Uzanların Pervasızlıklarına Ortak Olanları Savunmak Hiç mi İçinizi Sızlatmıyor?

Ülkemizde ilk kez TRT dışındada bir yayın kuruluşunun var olabileceği gerçeği ile 5 Mayıs 1990 senesinde yüzleşmiştik. O tarihte Star adı altında bir özel televizyon kanalı kurulmuş ve bu kanalın baş patoronuda Uzan ailesi ile yanlarına taktıkları Turgut Özal’ın oğlu Ahmet Özal olmuştu. Şahsım adına, bu isimlerden hiç hazetmesemde, çok kanallı televizyon mevzuunun ülkemizde hayırlara vesile olacağını düşünüyordum. Nitekim olmadı dersem yalan olur. Çok kanallı televizyon hayatı ülkemizi pek tabiki çok daha farklı bir kimliğe çevirdi. İnsanlar daha fazla şeyler görmeye başladı, daha fazla olaylar ve olgular üzerine kafa yormaya başladı ve birçok olumsuz yayıncılık politikalarına karşın özel kanal yayıncılığı ülke insanına çok şey kazandırdı.

İlk kurulan özel kanal olması sebebi ile Star televizyon kanalının, bu ülkede yerinin pek bir ayrı olduğunu düşünüyorum. Zira patronunun yansıması bir yayın kuruluşuydu Star. Star’ı izle, Cem Uzan ve ahalisinin kimliği hakkında türlü türlü yorumlar yap.

O yıllar öyleydi.

Cem Uzan kısa zamanda özel kanal yayıncılığının inceliklerini kavrayıp, memleketi kendi teslimiyetine aldı. Asparagas habercilikte üstad oldu. Saadettin Teksoy ciddiyetinde adeta asparagas komedi şovları izledik. O parmak göstermesi ise ekol haline dönüşmüştü Saadettin Teksoy’un.

Bana göre Star kanalının Star’ı Engin Ardıç’tı. Her akşam yaptığı yorumlarla Sosyal Demokratları tefe koyup oynuyordu ve hakikaten SHP’ye zarar vermedi dersem yalan olur. Örneğin o Star kanalının 1994 yerel seçimlerinde Zülfü Livaneli alehindeki yayınları insanı hakikaten çileden çıkaran cinstendi. İSKİ hadisesini bıkmadan ve yılmadan yayınlaması son derece ilginçti. Buna karşın ANAP dönemi hırsızlık ve yolsuzluklarını sümen altı etmesi daha bir ilginçti.

SHP’nin siyasi ömrünü tamamlamasında o yıllardaki Star kanlının payının büyük olduğunu düşünüyorum. Yerel yönetimlerde başarısız olan SHP birde Star televizyonun hedefine oturunca siyasi ömrünü son derece hızlı bir şekilde tamamladı ve siyaset sahnesinden çekildi.

Star kanalı ile birlikte Uzan imparatorluğuda hızla zirveye doğru tırmanmaya başladı. Kısa zamanda, yani 10 yıllık bir zaman dilimi içerisinde Uzanlar, memleketin her yanını istila ettiler. Merak ediyorum, acaba Uzan ahalisinden haz eden birileri var mıdır, diye?

Televizyonculuk, Bankacılık, Enerji, İnşaat ve daha birçok alanda tekel olmayı kafasına koymuş olan bu grubun çevirdiği dümenleri bilmeyen yoktur sanırım.

1994 senesinde İmar Bankasının battığını kamuoyuna yayıp, insanların birikimlerini faiz döneminden önce çekmelerine neden olmuşlardı ve parasını bu bankaya yatıranların faizlerinin üzerine nasıl kondukları halen zihinlerimizdedir. Vatandaşlar gece yarılarına kadar banka şubelerinin önünde kuyruklarda beklemişlerdi. Ne varki bir süre sonra yine bu banka akla ziyan bir faiz oranı ile vatandaştan para toplamaya kalkmıştı ve bu akla ziyan teklifi ilede hayli para toplamayı başarmıştı. Vatandaş için sonuç yine hüsrandı.

Bu gurubu hiçbir devlet kuruluşu ve bakanlıklar incelemeye cesaret edemiyordu. İnceleme talebinde bulunan müfettişler veya böyle bir eyleme kalkışan savcılar, olmadık tehdit ve olmadık şantajlarla karşılaşıyor ve geri adım atmak durumunda kalıyorlardı.

2002 seçimleri öncesinde bu grup, parlak çocuğu Cem Uzan önderliğinde siyasete soyundu ve elindeki ekonomik imkânlarını seçimlere aktardı. Söylemleri ise en faşistin bile gıptasına neden oldu. Parlak çocuk Cem Uzan, astığım astık, kestiğim kestik edaları ile ortalığı kasıp kavurdu. Beklenmedik bir oy oranıda yakaladı ama bu gün gelmiş olduğu nokta ortada.

Cem Uzan bu ülkeye bence çok şey verdi.

Pervasızlığın ne olduğunu bu ülke insanına gösteren yegâne şahısıtır Cem Uzan ve aynı zamanda aile efradı.

Saldırganlığın, hırsızlığın, doymak bilmez kazanç hırsının, faşizan söylemlerin, iftiranın ve akla gelebilecek her türlü çirkefliğin mimarı oldu bu grup.

Şimdilerde birileri çıkmış, bir zamanların Uzan tetikçiliğini yapan yazarına sahip çıkıyor. O yazarki, bir zamanlar göğsünü Uzan ailesine siper etmişti. O bir zamanların Uzan İmparatorluğunun, SHP ve Sosyal Demokratlara nasıl bir kinle yaklaştığını düşünürsek, bu günlerde Uzan İmparatorluğunun kalemşörlüğünü yapan bu yazarı sahiplenmeleri çok garip bir cilve olsa gerek.

Sahiplendiğiniz bu yazarın tarihine çok ama çok iyi bakın. Çok ilginç bir tarihsel fotoğraf göreceğinizden yana şüphem yok.