında, kendimize ait bir konut alma fikri gündemimize girince, Konyaaltı bölgesinde konut aramaya başladık ve yaklaşık bir yıllık bir arayış sonrasında şu anda oturmuş olduğumuz konutu satın aldık. Boğaçayı Caddesi üzerinde, üç adet blogdan oluşan bir site içerisindeydi satın almış olduğumuz konut. Konutu satın alırken şüphesizki bir takım kriterleri göz önünde bulunduruyorduk. Özellikle site içerisinde olmasına özen gösteriyorduk ve komşuluk ilişkilerinin düzeyini gözlemliyorduk. Site içerisinde bir konutu tercih etmemizdeki neden, çocukların oyun sahalarının olmasıydı ve henüz daha yeni yeni yürümekte olan kızım için, şu anki site iyi bir tercihti ve gerekli işlemleri yaptıktan sonra şu an oturmuş olduğumuz konutu satın aldık.

Konutu ilk aldığımız yıllarda Boğaçayı Caddesinde yapılaşma yoğun değildi ama son dört yıl içerisinde cadde sağlı ve sollu olarak ve diğer ara sokakları tümü ile doldu. O ilk yıllardaki mazbut halinin yerini, yoğunlaşmış bir konut birikimi aldı. Klasik bir Antalya tipi pervasız yapılaşma şekliydi Boğaçayı Caddesi ve ara sokakları. Zaten böyle bir hesabı yapmıştık bu bölgeye taşınırken. Her şeye rağmen bölgesel olarak çok hoşuma giden bir bölge ikâmet etmiş olduğumuz yer. Özellikle kızım hiçbir koşulda bu siteden ayrılmak istemiyor. Çünkü sitenin içerisi çocuk kaynıyor ve özellikle yaz akşamları evin yolunu bilmiyor çocuklar. Gece yarılarına kadar sitenin bahçesinde türlü oyunlar oynayarak zamanlarını geçiriyorlar. Aynı zamanda site, Konyaaltı Plajınada hayli yakın. Yaklaşık dört yüz metre mesafede bulunuyor Konyaaltı Plajı ve yürüyerek beş dakikalık bir zaman süresi içerisinde plaja ulaşabiliyorsunuz.

Konyaaltı’nın bahsetmiş olduğum bölgesi olan Hurma, Boğaçayı Caddesi ve Liman Mahallesi Antalya’nın genel kentsel yapılaşması içerisinde, diğer yerlere nazaran daha makul bir yapılaşmaya sahne oldu.

Bu uzun girişin ardından, esas olarak anlatmaya çalıştığım noktaya gelmek istiyorum.

Anlatmak istediğim nokta Boğaçayı Caddesi ve Konyaaltı Belediyesi.

Yaklaşık sekiz yıldır oturmuş olduğum bu konutta, ilk dikkat çeken nokta Boğayı Caddesinin durumu. Bu cadde üzerinden ağır tonajlı araçların nakliyelerine tanık oluyoruz. Hurma’nın ilerisinde bulunan taş ocaklarından alınan taşlar, bu cadde güzergâh olarak kullanılmak sureti ile nakliyesi yapılıyor. Ve bu ağır tonajlı araçlar, bu caddeden geçerken, adeta bir depremsel sarsıntı yaratıyor. Hız sınırına ise ziyadesiyle ilgi gösteren tek bir tane dahi ağır tonajlı araç olmadığı gibi, diğer ebatlı araçlarda hız sınırı kavramı ile ilgilenmiyorlar. Bu cadde kenarındaki kaldırımlar ise henüz iki yıl önce lütfen yapıldı. Yıllarca yol kenarı kaldırım noktaları, patika yol misali duruyordu ve yöre halkı tarafından, onca çabalar sonrasında Konyaaltı Belediyesi bu kaldırımları yapmak zorunda kaldı. Konyaaltı Belediyesinin mazeretinin ne olduğunu bilemiyoruz pek tabiki.

Kaldırımlar bir yana;

Yaklaşık sekiz yıldır oturmuş olduğum Boğaçayı Caddesi üzerinde kaç adet ölümlü kaza oldu biliyor musunuz? Akıllara ziyan bir rakamdır bu. Daha geçtiğimiz yıl üç tane ölümlü kazaya tanık oldum Boğaçayı Caddesinde. Ve bu kazaların bir tek sorumlusu vardır. O sorumluda, Konyaaltı Belediyesi ve onun Başkanı Muhittin Böcek’tir.

Sayın Böcek, gözlerini Boğaçayı Caddesinde yaşanan bu drama kapatmış ve bu caddede yaşanan trafik kazalarından bi haber davranıyor. Zira öyle olmasa, yaklaşık 2 km uzunluğundaki bu cadde üzerinde bir tane trafik lambası olur.

Sayın Muhittin Böcek’e heme soralım.

Hurma’dan başlayan bu cadde üzerinde, caddenin bitmiş olduğu noktaya kadar geçen mesafede, neden bir tane trafik lambası yoktur? Ve yıllardan beri gözünüz görme özürlümüdürde, şu caddenin yoğun olan noktalarına birer tane trafik lambası koyamadınız. Hadi trafik lambasını geçtik, cadde fiziki yapısı gereği hız yapmaya elverişli bir cadde. Sayın Böcek, geçen sene caddenin orta refüj noktalarına zakkum döşedi ama muhterem akıl edipde, caddenin muhtelif noktalarına hız kesen tümseklerden koymadı. Bu tümsekler yıllar öncesinden koyulamaz mıydı? Yoksa bu tümsekler belediyenin kesesine ciddi bir maddi külfet mi yaratmaktadır.

Sayın Muhittin Böcek’i fırsat olsada evime davet edip, evimin balkonundan, tamda şu andaki Şok Market’in bulunduğu noktadaki kavşağı beraber izlesek. Bu kavşakta trafik lambası olması gerekirken, trafik lambası yoktur. Ve tam bir risk noktasıdır. Her akşam balkondan bu noktaya gözümüzü dikiyoruz, zira her an bir trafik kazası olma riski vardır ve son derece tehlikeli bir noktadır. Ama Konyaaltı Belediyesi ve Başkanı Muhittin Böcek bir türlü bu noktayı görmüyorlar. Lütfedip bir trafik lambası bahsettiğim noktaya ve caddenin muhtelif noktalarına koymuyorlar.

Muhittin Böcek CHP’den aday olmuştur ve bilmem kaç dönemdir Konyaaltı Belediyesinin Başkanıdır. Son seçimlerde Arapsuyu, Kuşkavağı, Altınkum, Gürsu, Liman ve Hurma’dan % 90 oranında bir oy almıştır. Boğaçayı Caddesi üzerindeki sakinlerden ise sanırım % 97’ler seviyesinde oy almıştır. Peki Boğaçayı Caddesine ne yapmıştır Sayın Muhittin Böcek? Yaptıkları ortada.

Kendisinden istediğimiz şey bellidir. Boğaçayı Caddesi üzerine trafik lambaları konulması ve hız kesici tümsekler yapılması. Aksi halde, bu cadde üzerinde yaşanan her trafik kazasının ve ölümlerin birinci dereceden sorumlusu Konyaaltı Belediyesi ve Başkan Muhittin Böcek’tir.

 
Toplam blog
: 1509
: 1145
Kayıt tarihi
: 07.08.07
 
 

Yazarım... Okurum... Öğrencilik yıllarımda çok yazdım... Kompozisyon derslerinde yazdım... Duvar ..